17
Ayla, canı sıkıntısıyla telefonu masaya bıraktı, masa lambasını açtı. Lap topunu alıp açtı. Sosyal medya hesabını açtı.
Değişik, can alcı ve onu sürükleyen hiçbir şey bulamadı.
Kitaplığına baktı. Masadaki birkaç kitabın altındaki kırmızı kaplı defter ilişti gözüne. Bu şiir defteriydi. Ara ara bazı şiirler yazardı.
Açıp baktı şiirlerine. Karnının acıktığını hissetti. Akşam yemeğini doğru düzgün yememişti. Aşağı indi.
Annesi çalışma odasında romanını yazıyordu masa lambası aydınlığında. Babası uyuyordu ve abisi televizyonun başındaydı.
Mutfağa geçip dolabı açtı, yiyecek bir şeyler arıyordu.
Sesi duyan annesi geldi. "Ben vereyim" dedi ve tavuğu çıkarıp ısıttı. Ona verdi ve kendine kahve yaptı. Sırtını tezgaha dayadı ve kahveden bir yudum aldı: "Babaanneni görmeye geleceksin, değil mi?"
"Hayır. "
Güldü: "Oralar açmaz mı seni?"
"Öyle.
Nur masaya eğildi, dedi ki: "baban kemiklerini kırar. Bunu hiç yapmadı; ama bu kez yapar. Çünkü babaannen sizi görmek istiyor, torunlarını. Meseleyi tam anlayamadın sen! Böcek gibi ezerim kafanı bak!"
Ayla korkuyla güldü, annesini hiç böyle vahşi ve sert görmemişti, şaşkındı: "Gelemem. Kusura bakma anne. İşim var!"
"Bizim de bir geçmişimiz varmış, büyüklerimiz, hep olmasını istediğiniz. Baban seni benzetmezse inan bunu ben yaparım. Sana bir tokat bile atmadım şimdiye kadar. İzi kalmasın diye. Sevgiyle çocuk olur diye. İşe yarar diye. Parlak ve insan olur diye. Ama gelemem diyorsan seni bir güzel benzetirim."
Ayla güldü: "Sen ciddi misin?"
Nur gülümsedi: "Onu o zaman görürsü tatlım. Yolculuk günü.
Elini açtı, şamar atacak gibi. Yumruğunu sıktı.
"Yok yok anne buna gerek yok. Gelirim; ama bir şartım var."
"Nedir; söyle bakalım?"
"Hatun da gelmek istiyor, o da gelirse olur, bana yoldaş yani canıma can olacak, yolda ve oralarda canım sıkılmasın diye. Onu ne kadar çok sevdiğimi bilirsin."
"Onun da gelmesinde sakınca yok bence; ama babana sormam lazım. Ama saçı kirli saç olacak. Bob Marley gibi. Aksi halde olmaz."
Ayla güldü: "Saçmalama anne!"
"Şakaydı."
"Teşekkür ederim, anne."
"Neden Hatun, başkası değil de?"
"Bazen bir kız arkadaş sadece arkadaşın olmaz. Ailenden biri olur, her şeyin olur, sırdaşın olur. Ondan ayrı kalmak istemem."
"Sevgilin yok mu, onu demek istedim, ben olsam sevgilimi alırdım yanıma?"
"Babamla kedi köpek gibi çatışmalı olayım diye mi?"
"Ne kızacak canım. 18 yaşında at gibi kızsın!"
"Kızar. Ben yukarı çıkıyorum." dedi, tavuğun kalanını ekmek arasına koyup yukarı çıkıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ GENÇ KIZIN HİKAYESİ
RomanceAyla ve onun can dostu Hatun'ın hikayesidir bu. Ayla, ormanda çok güzel bir villada oturmaktadır ailesiyle, zengindir. Ayla Hatun'la serseri kız olma yolunda ilerlemektedir, babası böyle düşünmektedir, baba kızının sorumluluk sahibi kızlar gibi davr...