80
Fatih, elleri cebinde ilerliyordu, kızları oturdukları masada göremedi. Endişeye kapıldı. Az önce buradaydılar ya! Çişini yapmak için ağaçlardan birinin dibine yanaştı ve işini gördü. Sonra masaya yaklaştı, sigara paketini çıkardı, 3 dal sigarası kalmıştı, sinirlendi, ne çabuk bitiyordu sigarası. Anlaşılan sigara yapma aletini ve tütün alıp barakada sigara yapsa iyi olacaktı, zaten barakada kalan bütün işçiler öyle yapıyordu.
Banka oturdu. Verandaya İdris'in çıktığını gördü, İdris sigara yakmış kahve içiyordu. İdris yaklaştı, onu selamladı ve banka oturdu.
Gecenin bu saatinde seni görmek ne güzel Fatih. Nedir gece gece geziyorsun çakal gibi?" Güldü. "Uyku mu tutmadı?"
"Uyku tutmadı, efendim."
"Yakar mısın bir sigara?" dedi "Çekinme, yak bir tane" İdris, bir dal sigara uzattı. Sonra çakmağı tuttu. Fatih, sigarayı tutuşturdu, ilk nefesi havaya püskürttü ve bir tarafı işaret etti: "Az önce kızınız ve arkadaşı şurada oturuyordu."
"Yok canım, onlar bu saatte gezmez ki. Uyuyorlardı."
"Hayır efendim, geziyorlardı, uzaklaşmayın dedim, kızınızın dostu sert çıktı, karışma bize filan dedi, beni sarkıntılık etmek ve size şikayet etmekle suçladı. Kalbimi çok kırdı. Ben orada sigara içiyordum, onlar geçerken beni görüp durdular. Öyle gelişti olay.
Güldü: "Demek öyle. Aldırma. Gençlik işte. Eve geçmişlerdir."
"Umarım. Bir kontrol etseniz? Onlar için çok endişeliyim."
İdris, içeri gidip geldi: "Odalarında yoklar. Ama buraları biliyorlarsa sorun yok."
"Bu akşam çiftliğin etrafında dolanan siyah takım elbiseli bir adam gördüm. Kim olduğunu sordum, söylemedi. Israr ettim, bana ajan gibi baktı ve özel bir iş dedi. Onun bizden, buralardan olduğunu sanmıyorum, adamın tehlikeli bakışları vardı, belinde silah taşıdığını fark ettim."
"Karım kayboldu akşam saatlerinde."
"Ondan haberim yoktu. Orada durmuş, çevreyi kolaçan ediyordum. Kadir amca gözünü açık tut demişti. Demek ki karınız için öyle demiş bana. Eşiniz nasıl kayboldu?"
"Aramızda geçen bir tartışma vardı, duydukları onu da ilgilendiriyordu, atla binip basıp gitti. Yakalayamadım."
"Buralardadır. Döner kesinlikle. İsterseniz çevreyi araştıralım."
"Evet, belki kızımı ve arkadaşını da buluruz. Zaten için rahat değil ve boş boş beklemekten çok sıkıldım."
İdris, çiftlik evine girdi, iki el feneriyle geri döndü.
Birlikte çiftliğin uzak ve yakın çevresinde dolaşmaya çıktılar.
Epey dolaştılar ama elleri boştu.
"Bir de dere tarafına inelim" dedi Fatih.
"Tamam" dedi İdris. Alçak ağaç dalları arasından ilerliyorlardı.
Uzun bir süre geçmişti, dereye az kalmıştı.
"Bu da nedir böyle?!" dedi İdris, yüzünü karışlayıp ovuşturdu. Fatih ona yaklaştı, en fenerini ona tuttu: "Örümcek ağı, efendim, yüzünüze bulaşmış." Onun yüzünü temizlemesine yardım etti. "Gece dallara ağ örüyorlar, gece ortaya çıkan böcekleri yakalayıp yemek için."
"Civarda gördüğün o adam, yanlış biriyse karıma zarar verebilir, karımı, kızımı ve arkadaşını bir an önce bulsak içim çok rahat edecek."
Bir ağlama sesi duyuldu yakından.
"O da neydi?" dedi Fatih korkarak, "sen de duydun mu?"
"Ben bir şey duymadım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ GENÇ KIZIN HİKAYESİ
RomanceAyla ve onun can dostu Hatun'ın hikayesidir bu. Ayla, ormanda çok güzel bir villada oturmaktadır ailesiyle, zengindir. Ayla Hatun'la serseri kız olma yolunda ilerlemektedir, babası böyle düşünmektedir, baba kızının sorumluluk sahibi kızlar gibi davr...