9. Bölüm

2.4K 120 5
                                    

" Senin elinden bok olsa onu da yerim"

"Enteresan"

" öyledir"

" sıçsam şuraya yicen mi?" dedim. Önce bana tek kaşını kaldırıp baktı, sonra yemeğine devam etti. Oha resmen takmadı .s

" Çabuk ye işimiz var "

" Ne işimiz var ?"

" Seni bir yere götürcem"

" Tamam" dedim ve hızlıca yiyip sofrayı toparladık.

" Nereye gitcez?"

"Süpriz"

" Ama ona göre giyincem"

" Fark etmez giy bişeyler " dedi kafamı sallayıp odaya çıktım. Rastgele bir şort ve askılı giydim. Sonra zıplaya zıplaya yanına gittim.

" hani giyincektin?"

" Giyindim işte Mert mal mısın?"

" O altındakinin kilottan farkı yok"

" olsun, hadi nereye gidiyoruz bakalım?"

" olmasın git pantolon giy"

'' Mert. Abartma.''

" Tamam o zaman, yanından ayrılırsam o şortu götüne sokarım." dedi ve evden çıktık.

Biraz gezdik bi saat falan. Sonra kahvaltıyı tam yemediğimiz için ikimiz de acıktık ve yemek yemeye karar verdik. Tamam, Allah var Mert böyle biraz romantikimsi bişey. Böyle piknik, kafe, restorant falan bekliyo insan. Ama yok, bu hıyar naptı? Çorbacıya götürdü şerefsiz. Yetmiyomuş gibi işkembe çorbası söyledi. 

"Mert cidden o çorbayı yiyeceğimi düşünmüyosun dimi?" 

" Ye, para verdim ben ona"

" yoo daha vermedin" 

" ye şunu gizem"

"yeme istemiyorum zorla mı yedircen be"

" gerekirse yediririm" 

" çok istiyosan al sen ye " dedim ve tabağı ona doğru ittirdim. Kafasını salladı ve kendi tabağını bırakıp benimkini yemeye başladı. Hayvan. Valla tek kelimeyle hayvan. O yerken çaktırmadan 1-2 resmini çektim. Bunlar ben de kalsın zaaa. 

Neyse bu hayvan yedi kalktık masadan. O hesabı öderken ben arabaya bindim. Binip arabayı çalıştırdı. 

" Ben açım Mert" 

" sana ye dedim" 

" ıyy ben onu yemem" 

" allahın nimeti o hayvan günah " dedi bende klasik " çizgili don giymiş sinek gördüm" bakışlarımı attım.

" işimiz var sonra yersin" dedi kuzu kuzu kafamı sallayıp camdan bakmaya başladım. Bir alışveriş merkezinde durmuştuk. Kafamı kaldırıp ona baktım. 

" Eylül'ün kuzeni evleniyormuş."

" NE? EVLENİYOR MUSUN!!" dedim. 

Ulan hayvan. LAN EVLENİYO. minik minik Mert'ler olacak. Ama benden değil. Nerde bu anasını siktiğimin adaleti. Yaban ellere koma bebni Mert. Bırakma beni. Ben seni sevmiştim sen gittin Peyamiyle yattın. dırıım. Şaka maka evleniyo mu? cevap da vermedi. İndi arabadan. Ben de indim pıtı pıtı yürüdüm peşinden. Girdik AVM'ye. Böyle smokin, takım elbise ıvır zıvır satan bi mağazaya girdik.  Yok anam. Ciddi bu. Evleniyo harbiden. Hayvan oğlu hayvan piç, pezevenk. 

" Mert evleniyo musun cidden?"

" Gizem"

" Ne"

" Sen mal mısın?"

" Evet de, konu bu değil."

" Azra abla evleniyomuş."

" AAAAAAAAAAA"

" siktir git şurdan insan gibi bir kıyafet bul bana" dedi kafamı sallayıp takım elbiselere baktım. klasik bir takım elbiseyi alıp kıravatı papyonla değiştirdim. Merte uzattım. Aldı girdi kabine. Bedeni bilerek sormadım. Giysin çıkartsın dursun. Anlasın beyefendi biz kızların neler çektiğini. 2 dakika sonra kabinden çıktı. one minute. İki dakikada takım elbiseyi mi giydi? dikkatinizi çekerim, gömlek de giydi. Ben gömleğin düğmelerini 5 dakikada zor kapatan bir insanım. Şu an Mert gözümde imkansızı başardı adeta. Bir de unutmamak lazım, beden de olmuş. 

" Oldu mu?"

" olmuş, olmuş"

"tamam, çıkartayım da siktirip gidelim bu mağazadan" dedi ve kabine girdi. Daha kısa bir sürede çıkarttı ve kasaya gittik. Parayı ödeyince mağazadan çıktık. Ben avm çıkışına doğru ilerlerken bileğimden tuttu ve beni durdurdu. 

" Sen çıplak mı gitceksin? Aslında güzel olur" dedi ve piç smile attı. 

" Ben de mi gelicem?"

" Gizem salak mısın? Sen kuzenim olmasına rağmen Azra ablaya benden daha yakındın" 

Haklı lan.Benden 5 yaş büyüktü. Böyle ben 3-4 yaşındayken hep onlara giderdim. Baya bilmem kaç yıl yakındık. Sonra bizim mahalleden taşındılar ve aramıza mesafa girdi. Ama eylüllere taşındığım için alt kaımızdalar artık. Acaba Azra Ablalar yeni ev mi aldı yoksa aşağıda mı kalacaklar? Valla öyleyse gerdek falan dinlemem en ufak ses çıkardıklarında gider çalarım kapılarını. Nihahaah. Yaşasın piçlik. 

" Gİizem transa geçmedin inşallah, yok yani geçtiysen haber ver dikilmiym boşuna"

" Hayır be. Sen benle alışveriş mi yapcan şimdi?

" Yok amına koyim daha neler. Eylül şurdaki mağazadaymış. Ben Baran'la yemek katında beklicem sizi. Kısa bişey alma götüne sokarım onu hee " 

" ok" dedim ve mağazaya girdim. Sen beni bırkıp gitcen ben uzun bişey alcam. Bokum da öyle diyordu tatlış.

Bikaç saatlik arayışın sonunda kırmızı askılı bir elbise de karar kıldım. üst tarafı dar alta doğru hafif hafif bollaşıyordu. Boyu da dizimin 1 karış falan üstündeydi. En klasik ölçümüz <33 Eylül elbiseyi çoktan almış öyle söyledi ben de bişey demedim zaten ne diyeblirim? Nasıl alırsın lan falan mı? 

Gittik yemek katına oturduk yanlarına. Ben açlıktan ölüyorum tabi. Götümü masaya koyduktan 2 dakika sonra önüme bir tabak geldi. Oyhhh  siz ne tatlı patatessin öyle? Ya sen hamburger ? Sanırım hamburger az önce bana göz kırptı gençler. Tabii kafamı kaldırıp tabağı uzatana baktım . 

" işkembe çorbası yokmuşé dedi sırıtarak dil çıkartıp yemeğime odaklandım. 

ŞAKA MISIN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin