CANOLAAAAR HİKAYEYE BAŞLAMADAN BU KISMI OKUYUN! ÖNEMLİ!
Ben bu hikayenin artık saçmaladığını düşündüğümü ve final yapmak istediğimi söylemiştim beybimler biliyonuz.
Bitirmemi istemediniz ya da ikinci kitap çıksın dediniz.
Şimdi ben kesin final yapıcam ya 35. Bölüm ya da 40. Bölüm final.
Bayadır 2. kitap hakkında düşünüyorum. Gizem ve bir kişinin -Mert, Ege veya başkası- hakkında yazabilirim. Tabi isterseniz.
Ya da yeni bir hikayeye başlayabilirim. Ki ben bunu yapmak istiyorum.
Yorumlarda istediğinizi söylerseniz sevinirim.
~~~~
" Evet" dedim ve koltuğa oturdum. Çantamdan telefonumu çıkarıp Abi ben gelemicem Ege'nin kardeşi hastanedeymiş yanında olmam lazım yazıp yolladım.
~~~~~~~~~~~
" Evine git"
" Gitmicem"
" Gizem ihtiyacım yok sana eve git"
" Sanane Ege"
Sinirle soluyup ayağa kalktı ve yanıma geldi. Gözlerimin içine bakarak " Eve git" dedi. Gözlerimi devirerek kafamı başka yöne çevirdim.
Ege karşımdaki koltuğa oturdu. Tolga da ayağa kalktı.
" Ege abi ben bi eve gideyim gelirim sonra tamam mı?"
" Gerek yok Tolga"
" O zaman uğrarım bir ara"
" Tamam"
Tolga gittikten sonra Ege baygın gözlerle bana bakmaya başladı.
" Gizem"
" Efendim?"
" Se-" lafını tamamlayamadan yoğun bakım kapısı açıldı ve doktor çıktı.
" Durumu iyiye gidiyo. Odaya alabiliriz"
Ege gülümseyerek ayağa kalktı. Önümüzden sedyeyle Beril'i geçirdiler. Biz de peşlerinden gittik.
Tabi odaya almadılar kapının önünde oturuyoruz.
" Bişey diyodun Ege?"
" Ne zaman?"
" 5 dakika önce"
" He evet"
" Ee söyle "
" Ayrıldık mı?"
" Ben de sana sorucaktım. Ben Mert'i öpmedim o beni öptü. Gerçekten"
" Gizem özür dilerim. Sana inanmadığım için"
" Önemli değil"
Ege elimi tuttu.
" Seni çok seviyorum. Başkasını öperken görünce kafayı yedim resmen"
Gülümsemekle yetindim.
~~~~~~~~~~~~
Yatağıma balıklama atlayıp direk uyku pozisyonuna geçtim.
Beril'in durumu iyiye gidiyodu ve Egeler ' Çok Zengin' oldukları için evlerinde hastane ortamı yaratmışlardı.
Sabah abimin anırmasıyla uyandım.
" Gizeeeem"
" Nee"
" Uyan gerizekalı alarmın beynimi sikti"
" Tamam" dedim ve kafam iyice yastığa gömdüm.
" Kalksana"
" Sen git kalkıcam"
" Gerizekalı okula geç kalıcan"
" Hıı hıı"
Ve sonra hayatımın en berbat saniyesini yaşadım.
Abim götünü suratımın dibine sokup yellendi. Saldı. Osurdu.
Pardon, osurmadı.
Götü yırtıldı.
1 salise içinde yayılan kokuyla öğürerek odamdan çıktım.
Biraz osuruk kokusunu unutana kadar derin nefesler aldım. Sonra odama daldım.
Odanın kapısını açık bıraktım, camları açtım ve parfümlerimin yarısını odaya boşalttım.
Abim kocaman bir ibiş smile ile birlikte odamdan çıktı.
Giyinip hemen evden çıktım.
~~~~
Elimdeki tostu yemeye çalışarak sınıftakileri incelemeye başladım.
Hiçbirinin umrunda olmadığım kadar hiçbiri de umrumda değil. Sonunda tost bitince Atahan geldi ve ayağa kalktım. Yerine geçince oturdum.
" Naber?"
" Iyi sen?"
" İdare eder"
" Dün okul çıkışı acele acele gidiyodun hayırdır?"
" Ege'nin kardeşini hastaneye kaldırmışlar"
" iyi mi durumu?"
" Şuan evet"
" Sevindim"
Sonrası ölüm sessizliği ve hocanın gelişi...
~~~~
Yine Ege okula gelmedi ama bu sefer Tolga geldi. Biraz konuştuk Beril kendine gelmiş, bir sorun yokmuş.
Yavaş yavaş okul bahçesinden çıkıp eve doğru yürümeye başladım.
Beril'in yanına gitmek istiyorum ama şimdi ailesi de yanındadır. Ya da değildir.
Yanımda bir durdu.
Kim bu.
pişt ayol kimsin?
Ay kesin tecavüz edicekler.
Arabanın camı açıldı.
" Ya of sen miydin?"
" Başkasını mı bekliyodun? Hadi atla"
" Yok eve gitcem"
" Sen bilirsin" dedi ve asfaltı sikerek uzaklaştı.
~~~~~~~~~~
Kısa gibi, yine uzun zamandır yazmıyorum ve yine komik değil. Üstteki hakkında yorum yapmayı unutmayın :D