"Bende kaldı" Batuhanın bu lafından sonra Mert gözlerini gözlerime kilitledi.
" Sevgili misiniz?"
" Hayır" diye hemencecik cevap verdim. Sevgili değildik işte daha uzatmaya gerek yoktu bence. Yoksa birazdan Mert ikimizi de ters düz edip sikicekti.
" İstersen artık git" dedim Batuhan'a. Kafasını sallayıp sarıldı. Sonra da kapıdan çıkıp gitti. Salona gidip koltuğa oturdum. Mert karşıma oturdu.
" Neden eve gelmedin de ona gittin?"
"Bir süre seni görmek istemedim. Ben orda seni beklerken sen bi kızla yiyişiyordun. Bana eve gitmemi söyleyebilirdin. Bense orda mal mal bekliyordum. Sonra sinirlendim falan işte"
" özür dilerim"
" Dileme. Sude sevgilin mi?" dedim ve kahkaha attı. Kaşlarımı çatıp ona baktım.
"Gizem"
"Efendim"
" Sude benim-"
" Of Mert tamam. Sorun değil. Ben biraz uyucam dün gece uyuyamadım" dedim ve odama doğru yol aldım. Arkamdan Mert'in sesini/fısıldamasını duydum. "Allah belamı versin"
Versin. Valla versin. Hayvan herif. Duygusala bağladım be 2 gündür. Yeter. Paçoz Gizem iz kam bek.
Yatağıma öyle bi baktım ki adeta gözlerimden çizgi filmlerdeki gibi kalpler çıktı. Sonra kendimi yatağa attım. Bi sağa bi sola döndüm. Yok Allah. Mert'in kokusu öyle bi sinmiş ki uyunmuyo. Siktiğimin parfümü. Biraz daha debelenince uyuyamayacağımı anladım. Sonra kalkıp saçımı topuz yaptım. Karnım biraz daha guruldarsa patlayabilir. Mutfağa gidip dolaptan bişeyler tıkındım. Ya da dolabın yarısını boşalttım diyeyim. Lan Eylül de yok kaldım sik gibi tek başıma. Göt göbek de birbirine girdi. Bari biraz sahile gideyim, koşayım.
Üstümdekilerin ve tipimin kötü olnadığına karar verip evden çıktım. Biraz koştuktan sonra bi banka oturdum. Yanıma birinin oturmasıyla kafamı telfondan kaldırdım.
" Selam" dedi gülümseyerek Atakan.
" Selam" dedim ve bende gülümsedim. Sonra bacağıma bi arı kondu. Ve tepinmeye başladım. Atakan da bana şizofren bir bukelamun tarafından sikiliyomuşum gibi bakmaya başladı.
" Arı vardı" dedim ve ürperdim. Hani böyle titrer gibi bişey yaparız ya he ondan.
" Gitti tamam sakin" dedi ve güldü. Ben de hala tepindiğimi fark edip buna bi son verdim.
" Ee Batuhan'la gerçekten çıkıyo musun? Bana güvenebilirsin"
"Şeyyy"
" Mesaj alındı güzellik" dedi ve yanağımdan makas aldı. Hava kararana kadar oturup konuştuk.
Atakan 17 yaşındaymış. Emre'yle beraber bir evde kalıyolarmış. Sevgilisi yokmuş. - ki bu en önemli ayrıntı- Annesi daha o çok küçükken trafik kazasında ölmüş. Babası da holding müdür olduğu için her hafta farklı yerdeymiş. Özetle bir ailesi yokmuş.
" Şey ben artik gitsem iyi olcak" dedim ve ayağa kalktım.
" Arabam şurda, bırakabilirim?"
" Gerek yok, biraz yürüsem iyi olcak. Hayvan gibi kilo aldım ya götüm göbeğim birbirine girdi" diyerek içimdeki hayvan ruhlu garıyı çıkardım.
" Fiziğin gayet güzel" dedi ve gülümsedi. Gülümsedim ve vedalaşmak için sarıldım.
"Niye sarıldın ki?"
"Hani vedalaş-"
" Salak hava karardı. Seni yanlı yollamam. Şimdi götünü kıpırdat ve yürümeye başla"
