Ramon ve diğerleri Ruk vadisinin ortasındaki koca şehirde yürüyorlardı. Burası genelde önemli toplantıların yapıldığı bir yerdi o yüzden şehirde genelde sadece yola çıkarken uğrayan avcılar ve Cerut krallığından olan görevliler vardı. Sessiz şehrin sokaklarında hızlı ve seri adımlarla yürürken. Ramon büyük bir binanın önünde durdu ve işte kalacağımız yere geldik. Kuzey birliğinin Megan bölümü.
Kapının önünde herhangi bir nöbetçi yoktu . Büyük kapıyı araladılar ve geniş ama karanlık bir koridorda yürümeye başladılar. Biraz sonra başka bir kapının önüne gelmişlerdi.
Bu sefer Kapıyı aralıktan kişi Natwar olmuştu.
Kapı açıldı ve karşılarına ortasında büyük bir masa bulunan oldukça geniş bir toplantı salonu çıktı masanın etrafında birkaç kişi oturmuş sohbet ediyorlardı yüzlerinde oldukça bıkkın bir ifade vardı. Gelenleri görmüş olmalarına karşın herhangi bir tepki göstermemişlerdi.
Beran biraz daha dikkatli bakınca masada oturanlardan esmer tenli uzun boylu adamı tanıdı ve Gardon bu sen misin . Bu halin nedir böyle.
Gardon başını kaldırıp bu ses yoksa Beran gerçekten sen misin asıl sana ne oldu böyle bu halin nedir .
Beran desene yıllar ikimizide iyi gelmemiş her neyse bir görev için yola çıkmıştık geçerken buraya da uğradık.
Gardon neyse buyrun geçin oturun acıkmışsınızdır. Masadaki gençlerden bir tanesine bakıp misafirlerime yemek hayır ve çabuk ol . Genç adam uyuşuk bir şekilde tamam efendim deyip yerinden kalktı ve bir şeyler getirmeye gitti .
Masaya oturduklarında Gardon hızla lafa girip nedir sizi buralara kadar getiren özellikle de seni Beran neden krallık için çalışıyorsun. Bu arada sen nasılsın Ramon seni uzun zamandır görmemiştim sanırım yaklaşık on yıl önce değil mi . Ramon şunu bilmeni isterim ki dostum sana karşı herhangi bir düşmanlığım yok . O zaman herkes kendine doğru gelen taraf için savaştı. Üzerinden uzun yıllar geçti artık.
Gardon sana bir kızgınlığın yok Ramon siz doğru olanı yapıyordunuz asıl suçlu biziz . Size inanmayıp karşı çıktık. Şimdi ise hepimiz aptallığımızın bedelini ödüyoruz . Maren ve Hela öldü Beran krallıktan kovuldu ben ise buraya sürüldüm .
Sonuçta ben olan her şeyi unuttum onlar ise unutmadı.
Avcılar toplantısı da olmasa buraya kimse uğramıyor. Gerçi bizde pek şikayetçi değilim en azından burada sessiz ve rahat bir şekilde yaşıyorum ne emir yağdıran komutanlar nede can sıkan işler var .
Asıl sizi sormalı siz neden buralara kadar geldiniz yanınızdaysa bu hırsızı getirmişsiniz. Natwar sen kime hırsız diyorsun . Gardon abisi ile beraber iki çuval dolusu altınla hazine odasından çıkan adama diyorum . İşin garip tarafı bu adam hala bir kahraman olarak görülüyor Meganda .
Natwar ne diyebilirim ki Megan halkı senin kadar aptal değilmiş ki benim değerimi anlamışlar.
Gardon senin değerini mi ne demezsin.
Ramon araya girip dolaşmayı bırakın durum şöyleki Gardon birkaç hafta önce dostumuz Yoda gölge kral tarafından kaçırıldı. Onu kurtarmak için ben Beran Natwar ve şu iki genç adam yola koyulduk birkaç gün sonra bize yardım için kalabalık bir ekip buraya gelecek o zamana kadar burada bekleyeceğiz.
Bir sorun olmaz değil mi .
Gardon memnuniyetle zaten başka bir isimiz yok ve onlarca boş oda var daha fazla tozlanacaklarına bir ise yarasınlar daha iyi hem bob bolda erzağımız var . Yola çıkmadan önce bir güzel dinlemiş olursunuz .
Konuşma devam etti ve akşam oluverdi . Toplantı salonundaki şömineler yakildi ve çeşitli ezgiler söylenmeye başlandı eski günlerden kalma üzeri tozlanmış ezgiler . Büyüklerin iç geçirerek okuduğu gençlerin ise ayak uydurmaya çalışıp başaramadığı ezgiler . Daha sonra ise şiirler okundu insanın kalbine işleyen sözler. Büyük hikayeleri kısa ve öz bir şekilde anlatan şiirler. Işte şimdi güzel bir gece olmuştu . Geriye sadece bir şey kalmıştı. O da güzel bir hikaye bunun için söze giren kişi Ramon olmuştu eski maceralardan ve olaylardan bahsetti ve sözünü bitirdi .
Herkes köşesine çekilmiş aralarında konuşup sıcak bir kahve içerken Gardan iki gencin yanına geldi ve yüzlerindeki sıkıntılı ifadeleri fark etti . Sizleri anlıyorum genç adamlar bu adamların size geçmişin dertlerine boğmuşlar.
Her şeye oldukça yabancı hissettiniz sanırım.
Persa aslında biz bay Karanı merak esiyorduk amacımız onun gibi bir avcı olabilmek bu göreve katılmamışım en büyük sebebide yanına gittiğimiz kişilerin onu tanıyor olmasıydı ama istediğimiz bilgileri toplayamadık. Bizim merak ettiğimiz onun nasıl birisi olduğu değil. Nasıl onun gibi birisi olacağımız derdimiz bu .
Gardon demek Karan gibi olmak . Benim düşüncem onun gibi birisi olunmaz ancak doğulabilir yanı doğuştan gelen bir şey ama size şöyle söyleyeyim. Birinci olarak o kimseye güvenmezdi hemde hiç kimseye aklını sonuna kadar kullanır ve her zaman en güzel plank ortaya çıkarırdı. Erken uyur ve erken kalkardı her düzeniydi ve oldukça dayanıklıydı. Hem fiziksel hemde zihinsel olarak . Gördüğü hicbir şey onu etkilemiyordu korkuya kapılmıyordu ve oldukça rahattı hemde fazlası ile hicbir zaman kendini germez ve her şeyi oldukça kolay görürdü.
Çünkü bir şeyi zor olarak görmenin onu zorlaştırdığına inandırdı . Oldukca bilgiliydi ve sürekli yeni seyler öğrenirdi . Avcılığının yanı sıra çok iyi bir şifacıydı da . En önemli özelliği de kimsenin olamayacağı kadar adaletliydi yanlış yapan kim olursa olsun cezasını keserdi . Asla sakınmazdı.
Şimdi anladınız mı.
Ramon ayrıca taklit etmeyi de edilmeyide hiç sevmezdi .
Ona göre güçlü birisi gibi davranmak seni güçlü yapmazdı. İnsanı güçlü yapan kendi benliğiydi . Kendi benliğine ulaştığın zaman gerçekten güçlü olduğun zamandır derdi gerçi ne dediğini hiç anlamadım. Bir özelliği de böyle anlaşılması güç kelimeleri çok fazla kullanırdı.
Bu sırada kapı açıldı ve içeriye sırtında yük bulunan bir adam giriverdi . İkiliye doğru yöneldi bu kişi Herad dı Babasını tanıyan Lida ayağa kalkıp yanına koştu ve yaşlı adamı düşecekken kolundan yakaladı. Herad atini çatlayana kadar koşturmuş ve olabildiğine hızlı bir şekilde varmaya çalışmıştı ve bunun sonucu olarak da yorgun düşmüştü .
Lida endişesini sonu kadar belli eder bir ifade ile burada ne arıyorsun baba sordu. Bu sırada salondaki diğer kişilerde yanlarına gelmişti.
Herad oğluna bakıp seni dedi ve bilincini kaybetti .
Bu sırada gölge kral tahtında oturmuştu gelen adam efendim her şeyi tamamladık artık tamamen bizim kuklamız haline geldi .
