Bulas ağrıyan göz kapaklarını açmak için zorladı son birkaç gündür tek yaptığı yarı baygın bir şekilde uyuyup etraftaki sesleri dinleyerek geçirmişti.
Herhangi bir zaman algısı kalmamıştı belki haftalar bu şekilde geçip gitmisti belkide aylar ama aslında sadece üç gündür bu haldeydi.
Gözlerini açtığında tanımadığı bir tava ile karşılaşmıştı.
Altından işlemeli motifler ve ortada kocaman bir avize .
Bu onun yılı dökük kulübesi olmazdı .
Peki öyleyse şuan neredeydi ve neden üzerinde beyaz ipekten bir kıyafet vardı.
En son hatırladığı bir yere doğru gittiğiydi iki avcı ile beraber bir yere doğru gidiyordu .
Içinde garip bir huzurluk vardı. Daha sonra ne olmuştu. Aklını zorlayıp bunu bulmaya çalıştı.
Yavaş yavaş taşlar yerine oturdu ve sonunda neden burada olduğu hatırladı.
Yorgun vücudunu kaldırmaya çalıştı bu sırada ellerini fark etti tertemiz ve bembeyazdı sanki kendi eli değilmiş gibi yüzünü kontrol etti saçları kısalmış sakalı ile tamamen kesilmişti.
Bu sırada yandan gelen kadife gibi bir ses demek sonunda uyandın dedi .
O kadar güzel bir sesti ki bu adeta kalbini okşamıştı.Kafasını sesin geldiği yere doğru çevirdi ve gördüğü şey karşısında donakalmıştı bu ne güzel bir yüzdü böyle altın sarısı saçlar akşam üstü gökyüzünün renginde gözler yeni yağan kar gibi parlak ve beyaz bir ten ince kaslar ve pespembe dudaklar .
Gökyüzünden aşağı düşmüş bir melek gibi büyüleyici derecede güzel ve bir o kadarda sevimli insanın içine nedensiz bir mutluluk yerleştiriyor gülümsemesi.Bulaş ona doğru bakarken küçük bir anlığına onu bir yerden hatırlamıştı sanki yoksa dedi kendi kendine bu oydu vahşi bir hayvana dönüşmüş o kız. Bir insan gerçekten bu kadar değişebilir miydi.
Onu ilk gördüğünde de güzel olduğunu düşünmüştü ama bu çok fazlaydı.
Bunca zaman böyle bir acıya katlanmış olması gerçekten çok garipti nasıl olmuştu da böyle bir acıya bir ay boyunca dayanmıştı.
Bu da onun güzel olduğu kadar dayanıklı olduğunu da gösteriyordu.
Nice güçlü adamlar bile birkaç gün geçtikten sonra malumun kontrolüne girerlerdi ki böyle olduğunda kovucunun işi çok daha zor olurdu .
Güzel kız gülümseyerek sonunda uyandın dedi .
Bu sırada kapı açıldı ve içeri bakan bey girdi . Bulas kendice toparlamıştı onu görünce .
Bakan sonunda iyileşene sevindim genç adam son birkaç gündür baygın bir şekilde uyuyordun .
Artık iyileştiğine göre artık bir sorun kalmadı.
Ama yinede seni birkaç gün daha tam olarak toparlanana kadar burda kalmalısın daha sonra ödülünü alacaksın.
Bulas siz nasıl isterseniz efendim bana yardım ettiğiniz için minnettarım .
Bakan bey asıl minnettar olan benim genç adam sen benim kızımın hayatını kurtardın ben sana birkaç gün baksam çok mu .
Sana borcumu ödeyemem genç adam o yüzden elimden geleni yapmama izin ver .
Neyse benim şuan gitmen gerekiyor sende kendini fazla yorma .
Dedi ve hızlı adımlarla odadan dışarı çıktı.
Koridordaki ayak sesleri biraz daha devam etti ve zayıflayıp kayboldu .
Bulas ne diyeceğini bilmiyordu bu yüzden sessiz bir şekilde önüne bakmaya devam etti .
Bu sessizliği bozmak isteyen genç kız gözlerinin içine bakarak elini uzattı ve benim adım SEVİR bana yardım ettiğiniz için teşekkür ederim bayBulas diye tamamladı kovucu .
Tanıştığımıza memnun oldum Bulas dedi ve el sıkıştılar.
Bulasın kalbi deli gibi atmıştı onun eline dokunduğu zaman .
Diyecek bir şey bulamadı ve susmaya devam etti.
Genç kız siz bir konususunuz değil mi .
Bu saçma bir soruydu ama şuan için bulabildiği tek şey buydu bunun sayesinde uzun ve keyifli bir sohbet başlatmayı umud ediyordu.
Bulaş çekingen korkak bir kedi gibi evet dedi hızlı bir şekilde.
Sevir kovuculuk tam olarak nasıl bir meslek bana anlatabilir misin .
Doğrusu bu konuyu çok merak ediyorum .
Bulas aslında pek bir şeyi yok ülkeleri dolanır ve melun tarafından ele geçirilmiş olan insanları bulup melunları çıkartır ve onları yok ederiz .
Sevir çok heyecanlı bir şeye benziyor şimdiye kadar hangi kalkıklara gittin .
Bulas neredeyse hepsine diye cevap verince sevirim gözlerinin içi parlamıştı .
Kısık bir sesle çok şanslısın dedi .
Bulas bir şey mi dedin diye sordu .
Sevir ona bakıp hayır önemli bir şey değil sadece ne kadar şanslısın diye düşündüm .
Nerdeyse tüm dünyayı gezmişsin özgürce.
Bulas aslında o kadar da iyi değil bir yer diğerinden farklı değil hepsi aynı gelmeye başlıyor insana tek değişen şey adlar .
Sevir peki ya vahşi topraklar .
Bulas işte orası tam bir gizem ne kadar yıl geçerse geçsin sürekli yeni ve farklı şeyler görebiliyorsun . Hem güzel hem de korkun bir yer bazen başını gökyüzüne çevirdiğinde bulutların üzerinde uçan ejder sürülerini görürsün bu dehşet bir verici bir manzaradır bir yandan da güzel.
Bazense tıpkı bir rüyanın içinde gibi olur altın tüylü geyik sürülerini görürsün gökte uçan atları bulutlara kadar uzanan dağları ama bunlar her zaman gördüğün dağlara benzemezler üzerlerinde bilince farklı canlı yaşar.
Bazı dağlar yerinden oynar bazıları yıldız gibi parlar . Taş devler birbirleriyle savaşır devler bağırır her bir yandan milyonlarca farklı canlı ve milyonlarca farklı hayat bir gün diğeri gibi olmaz her gün bambaşka bir şey görebilirsin.
Her gün bir öncekinden çok daha gizemlidir .
Ve ilerledikçe bu şeylerde artar ilerde çok ilerde vahşi toprakların bilinmezlerinin olduğu yerlerde akla hayale sığmayan mucizevi şeylerin olduğu söylenir.
Altından kumların dans ettiği çöller vardır derler .
Ayın üzerinde askılı kaldığı yerler zamanın durduğu yerler canavarların bile konuştuğu topraklar ölülerin bile konuştuğu yerler .
Hatta dağın taşın bile yaşadığı yerler . Bu güne kadar kimse geri dönmedi oralardan gidenler bir daha geri gelmedi .
Bazıları derlerki öldüler bazıları göre ise o toprak o kadar güzel ki giden bir daha geri dönmek istemezmiş .
Işte böyledir vahşi topraklar gizemli bir kutu gibi açtığında gözleri kör eden bir ışık saçar ve her tarafına işleyip seni yavaşça değiştirmeye başlar.
Sevirim gözleri heycan duygusu ile dolup taşmıştı adeta .
Duyduğu kelimeler yüreğinin en derin köşelerine dokunmuştu ve hep bastırdığı duygularını açığa çıkardı maceraya çıkmak istiyordu .
Hemde hicbir şeyi istemediği kadar .
Bulasa bakarak küçükken annem bana bir hikaye anlatmıştı .
Belayı üzerine çeken bir avcının macerası.