Ramon gözlerini açtığında tanımadığı bir tavana bakıyordu . Etrafına baktı üzerinde yeni temiz bir elbise vardı ve yaraları kaybolmuştu. Bir ara bu olanların hepsi rüya mıydı dişiye düşündü ama yanında baygın yatan dostlarını fark edince her şeyin gerçek olduğunu anlamıştı. Ama burası neresiydi böyle o can pazarından nasıl kurtulmuşlardı hicbir şey hatırlamıyordu.
Biz neden buradayız burası neresi böyle dedi kendi kendine .
Beranı sarsıp Beran uyan çabuk dedi ve iki eliyle yakasından tutarak şiddetlice sarstı.
Yavaşça gözlerini açan Beran burası da neresi böyle yoksa öldük mü .
Bir anda Salonunda aklında şimşekler çakmıştı . Güzel bir odada temiz kıyafetler ile üzerlerinde tek bir çizik bile olmadan uyanmışlardı.
Büyük ihtimalle evet vahşi toprakların bilinmezlerine böyle bir yer olamaz . Pencereden dışarı baktı önlerinde koca bir orman sabahın ışıklar pencereye vuruyor o kadar güzel ve huzurluydu ki .
Beran kapıya doğru yöneldi eliyle tokmağı kavrayacakken kapı birden açıldı ve içeri siyah saçlı beyaz tenli keskin bakışlı bir çocuk çıktı karşılarına.
Bir anlığına duraksayan Ramon Karan bu sen misin dostum neden bu kadar küçüksün yoksa geçmişe mi geldik . Küçük başını iki yana sallayıp hayır dedi net bir şekilde.
Ramon peki burası neresi diye sordu . Küçük çocuk burası benim evim diyerek karşılık verdi ona .
Ramon peki sen kimsin .
Küçük çocuk benim adım Rast diye cevap verdi .
Daha fazla dayanamayan Beran akşama kadar birbirimize soru soracaksınız evlat bize ne oldu baştan anlatır mısın ve burası tam olarak neresi .
Rast burası sonsuz orman denilen yerin merkezi ailemle birlikte burada yaşıyoruz. Beran peki ailen nerede .
Rast babam ablamla beraber avlanmak için ormana gitti annem de işlerini hallediyor dışarda .
Ben de size bakıyordum ki uyandığınızda göre buna gerek kalmadı.
Dün öğlen vakitlerinde sen ve dostların yarı baygın bir şekilde buraya geldiniz . Babam sizi tedavi etti ve o zamandan beri uyuyorsunuz .
Ramon senin babam tam olarak kim oluyor küçük adam .
Rast adı Karan eskiden bir avcıymış . Ramon şaşkın bir şekilde adı ne dedin diye sordu .
Rast ne olduğunu anlamamıştı adı Karan diye tekrarladı sözünü.
Ramon sen karanın oğlu musun burası karanın evi mi Karan yaşıyor mu .
Arkadan gelen bir ses sana öldüğümü düşündüren de nedir eski dostum.
Bu ses onun sesiydi Rasyon arkasında belirmişti gülümseyen bir ifade ile .
Ramon ve Beranın gözlerinden yaşlar dökülmeye başlamıştı.
Koşarak ona sarıldılar ve ağlamaya başladılar.
Karan dostane bir hareketle sırtlarına hafifçe vurmuştu birkaç defa .
Ramon bunca zamandır neredeydin .
Karan ben de sizler gibi hayatıma devam ettim tabi ailemle beraber .
Ayrılınca Ramon demek bu küçük adam senin oğlum tıpkı sana benziyor aynı keskin bakışlar ve o soğuk ifaden bir ona sen sandık.
Bu sırada Zera arkasında göründü.
Beran bu küçükse senin kızın olmalı gerçekten de çok şirin bir şey.
Karan neyse bu kadar sevgi gösterisi yeter daha tam olarak iyileşmediniz otursanız iyi olur şimdilik. Buraya geldiğinizde harap olmuş durumdaydınız sadece sen ve Beran diğerlerine nazaran daha iyi durumdaydınız.
Doğrusu sizi iyileştirmek oldukça zor oldu berbat bir haltaydınız size ne oldu böyle.
Yere oturduktan sonra Karan çocuklarına bakıp siz annenizin yanına gidip ona yardım edin .
Ikili fazla sorgulamadan odadan çıkıp kapıyı astlarından kapadılar. Ama meraklar galip geldiğinden gitmek yerine kapının önünde onları dinlemeye başladılar.
Ramon haberler çok kötü Karan hem de çok kötü herşey birkaç hafta önce başladı. Yoda gölge kralın adamları tarafından bir görev esnasında kaçırıldı.
Iki acemiyi işaret edip bu iki genç adam benim bir şeyler bildiğimi düşünüp yanıma gelip bana gölge kralın sarayının nerede olduğunu sordular .
Karan bu arada bu gençler de kim .
Ramon sana özenip avcı olmuş iki genç istihbarat ajanı Persa ve Lida.
Karan sanki bu gençleri bir yerden gözüm ısırıyor oldukça tanıdık yüzleri var .
Ramon aslında daha önce onlar ile tanışmışsın en azından onlar böyle söyledi.
Karan evet şimdi hatırladım Persa ve Lida onları en son gördüğümde çocuklardı. Demek hayallerini gerçekleştirdiler .
Peki gölge kral neden Gıdayı kaçırttı bir bilginiz var mı.
Ramon ilk başta oldukça basit düşünmüştük istihbarat ajanını kaçırıp ondan bilgi almak gibi bir planı var diye düşünürken.
Daha sonra meselenin altında çok daha büyük şeyler yattığını öğrendik . Meğerse Yoda ilk yıkımı başlatacak olan kişisiymiş.
Gölge kral toprağın hiddetini açığa çıkarmaya çalışıyormuş.
Sarayını bulmak için Beranın yanına yanına gittik .
Olanları bir bir anlattıktan sonra Karan demek böyle peki sizi bu hale getiren şey nedir onu söylemedin .
Ramon kalabalık bir grupla birlikte gölge kralın peşinden buralara
kadar geldik yaklaşık üç gün önce tam.onlara yetiştiğimizde hiç beklemediğimiz bir şey ile karşılaştık korkunç bir şey.
3 gün önce.
Ramon yanındaki avcılar ile beraber günlerdir yoldaydı. Henüz gölge kral ve adamlarına dair bir şey görmemişlerdi . Sadece yoldaki izleri takip edip buraya kadar gelmişlerdi izlerden anladıkları kadarı ile oldukça kalabalık bir gruptu çünkü gittikleri yolda ne edilmemiş ot nede kırılmamış ağaç dalı kalmıştı.
Hızlarını arttırıp ilerlemeye devam ettiler saatler geçtikçe biraz daha onlara yaklaşıyordu. Fazla bir şey kalmadığını hissedebiliyordu artık.
Dar yoldan kurtulup açığa çıktıklarında geniş vadinin orta yerinde kurulmuş olan kampı gördüler en azından 50 bin kişi vardı.
Ramon grubuyla birlikte geri çekilip ormanın içine gizlemişlerdi .
Yanında dostları ile beraber kampa sızmak için plan kurmaya başladılar.
Ramon Beran Persa Lida ve ben onların kılığına girip kampa sızacağız sizde burada bekleyeceksiniz . Sarayın orda öldürdükleri adamların kıyafetlerini kuşanıp kampa doğru fark ettirmeden ilerlemeye başladılar.
Kampın içine girip dağılarak Gıdayı aramaya başladılar bu sırada kampta garip bir hareketlilik vardı. Bir anda büyük bir grup avcıların saklandığı tarafa doğru ilerledi ve hep birlikte oraya saldılar .
Geride kalaylarlar kılıçtan geçirilmişti. Herkes olup gitmisti artık daha fazla dayanamayan Ramon tüm enerjisini topladı ve etrafı şimşeğe boğdu.
Kızarmış cesetler havada uçuşurken. Gölge katiller biraz bile beklemeden üzerine atılmışlardı.
Çetin bir savaş başladı kampın ortasında.
