Karan ve dostları ile birlikte siddetlibsarsintilarin merkezine gitmisti . Burası açık ama taşlı bir alandı .
Karan işte burası dağ altta olmalı.
Natwar demek bu yüzden kehanetlerde dağın yeşil kartalım önünde belireceği söyleniyor.
Dağ yerin altından çıkacak.
Gardon onlar gelmeden kazıp dağı yıkamaz mıyız.
Karan istersen bir yere dokunmayı dene o zaman anlarsın.
Gardon elini yere dokundurdu ama eli birden olduğu yerde kalmıştı yere dokunamıyordu bile .
Karan bu basit bir iş değil bir mühür var ve bu mührü açabilecek tek kişi yeşil kartal .
Ramon o zaman beklemekten başka bir şansımız yok .
Karan tamam herkes ormanın içine gizlendim buraya doğru geliyorlar unutmayın yeşil kartal dağın içine girene kadar kimse yerinden çıkmayacak.Ağaçların altına sinip beklemeye başladılar. Ayak sesleri yavaş yavaş yaklaşıyordu. Biraz sonra önlerinde yeşil kartal kayalıkların önüne geldiler . Yodanın bu halini gören Karan gözlerine inanamamıştı.
Dersi kapkara ve pürüssüz bir kabuk gibi ama her tarafı çatlaklar ile dolu çatlakların arasından ise yeşil bir ışık yayılıyordu sanki yumurtasını kırmaya başlayan bir kuş gibi .
Dikkatle etrafı gözledi sanki bir şeylerden şüphelenmiş gibi bir ifade vardı suratında.
Karanın olduğu tarafa doğru dönüp gözlerini o tarafa dikti . Karan görünmez olmuştu ama bir anlığına onu gördüğünü hissetti . Sanki ona bakıyordu.
Derken baskı yere çevirdi. Yere eğilip Kararmış elini toprağın üzerine koydu ve bir anda şiddetli bir sarsıntı yaşanmaya başlamıştı. Her yer zangır zangır titriyordu efendisinin gelişi hissetmişti ayrık dağ.
Elini ağzına götürüp hafif bir ıslık çaldı ve bir anda çekici elinde belirdi . Parlak çekicin göz alıcı beyaz ışığı yavaş yavaş yeşile dönüyordu.
Bir ıslık daha çaldı ve yer çatlayıp sivri taştan küçük bir dağ belirdi .
Üçüncü bir ıslık daha çaldı ve dağ ortadan ikiye ayrıldı ve Yeşil kartalın onuna taştan bir merdiven geldi .
Ayrığın içine zerre ışık gitmiyordu içerde zifiri karanlık hakimdi sadece .
Karan Yoda karanlık yolun içinde kaybolana dek bekledi ve o gözden kaybolunca elini kaldırıp işaret verdi ve hep birlikte ormanın içinden çıkıp saldırıya geçtiler onları gören gölge ordusu dağın önünü kapatmıştı .
Karan ve Natwar görünmez olarak aralarından geçip gitmişti .
Gardon Ramon ve Beran ise tüm güçleri ile onlara saldırıp tüm dikkatleri kendi üzerlerine çektiler.
Bu sırada Persa ve Lida da harekete geçip dağın eteklerine patlayıcıları döşemişlerdi.Üç eski dost gölge ordusunun arasında kalıp bozulacakken bir anda binlerce klon ormanın içinden fırlayıp onlara yardıma geldi .
Ramon gülerek bir süprizi olduğunu biliyordum hiç değişmemişsin Karan .
Karan ve Natwar karslıyım içinde yol alırken ilerden yayılan yeşil ışığı fark ettiler . O anda üç çekiç sesi ard arda geldi ve Karan hayır diye bağırdı .
Bir anda tüm dünya beşik gibi sallanmaya başlamıştı .
Sarsıntı giderek daha da arttı ve yer çatırdadı ve yarıldı tüm dünya sanki büyük bir kabusun içine düşmüştü .
Ne kaçacak bir yer vardı nede saklanacak bir yer ellerinde karşı koyacak güç yoktu .
Ayakta durmak bile cesaret istiyordu artık.
Dev çatlaklardan kızgın ateş fışkırdı ve onu geleni yakıp küle çevirdi.
Köyler kasabalar şehirler ülkeler dünya yıkamıyordu sanki böyle bir şeyden sonra artık kimse yaşayamazdı bu dünyada. Ateşlerin arasından ateşten canavarlar çıktı ve dünyanın üzerine akin etmeye başlamıştı .
Fermon oturduğu dağın üzerinden olanlara bakarak her şey size kaldı dostlarım ya dünya bugün yıkılacak yada yarın yeni bir dünya kurulacak .Sonunda düz bir zemine çıktılar ve dağın için bir anda aydınlandı.
Karan boş örse baktı kimse ortada yoktu .
O sırada arkalarından gelen ses artık çok geç kaldınız aciz yaratıklar yıkım çoktan başladı bu dağı yeniden yerin dibine bile soksanız durmayacak .
Karan arkasını dönüp baktı siyah kabuk üzerinde dökülüyordu yavaşça ve orta yeşil adam çıktı insan gibi görünün ama verdiği his ve yaydığı eneji ile tamamen farklı bir yaratık dı.
Sonra belinde iki büyük kanat belirdi burnu sivrilik bir gagaya ayakları ve elleri pençeye.
Tamamen enerjiden oluşmuş olan bir canavar dı o .Bir anda gözden kayboldu ve tekrar ortaya çıktığında Natwarın ensesinin dibindeydi bir vuruşla onu metrelerce geri dağın dışına fırlatmıştı. Karana bakıp sonunda seninle yanlız kaldık avcı ever planın nedir bu dağı yerle bir etsen bile hiçbir şeye yaramayacak .
Çok güvendiğin aklın burada durdu mu yoksa .
Ne yapacaksın savaşacak mısın .
Karşı koyabilir kisin bana .
Sesi insanın içine işleyip iliklerini titretiyordu .
Yeşil kartal ne yapacağını ne planladığını çok iyi biliyorum avcı vazgeç bu imkansız karşı çıktığın şey kaderin ta kendisi . Dünya bu cezaya mahkum edildi sen iste yada isteme . Bu şey kışın gelmesi gibidir kişi durdurabilir misin .
Dünyayı durdurabilir misin daha da önemlisi beni durdurabilir misin .Karan neden her şeyi bu kadar abartmak zorundasın ki bu her zamanki olayla aynı her zamanki gibi birileri çıkıp bir şeyi başlatmak ister ve bir başkası çıkıp onu durdur baş koyduğu yolla alay edercesine onu ezip işini bitirir işte değişmez olan kader denilebilecek şey tam olarak budur .
Yeşil kartal bunu göreceğiz dedi ve saldırıya geçti .
Rüzgarı bile Karani yerinden uçuracak kadar şiddetliydi . Pençesini savurdu Karan kılıcı ile kendisi korudu ama birkaç metra takla atmıştı geriye ayağa bile kalkmadan yeşil kartal tekrar saldırıya geçti Karan son anda kendini kurtarmıştı .
Yeşil kartal demek o kadar da çaresiz değilmissin insan bakalım daha nelerin varmış hadi ayağa kalk ve tüm gücümle saldır.
Karan ayağa kalkıp demek tüm gücüm ile saldırmalı istiyorsun peki buna dayanabilir misin .
Yeşil kartal seni küstah pislik sana kendini beğenmisliginin cezasını vereceğim.Karan bu sırada sarsıntılar başlamıştı patlayıcılar teker teker patlayıp dağı göçertiyordu .
Dışarda devam eden büyük savaş hala bir neticeye bağlanmadığından Şimdilik Karana yardıma gelecek kimse yoktu .
Bu sırada ormanın içinden ateşden yaratıklar çıkageldi.
Ramon savaşa bir grup daha eklendi o zaman bizde harekete geçelim artık.
Kara bulutlar gökyüzünü kaplamaya başladı. Ramon rüzgar kalbi bulutlar evin emrediyorum aşağı gelin gökyüzünün canavarları.
Yıldırımlardan oluşmuş olan binlerce yaratık gökten üzerlerine düşüyordu.Bu sırada Yeşil Kartal tekrar saldırıya geçti. Karan ise bir saniyeliğine gözlerini kapadı derin bir nefes aldı ve gözlerini açtı. Yan yana duran iki mavi güneş açığa çıkmıştı.
Yeşil kartal jilet gibi keskin pençesini başına doğru savurdu . Ama bir anda yok olmuştu ne olduğunu bile anlamadan koluna saplı duran bir kılıç vardı.
Karan onunla gözgöze gelip dişlerini sıkarak Yodayı geri ver dedi ve ona sağlam bir kafa attı.