5 eski dost bir masanın etrafında keyifli bir şekilde sohbet ediyorlardı.
Yoda da köşedeki yatakta huzurlu bir şekilde uyumaya devam ediyordu.
Natwar herşey bittiği için çok mutluyum ülkeme dönebilirim artık.
Beran ülkenden bahsetmişken kralın Fermon en son onu gördüğümüzde gölge kral ile birbirlerine girmişlerdi .
Natwar onu merak etmeyin bu aile içersinde olan bir şey.
Gardon ne dediğini anlamadığından aile içinde mi bu da ne demek oluyor .
Natwar şimdi duyacağınız karşısında şaşırmayın aslında Fermon gölge kralın oğlu.
Karan hariç masadaki herkes ne demişlerdi şaşkın bir şekilde.
Çünkü Karan bunu onunla ilk tanıştığı zamandan beri biliyordu her. Ne kadar gölge kral onun gücünü çalmış olsada bunu oğluna ödemenin çok aptalca olacağını düşünmüştü.
Bu sırada arkadan gelen ses çok şaşırdınız değil mi dedi bu Fermandı yüzünde büyük bir gülümseme vardı.
Natwar ayağa kalkıp kralına selam durdu . Fermon şimdilik buna gerek yok Natwar hadi oturup biraz konuşalım.
Oturduktan sonra Karana bakarak seni gördüğüme çok sevindim Karan bunca zamandır bu ormanda mı yaşıyordun. Karan beni bilirsin karmaşayı ve beklenmedik şeyleri pek sevmem bundan dolayı huzurlu ve sessiz bir yere yerleşmenin doğru olacağını düşünüp buraya geldin .
Fermon ama bildiğim kadarı ile bu orman henüz keşfedilmemiş yaratıklara ve tehlikelere ev sahipliği yapıyordu. Gerçi burada senden daha tehlikeli bir şey olmadığından muhtemelen burayı terk etmiş olmalılar.
Karan beni boş verde asıl sana ne oldu onu anlat başına gelenler pek de iyi değil bir sorun olmadı değil mi .
Sıkkın bir ifadeye bürünen Fermon hayır bir sorun yok gölge kralın işini bitirdim . Hükümdarlığı sona erdi . Karan ona düşman olduğunu sanıyordum neden bu kadar üzgünsün.
Fermon söyleyecek bir şey bulamamıştı bu soru karşısında.
Sadece sessiz kalmıştı. Karan elini omzuna koyup seni anlıyorum dostum merak etme üzüntü elbet geçer gider geriye kalan sadece zaferdir . Fermon her zamanki gibi çok anlayışlısın Karan .
Ramon benim anlayamadigim şey bizi nasıl bulduğun. Nasıl oldu da bizi en zor zamanda kurtarmayı başardın.
Fermon Natwarı işaret ederek onun sayesinde diye cevap verdi .
Natwar şaşkın bakışlarla benim sayemde mi ama nasıl .
Fermon avcuna yerleştirdiğim kara mührü hatırlıyorsun değil mi işte o mühür sayesinde dünyanın onur ucunda olsan bile seni görebilir ve yardımına gelebilirim .
Natwar demek bu garip mühür bi ise yarıyormuş.
Beran araya girip sonuç olarak gölge kral oldu ve ordusu da yok oldu yani gölge tarikatının sonu geldi .
Fermon ne yazıkki hayır hicbir şey bitmedi aksine daha yeni başlıyor .
O yok olan grup onun ordusu değil sadece küçük bir koruma grubuydu gerçek ordusu dünyanın başka bir yerinde gizli halde duruyor şuan ve başlarında ise gölge kraldan çok daha tehlikeli bir lider var . Tam üç yüz yıldır tarikat tarafından güçlü bir ordu hazırlanıyordu.
Karan peki bu yeni lider tam olarak kim bunu biliyor musun .
Fermon ona ölüm derler söylediklerine göre insanların ruhlarını kontrol edip onları yiyebilen bir adam . Gücünün ve acımasızlığın bir sonu olmadığı söylenir vahşi bir yaratık gibi derdi karnını doyurmak değil sadece kan akıtmaktır .
Beran bu nasıl bir şey böyle.
Fermon şöyle düşün bir kurt koyun sürüsünün içine daldığında gözünü bir tanesinin üzerine koymaktansa çılgın gibi saldırıp yüzleşmesini öldürür ve karnını doyurmadan içlerinden için kaçar işte böyle bir şey şimdi anladım mı .
Saldırmaya başladığında zararı sadece tek bir ülkeye değil tüm ülkelerin üzerine olacak bu vahşi yaratıktan herkes bir yara alacak .
Karan bu olay bana bir yerden tanıdık geliyor sanırım üç büyük yıkımda her yıkımdan sonra dünyanın üzerine geçici bir bela çekeceği söylenir. Birinci yıkım biter insanlar biraz olsun rahatlar ve eskiye döneceklerini sanırlar o anda vahşi bir kurt sürüsü ile ortaya çıkar ve dünyayasın başına bela olur . Onların belası boz kürklü köpek ortaya çıkana kadardır. Köpeği gördüklerinde büyük korkuya kapılırlar ve geldikleri yere kaçarak geri döner sadece lider kurt geri kalır ve kolak ile büyük bir kavgaya girişir.
Natwar peki ya sonra .
Karan sonrası yok anlatılanlar sadece buraya kadar daha fazlası tam bir bilinmeden ibaret .
Natwar bu hikayeleri nereden duyuyorsunuz gerçekten çok merak ediyorum bir yerde böyle şeyler anlatan bir hikayeci yada gezgin mi var .
Ramon yine saçmalamaya başladın Natwar . Burda önemli bir şey konustuğumuzun farkın da değil misin.
Nasıl olduda general olmayı başardın hala anlamış değilim.
Fermon araya girip yokluk işte dedi ve herkes bir anda gülmeye başlamıştı. Bu sayede ortam biraz olsun yumuşamıştı .
Bu sırada kapı açıldı ve Rast elinde dumanı türe bir tencere ile içeri girdi .
Fermona bakıp bir misafiriz daha olduğunu hatırlamıyorum.
Fermon ona bakın sevinçle Karan yoksa bu senin oğlun mu .
Karan evet adı Rast . Fermon gerçekten sana çok benziyor ama bu çok daha şirin dedi başını okşayarak. Rast bu ilgiden pek hoşnut görünmüyordu. Hızlıca elindeki tencereyi masaya bıraktı ve odadan çıktı daha sonra ise yemek kaplarını getirmişti .
Fermon doğrusu Karan sen hepimizden daha hızlı çıktın bu konularda ben her zaman yanlız bir hayatı tercih edeceğini sanırdım ama beni şaşırttın ve aramızda senden başka evli olan birisi bile yok . Gerçekten de ummadık taş baş yararmış.
Karan aslında yaşınız hala çok büyük sayılmaz hala güzel bir aile kurmak için şansınız var . Hepsini anladım ama peki ya sen Fermon sen bir kralsın nasıl oldu da bu kadar zaman kendine bir eş bulamadın.
Fermon sanırım devlet işleri ile çok fazla ilgilendiğimden böyle şeylere hiç zaman ayıramadım. Peki ya sen Karan bir aileye sahip olmak nasıl bir şey .
Karan fazla düşünmeden çok güzel bir duygu insana güven ve mutluluk veriyor .
Ramon senin adına sevindim dostum . Natwar ne diye böyle konuları konuşuyoruz ki en iyisi size birkaç maceramdan bahsedeyim .
Herkes meraklı bir şekilde kulak kabartınca söze girdi ve anlatmaya başladı tabi biraz da abartarak gerçi macera hikayesi abartmadan güzel olmazdı ki .
Bu sırada baygın yatan Yoda da yavaş yavaş gözlerini açıyordu konuşma seslerini duymaya başlamıştı .
Gülüşmeler ve tanıdık sesler ona güvende olduğunu hissettirdi ve huzurlu uykusuna geri döndü.
