Bir zamanlar kendimi bu topraklardaki en büyük bela sanırdım. Sonra o adam ortaya çıktı. Vahşi topraklardaki en korkunç yaratık türlerinden birisi olan Hamsenleri ortadan kaldırdı . Ki bu yaratıkları görüp korkudan ölen insanlar bile mevcut. Yaratıklar ona bir lakap taktı Hayalet . Kim olduğu önemsizdi onun için yada ne kadar güçlü olduğu yada sayıları. Bunları önemsemezdi. Belanın tam ortasına dalardı her zaman .
Insanlar onun adını anmaktan bile korkardı bir zamanlar onu yaşayan bir efsane olarak görüyorlardı.
Çok kısa bir zamanda dünyanın en korkulan adamı oldu ve en çokda merak edilen . Yüzlerce kişi onun peşine düştü. Giderek daha büyük olaylara karıştı ve sonunda imkansızı başardı. Yoldaşı ile beraber koca bir ölü ordusunu yere sermeyi başardı .
Bazılarına göre o başlangıcın habercisiydi bazılarına göre ise yıkımın.
Ama sonunda hiç beklenmeyeni yaptı.
Bir gün herşeyi bırakıp ortadan kayboldu gidişinden on yıl geçti ama dünya üzerinde bıraktığı o korku hala insanların kalbinde yaşıyor.
Salondan bir genç ayağa kalkarak general Natwar size bir soru sorabilir miyim neden hayalet zirveye ulaşmışken her şeyi bırakıp gitti .
Natwar çünkü genç adam o diğer insanlar gibi güç para yada şöhret peşinde değildi ve hiçbir zamanda böyle şeylerin derdine düşmedi. Onunla birlikte Arkadya sarayını havaya uçurmuştuk ama hiçbir zaman bununla böbürlenmedi. Yani demem o ki onun derdi bunlar değil sadece huzurlu bir hayattı. Küçük şeyler ile yetinebiliyordu .
Başka birisi araya girip efendim sizce birgün geri dönecek mi ve şimdi ne yapıyor.
Natwar
Boynunun yarısına kadar gelen sakalını karışıktan sonra bazılarına göre o çoktan öldü ama onu tanıyan birisi olarak söylüyorum ki o kadar kolay ölecek birisi değil. Dev ayağına diken battı diye sakat kalırmı .
Birgün dünyanın ona en çok ihtiyaç duyduğu zamanda mutlaka geri dönecek.
Onu biraz bile tanıyorsam şuan yeni bir avın peşindedir. Versin kardeşine bakıp demek yeni bir av .
Bu sırada uzaklarda vahşi toprakların bilinenlerin çok ötesinde sık ormanın en derinlerinde bir yerde .
Otuz yaşlarında olan sakallı kısa saçlı adam küçük bir çalının içine sinmiş olabildiğince sessiz bir şekilde bekliyordu . O anda arkasından bif hışırtı sesi geldi ve otların arasından uzun siyah saçlı beyaz tenli yanakları hafif kızarmış kara gözlü küçük bir kız boynuna atlayıp buldum diye bağırdı sevinç dolu bir şekilde.
Babasına bakıp sana kendimi geliştirdiğimi söylemiştim.
Babası bu arada kardeşin nerde .
Küçük kız anneme yardım etmek için evde kaldı.
Bu sırada hafif bir rüzgar esti ve 6,7 yaşlarında siyah saçlı beyaz tenli küçük bir erkek çocuğu yanlarında bitmişti. Demek buradaydınız annem dedi ki yemek hazır bir an önce yemeğe gelseniz iyi olur .
Babası sende her zamanki gibi çok sessizsin Rast ama sende ablan gibi kendini güçlendirsen iyi olur .
Rast ama benim stilim farklı ben savaşmam ben bir avcı gibi sessizce yaklaşıp hedefin işi bitireceğim.
Babası neyse birde oyalamayıp bir an önce eve gitsek iyi olaca yoksa anneniz bizi eve almayacak .
