BKG 28

29 9 5
                                    

Okul sonrası sıradan bir gündü. Kızlar odalarında sessizce oturup kendi işleriyle ilgileniyorlardı: Duru kitap okuyor, Derya saçlarıyla uğraşıyor, Deniz telefonuyla oynuyor, Dilan ise test çözüyordu. Ortamda kimse çaktırmasa da bir gerginlik vardı. Duru kızlara öfkeliydi. Okula onlar yüzünden geç kalma korkusuyla dışarı çıktığında kapkaççının saldırısına uğramıştı. Belki onlar daha hızlı olsaydı böyle bir şeyle karşılaşmayacağını düşünüyordu. Dilan'a ise ayrı bir gıcık olmuştu. Derin'in yerine yavaş yavaş geçtiği için sevmiyordu onu.
Derya da saçlarıyla oynarken Duru'nun değiştiğini düşünüyordu. Duru'yu değiştireni de Derin sanıyordu. Derin'in yersiz gidişi en çok Duru'yu etkiledi sanıyordu.
Dilan da kendini teste gömmüş inek öğrenci gibi davranıyordu ama uzun zamandır soruyla bakışıyordu. Sinirleri bozuktu çünkü. Duru'yu sevmemişti. Kendisinden daha güzel olduğunu düşündüğü için çekemiyordu onu. Hatta bu yüzden sırf onu korkutmak için kapkaççı olarak bir arkadaşını tutmuştu. Eski okulundan yakın arkadaşı olan Ateş'i görevlendirmişti. Çocuk da seve seve kabul etmişti bu görevi. Kapkaççının saldırısına uğrarken Duru, Dilan onları bir köşeden izliyordu. O ana kadar Duru'yu takip eden yakışıklı çocuğu fark etmemişti. O çocuğun Duru'yu korumasına da sinirlenmişti. Düşündüğü şeyler yüzünden soruyla bakışıp duruyordu.
Deniz ise okuldan tanıştığı bir erkek arkadaşıyla mesajlaşıyordu. Çocuğu sevmişti. İyi birine benzediği ve sohbetini sevdiği için onunla konuşmaya devam ediyordu.
Herkes kendi halindeyken kapı sertçe açıldı ve içeri Cavidan Hanım girdi.

"Derya! Benimle gel," dedi sinirli bir şekilde. Derya içinden "Yine ne istiyor bu paragöz kadın?" diye geçirdi. Ayağındaki terlikleri çıkarıp ayakkabısını giydi ve Cavidan Hanımın peşinden gitti. Yaşlı kadın hızlı hızlı yürüdüğü için odasına Derya'dan önce yetişti. İçeride onu bekleyen Emel Hanım ve hanımefendiye gülümseyerek koltuğuna geçti. Koltuğuna oturduğu sırada kapısı tıklandı ve içeri Derya girdi. Derya içeridekilere tek kaşını kaldırıp bakarken Cavidan Hanım direkt konuya girdi.

"Bu hanımefendi seni evlatlık almak istiyor. Durumu da bayağı iyi."

"Efendim?" dedi Derya şaşırdığını gizleyemeyerek.

Kadın elini uzatarak "Ben Sevgi. Tanıştığımıza sevindim Derya," dedi. Derya kadının elini sıkarken "Ben de," dedi ama hala ağzı açık olanları anlamaya çalışıyordu.

"Derya, bu hanımefendi geçen günlerde geldi buraya sizin yaşlarınızda kız çocuğu aradığını ve evlatlık edinmek istediğini söyledi. Biz de siz kızların fotoğraflarını gösterdik. Ve seni uygun gördük." dedi Emel Hanım açıklama yapmak istercesine.

"Tabii sen de uygun görürsen," dedi Sevgi Hanım. Kadının mutluluktan gözleri parlıyordu. Çocuğu Derya'nın yaşlarında kalp krizinden öldüğü için aynı yaşlarda başka bir kız çocuğu edinmek istedi. Yüreğindeki acıyı az da olsa gidermek için ona çok benzeyen Derya'yı istemişti.

"Derya, öncelikle senin Sevgi Hanımı tanımanı istediğimiz için bir kaç hafta beraber zaman geçireceksin. Bazı günler onun evinde kalacaksın. Alışveriş merkezine, sinemaya, alışverişe falan gideceksiniz beraber. Eğer hoşnut kalırsan ve Sevgi Hanımla beraber yaşamak istersen işlemlere geçeceğiz ama ilk onu tanımanı istedik." dedi Emel Hanım. Bir yandan seviniyor bir yandan üzülüyordu. Emel Hanım, artık bir ailesi olacağı için seviniyor ama onunla eskisi kadar çok görüşemeyeceği için üzülüyordu. Üzüldüğü için kendine her ne kadar kızsa da elinden bir şey gelmiyordu.

Sevgi Hanım, Derya'nın bu isteği kabul etmesi için içten içe dua ediyordu. Yalvarıyordu 'lütfen' diye. Artık evlat hasretinin verdiği acıyı yaşamak istemiyordu çünkü. Eğer daha fazla acı çekerse yaşayamayacağını biliyordu.

Derya da eğer kabul ederse artık arkadaşlarından uzak kalacağını bildiği için kabul etmek istemiyordu. Ama kadının bakışları onu ne kadar çok istediğini belli eden tek şeydi. Bu yüzden kabul etmekle reddetmek arasından gidip geliyordu.

Cavidan Hanım ise kadının mal varlığını öğrendiği an ağzı açık kalmıştı. Villalar, yatlar, arabalar... hepsi şansa Derya'yı vurmuştu. Bu yüzden Derya'ya gıcık olmuştu yaşlı kadın. Çocukluk yaptığını bildiği halde para onun için her şeydi.

"Tamam," dedi Derya merakla cevap bekleyen gözlere bakarak. Sevgi Hanım kafasını kaldırıp Derya'ya baktı.

"Kabul ediyorum." İşte o an kadının gözleri mutlulukla daha çok parladı. Belki de parlaklık gözyaşlarındandır.

Bir Kış GünüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin