BKG 32

37 7 6
                                    

Kış mevsimi

O geçen aylarda pek bir şey olmamıştı. Tek haber -tek güzel haber- Derya, Sevgi Hanımla yaşamaya karar vermişti. Kızlar ise yurtta yaşamlarına sessizce devam etmişlerdi. Kış gelmiş, yılın ilk karı yağmıştı. Etraf beyaz bir örtüyle kaplanmış, insanlara ya stres ya eğlence olmuştu.

Duru, içinde rahatsızlık veren bir hisle okula gidip gelmişti. Kızlarla beraber yapıyordu her şeyini. Ancak sebebini bilmediği bir histen dolayı rahatsızlık duyuyordu.

Dilan, Duru'dan korktuğu günden beri onunla uğraşmayı bırakmış, iyi anlaşmaya karar vermişti. Bir nevi yenilgiyi kabul etmişti.

Deniz ise kendi halindeydi. Yeni biriyle tanışmıştı ve zamanının çoğunu onunla mesajlaşarak geçiriyordu. Ve çocuktan da hoşlanıyordu ama kendisine hala itiraf edebilmiş değildi.

Kızlar sessizce odalarında yorganlarının altına girmiş ısınmaya çalışıyorlardı. Deniz yine mesajlaşıyor, Duru sessizce düşünüyor, Dilan ise Duru'yu sebepsizce izliyordu. Arada bir göz göze gelmelerine rağmen Dilan gözlerini çekmiyordu Duru'nun üstünden.

"Bir şey mi oldu Dilan?" dedi Duru sonunda sessizliği bozarak. Tek kaşını kaldırmış cevap bekliyordu ondan.

"Yoo... bir şey olmadı," diye cevap verdi Dilan da. Duru'nun iyi hissetmediğini biliyor ve nedense onun için endişeleniyordu.

"Ne düşünüyorsun?"

"Yok bir şey Dilan. Sadece kendimi iyi hissetmiyorum. İçimde bir his var ve rahatsızlık veriyor," diye cevapladı Dilan'ı Duru. Dilan da kafa sallamakla yetindi. Deniz hala kafasını kaldırmamıştı telefonundan. Duru derin bir nefes alıp verdi ve üstündeki yorganı yan tarafa attı. Sonra odanın ortasında üstünü çıkarmaya başladı. Üstündekini çıkardığında dolabından bir kazak aldı. Onu üstüne geçirdiği sırada lafa ilk kez konuşan Deniz girdi:

"Nereye gidiyorsun?" Duru cevap vermeden giyinmeye devam etti. Atkısını da alıp boynuna sardı. Eldivenlerini takıp botlarını giydi.

"Duru! Nereye gidiyorsun?"

"Hiç bir yere!" diye bağırarak cevapladı Duru onları. Sonra sessizce çıktı odadan. Sessizceden kastımız konuşmadan çıktı. Yoksa kapıyı çarparak gitmişti. Merdivenleri hızla indi ve nereye gittiğini bilmeden çıktı yurttan. Sağa ve sola baktı ilk olarak. Sonra sol daha cazip geldi o an ve sola dönerek ilerlemeye başladı. Nereye gittiğini bilmeden hızla ilerledi buz gibi havada. Buz tutmuş yerlerde ayağı bir kaç kere kaymasına rağmen vazgeçmedi gitmekten. İçindeki his o kadar çok rahatsızlık vermişti ki
etraftaki hiçbir şeyi umursamadan ilerliyordu. Onu takip eden adamdan bile bihaberdi.

Adam onu yurttan çıktıktan sonra takibe başlamıştı. Yurttan çıkmasını bekliyordu o soğukta. Defalarca dua etmişti çıksın dışarı diye. Duru yurttan çıktığında gözlerine inanamamıştı. Şaşkınlığın verdiği sersemlikle olduğu yerde kalakalmıştı ama en sonunda onu gözden kaçıracakken kendine gelip onu takibe başlamıştı.

Duru, bir çocuk parkına gelmişti. Buraya neden geldiğini bilmiyordu ama içindeki ses onu buraya yönlendirmişti. O da iç sesini dinleyerek buraya gelmişti. Parkın girişinde durup bir süre inceledi burayı. Her yer karla kaplıydı ve terk edilmiş gibi bomboştu. Sıcak mevsimlerde burası çocuktan geçilmeyen bir yerken bu soğukta bomboş olması Duru'nun garibine gitmişti. Düşünüyordu ne düşündüğünü bilmeden.

Peşindeki adam onu uzun süre sonra görmenin verdiği heyecan ve mutlulukla titriyordu. Tabii soğuğun da etkisi vardı titremesinde. Ancak yine de titriyordu işte ve durmasını istemiyordu.

Duru arkasını döndüğü an adam görülmemek için ağacın arkasına sığındı. Garip Duru onu tanımıyordu ama yine de saklanma ihtiyacı duymuştu. Sonra saçmaladığını düşünerek çıktı ağacın arkasından. Duru'yla göz göze geldiler. Adam, Duru'ya doğru ilerlemeye başladı. O sırada Duru geriye bir adım attı. O ana kadar takip edildiğinin farkında değildi. Ama salaklık yaptığının farkındaydı. "Keşke" diyordu, "Keşke buraya gelirken biraz daha dikkatli olsaydım." Bu adamdan fazlasıyla korkmuştu. Yüzü her ne kadar güven verse de tanımadığı biri tarafından o kadar yol boyunca takip edilmiş ve bunu fark etmemişti.

Adam Duru'ya iyice yaklaştığında ağzından kaçırdığı bir kelime ikisinin arasını beyaz dumana boğmuştu: "Kızım..."

Bir Kış GünüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin