Beklenmeyen

2K 193 73
                                    



 Geniş ve ferah olan oda da kasvetli hava vardı. Kimse ne konuşması gerektiğini bilmiyordu. 

 Kyungsoo suskundu. Neler olduğunu hala anlamakta güçlük çekiyordu. Birden bire değişen bedeni onu hala şoka uğratıyordu. 

 Abygail ve Baekhyun ise mutluydular fakat dönüşümden nasıl sağ çıktığını bir türlü anlayamıyorlardı Kyungsoo'nun. Kyungsoo'nun kaderi buydu ama küçük çocuk yaşıyordu üstelik artık küçük bir çocuk bile değildi. 

 ''Bu naslı oldu?" Alfa olan yaşlı kadına sordu. Cevap bekliyordu. Sonuç güzeldi ama nedenini öğrenmeleri gerekiyordu. Üstünü kapatıp hayatlarına devam edebilecekleri kadar basit bir olay değildi bu. 

 Abygail düşünceli şekilde Kyungsoo'yu izledi. ''Bence deltanın bize anlatması gereken bir şeyler var.''

 Kyungsoo, Orman Cadısına baktı. Ne anlatacağını iyi biliyordu ama gerçekten sebebinin bu olduğundan emin değildi. Hiç bir şeyden emin değildi. Kafası hala karman çormandı. Kendini hem yetişkin hemde çocuk gibi hissediyordu. Yanında duran esmer bedene biraz daha sokuldu. Jongin her zaman olduğu gibi yanındaydı. Onun en büyük desteği de oydu. O olmadan tüm bunları atlatabilir miydi emin değildi. Yetişkin olmak ne demek anlayamıyordu. Kafası çok karışıktı. O hala resim yapmak isteyen bir çocuktu. Aniden yetişkin bir kurt olmak da nereden çıkmıştı. 

 Jongin de mi böyle hissetmişti? Üstelik o tek başınaydı. O, her şeyi kendi başına halletmeye çalışmış ve Kyungsoo'ya destek olmuştu. Şimdi de aynısı oluyordu. Kyungsoo esmer olanın iri bedeni yanında kendini oldukça güvende hissediyor ve ona sığınıyordu. Onun deltası hep varlığını belli ediyordu. Bu yüzden Kyungsoo biraz daha güveniyordu kendine.

 Derin bir nefes aldıktan sonra anlatmaya başladı. "Beni kaçıran vampir kanımı emdikten sonra ölmeyeyim diye zehrinden verdi. Eskiden de hızlı iyileşirdim ama ondan sonra daha çabuk toparlandım. Beni size getiren de oydu. O sadece kanımı içip hayatta kaldı ve mühürlü olduğumu anlayıp zehrinden verdi. 

 O zaman tam olarak anlamamıştım ama şimdi anlıyorum. Benim mührümün kırılacağını ve öleceğimi biliyordu. Bu yüzden bana küçük bir miktar zehrinden verdi. Beni bir ucubeye çevirmeyecek kadar ama yaşayabilmeme yetecek kadar. "

  "Bana o vampiri tarif edebilir misin?" Abygail heyecanla sordu. Baekhyun onun bu haline anlam vemedi. 

 Kyungsoo biraz düşündü. ''Gerçekten uzun boylu olduğunu hatırlıyorum ve sarı saçları vardı. Ten rengi oldukça soluktu ama elinin üzerinde kocaman bir işaret vardı. Sadece bunları hatırlayabiliyorum." Aklındaki görüntüler fazlasıyla silikti. 

 Abygail'in ise yüz şekli fazlasıyla değişmişti. Alfa bir şeyler olduğunu düşündü. Ama ne olduğunu sormalı mıydı emin değildi.  Yaşlı kadın her zaman biraz tuhaftı. Ne düşündüğü belirsizdi. 

 Baekhyun çoğu zaman onun delinin teki olduğunu düşünsede çok çok daha fazlası olduğunu biliyordu. 

  "Chanyeol nerede?" Diye sordu yaşlı kadın az önce geçen tüm konuşmaları duymamış gibi yaparak. Bu alfa olanı şaşırttı. 

  Odasında uyuyan eşini düşündü. Yanına gitmek istiyordu. Ona sarılmak istiyordu. Ona çok fazla bağlı olduğunu biliyordu ama mühürlendiği kişi eşinden başka biri değildi bu yüzden bunun tadını fazlasıyla çıkarıyordu. "Uyuyor. Kendini biraz yorgun hisseetiğini söyledi." 

 Tüm bu olan şeyler eşi için fazlaydı Baekhyun bunun farkındaydı. İkisi için bir şeyler planlamak istiyordu. Onunla daha fazla vakit geçirmek istiyordu. 

  Abygail, yorgun gözlerini alfaya dikti. "Bir ara bana gelsin. Onu muayene edeyim." Dedi. 

 Alfa olan kafasını salladı. Onu onayladı. Chanyeol uyum sürecini başarılı atlatsa bile en nihayetinde bir insandı ve burada sıkıntı çekmesi oldukça olağandı. 

  Yatağında uyuyan eşi aklına gelince toplantıyı bitirmek istedi. ''Kyungsoo ve Jongin eğitim için Sehun ile görüşün. Geri kalanını o halledicek. Kendinize dikkat edin. 

 Delta kurtların doğduğu çoktan etrafa yayılmıştır. Mümkün olduğunca çabuk güçlenip birbirinizi korumanız gerekiyor.'' 

 İki delta odadan çıkarken Baekhyun yaşlı kadına baktı. ''Ben de gidiyorum. Yapacak işlerim var.'' 

 ''Yapacak işlerin eşin ile mi ilgili?" 

 Baekhyun gülümseyip kafasını salladı. İnkar etmesinin bir faydası olmayacağını biliyordu. 

 ''On beş gündür oldukça yorgun. Sürekli uyuyor. Çok halsiz. Kyungsoo ve Jongin ile ilgilenmekten ona vakit ayıramadım pek."

  Yaşlı kadın düşündü. "İkisinin dönüşümünden beri neredeyse yirmi gün geçti ve sen bana bunu şimdi söylüyorsun Alfa?" 

 Beyaz saçlı olan yaşlı kadına baktı. "Oldukça meşgul olduğumu biliyorsun Aby." 

 "Biliyorum ama haydi eşini görmeye gidelim. Onun nabzına bir bakmak istiyorum. Kalbinde bir sıkıntı mı var acaba?" 

 Baekhyun'un içini endişe kapladı. İnsanlarda kalp rahatsızlıkları sıkça görülürdü. Bunu biliyordu ama eşinin onlardan biri olma ihtimalini düşünmek istemiyordu.

  Yaşlı kadın yatağında mışıl mışıl uyuyan çocuğun yanına oturdu. 

 Solmuş yüzüyle Chanyeol hasta görünüyordu. 

 Uzanıp incecik kalan bileği elleri arasına aldı. 

 Ona daha sonradan şifalı çorbadan yapacaktı. Chanyeol bundan nefret ederdi ama her zaman itiraz etmeden içerdi. 

 İki parmağını kalp seslerinin geldiği noktaya bastırdı. Ritimsizlik veya düzensizlik bekledi ama çok daha farklı bir şeyle karşılaştı. 

 Gözleri iri iri olurken Alfa olana baktı. Bu nasıl mümkün olabilirdi?

  Doğru duyup duymadğından emin olmak istedi. Diğer bileğindeki nabza baktı. Sonuç aynıydı. 

 Yaşlı kulaklarını genç çocuğun karnına dayadı. 

 Yaşlı ama her şeyi duyan kulakları doğru duyuyordu. 

 "Alfa, o hamile! Eşin hamile!"

 ****

MAVİ GÖZ//CHANBAEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin