Genç çocuk sıkıntıdan patlamak üzereydi. Üç gündür tek başına bir odaya kapatılmıştı. Yarın ise bu odadan çıkıp evlenecekti.
Baekhyun'un ne yaptığını merak ediyordu. O da sıkılmış mıydı yada kendisi gibi heyecanlı mıydı? Yarın evleneceklerdi. Burada kaldığı süre boyunca düşünmek için o çok fazla vakti olmuştu. Baekhyun ve kendisi hakkında çok fazla şey düşünmüştü. Kurtların dünyasında eşcinsel evliliğin sorun olmadığını biliyordu fakat insanların dünyasında bu yargılanırdı. Büyük ayıptı.
Chanyeol, bir daha insan dünyasına dönemeyeceğinin farkındaydı. Ama endişeleri vardı. O bir kurt değildi. Sonunda pişman olmaktan korkuyordu. Baekhyun'un onu hiç bir zaman sevmeyeceğinden korkuyordu. Mavi Göz'ün ne düşündüğünü anlamak çok zordu. Bazen gülerken Jongin'i azarlayabiliyordu. Bazen sebepsiz yere surat asıyordu ama aslında keyfi oldukça yerinde oluyordu. Chanyeol, onun her bir hareketini izlemeyi seviyordu bu yüzden onu analiz etmeye çalışıyordu ama Mavi Göz onu her zaman yanıltabiliyordu.
Onunla bir gelecek kurmaya hazır hissetmiyordu kendini. Baekhyun'un kendisini sevmesini istiyordu. Onunla zorunluktan evlenmesini istemiyordu.
Sırf ısırıldığı için, onun kanını paylaştığı için onun eşi olmak yerine Mavi Göz'ün kendisini aşık olduğu için eş seçmesini isterdi. Karnında bir sızı hissetti. Endişesinin midesini etkilediğini düşündü. İlaç almalıydı ama seslenebileceği kimse yoktu. Yemeği bile o uyurken geliyordu. Kimseyi görememişti son bir kaç gündür. Bu onu endişelendiriyordu. Bir iki kişiyi görmek istiyordu. Düşünmekten kafayı yemek üzereydi. Peki Baekhyun ne hissediyordu?
Gece sonunda gözleri kendiliğinden kapanmış ve biraz olsun uyuyabilmişti. Gözleri yavaşça açılırken ona endişeyle bakan Luhan'la karşılaştı. ''Chanyeol, sen iyi misin?'' Güzel gözlü adam telaşla sorduğunda genç çocuk yavaşca yerinde doğruldu. ''İyiyim. Ben sadece gece pek uyuyamadım.''
Luhan kıkırdadı. ''Bu bana kendi tecritimi hatırlattı. Sehun'a kavuşacağım için oldukça heyecanlıydım. Belki azmışta olabilirim.''
Chanyeol gözlerini kocaman açıp ona dehşet içinde bakınca kıkırtısı kahkaya dönüşmüştü. ''Sil o dehşet ifadesini yüzünden. Sen insan olduğun için anlamayabilirsin ama biz kurtlar dolunay zamanları oldukça hırçınlaşırız. Buna azgınlık diyebilirsin.''Luhan gülmeye devam ederken, badem gözlü çocuk Baekhyun'un ne demek istediğini anlamıştı. Yutkundu. Şimdi o üç gün boyunca dolunayda kapalı olan bir kurt adamla evlenecekti. Akşam başına gelecekleri düşünmek istemiyordu. İliklerine kadar korkuyu hissediyordu.
Luhan onun halini görünce gülmesini durdurdu ve yüzünde bir tebessümle onun omzunu sıktı. ''Endişelenme Chanyeol. Alfamız her ne kadar sert biri gibi dursa da gerçekten nazik ve iyidir. Sana istemediğin bir şey yapmayacağına eminim. Biliyorum tüm bu şeyler senin için zor ama bir birinize yakın olmalısınız, yaşamaya devam edebilmeniz için bu tek yol.''
''Sen olanları biliyor musun?'' Badem gözlü olan şaşkınlıkla sorduğunda Luhan sevecen şekilde başını salladı. ''Konseyde bu konuyu uzun uzun tartışmıştık.''
''Konsey derken... Ben anlayamadım.'' Chanyeol bir konseyin olduğunu düşünmemişti. Sanki her şeyi Baekhyun kendisi yapıyormuş gibiydi.
Luhan dikilmekten sıkılmış olacak ki Chanyeol'un yanına oturdu. ''İnsan dünyasına göre burada işler çok daha karşık ve yaşamımız da ona göre zor. Tüm bu sıkıntıları bir kişiye yüklemek yerine onunla paylaşıyoruz. Yine her kararı Alfamız veriyor biz sadece ona danışmanlık yapıyoruz.