Karşımdaki hayalin biraz daha hal diyor.
Kalbini benim gibi sal diyor.
Öp hasretle, duamı al diyor.
En derin sevgilere.
Aziz yare elveda...
............
Neden bukadar acıtıyor du canını bu sevda, neden koparmak istiyordu onu sevdiği herşeyden, neden birtek o olsun istiyordu.
Sevmiş sanmıştı, oda kendisini sevmiş onun gibi sanmıştı hislerini.
Yanıltan birşey vardı, Aşk neden bencildi bukadar, neden inanmak istemiyordu neden Asiyenin kendisini sevmediğine onu istemedigine inanmıyordu.
Onu sevmesini istiyordu, sevgiye muhtaç bir çocuk gibi hissediyordu.
Tiklanan kapiyla doğruldu yatağında, içeri giren ikizi sevgiyle gülümsedi yüzüne.
"Kahvaltıda yapmadın turşu yediğini görmedim yani de ne bu ekşi surat" dedi yatağına yaklaşarak.
"Git başımdan Hazal uğraşmam seninle" dedi gözlerini devirerek.
"Kötü geçmiş anlaşılan...noldu iyimisin" dedi Hazarın yatağına oturarak.
"Kötüyüm" dedi kızaran gözlerle kardeşine bakarak.
"Ne dedi" dedi Hazal kardeşinin haline üzülerek.
"O...sevmiyormuş beni, ben kendimi kaldırmışım" desi hazar.
"Asiyemi dedi böyle" dedi hazal.
"Evet"
"Peki, sende kendini kaldırdığınımı düşünüyorsun gerçekten" dedi Hazal.
"Bilmiyorum, ben inanamıyorum, başka birşey var gibi hazal gözlerinde kendimi bulmuştum sanki, bukadar yanılmış olabilirmiyim" dedi Hazar kardeşine.
"Bi daha dene, seviyorsa seninde sevgine inancı güçlenir, güven kırıklığı yaşıyor biliyorsun hemen bi adım bekleyemezsin" dedi Hazal anlayışla.
"Söz verdim, istemiceksen bir daha gelmicem karşına çımicam dedim" dedi genç.
"İyi halt ettin, lan kız milleti bu hemem kucağına atlicak değil ya, üstelik Asiye den bahsediyoruz" dedi Hazal sahte kızgınlıkla.
"Neyse hadi kalk toparlan, seni istiyorlar babam aşağda, kasabaya gidicekmişsiniz işler de bi sorun varmış" diye devam etti ayaklanarak.
"Tamam" dedi Hazar yatağından çıkarak.
Bi işlerin sorunu eksikti başından.
........
Genç kız çatık kaşlarla gelen kadına bakiyordu camdan. Öfkesine hakim olmakta zorlanıyordu, bi yandan Hazarın yaptıklarına sinirlenirken bi yandan Selimin umursamazca oraya gitmiş olmasına öfkeliydi.
Içeri giren kadınla sandalyelere oturdu ikiside.
"Hoş geldin"
"Hoş buldum kizum, nolayi ne bu surat" dedi Kerime karşısında duran kıza.
"Eğer biraz daha oğlunun önünü tutamazsan Asiye gelinin olacak Kerime ana" dedi Elif sert sesiyle.
"O nasul sözdur, olmaz öyle şey" dedi Kerime sinirlenerek.
"Oğlun her gece yanına gidiyor bu kızın, ya kaldır ortadan yada ikna et Hazarı bana" dedi arsız bir şekilde.
"Ne diysun sen, nasul biliysun" dedi kerime.
Arka odadan çıkanla oraya döndü iki kadında.
"Ben gördüm kerime anası" dedi Selim oturdukları geniş salona girerek.
"Bu kimdur" dedi kerime kaşıyla Selimi işaret ederek.
"Selim...Asiyenin hala ona aşık eski sevdiği" dedi Elif yan bi gülüşle.
"Ne işu var burda, bizumla ne ilgisu olacak"
"Bizi Asiyeden kurtaracak, Hazar benim, Asiye onun olacak" dedi Elif.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Keçi Çobanı (~Bazı Düzenlemeler Yapılıyor~)
Teen Fiction"Seni bukadar kederlendiren ne Keçi çobani, yada kim" "Boşver be küçük ağa, uzun mesele" "Vaktim bol anlatmak istersen dinlemek isterim" ..... "Yeterrr. Yeter artıkk, nasıl sustun nasıl gittin onca şeye rağmen nasıl inandın" diye haykırdı Hazar gözl...
