1.Bölüm ''O zaman bitti artık''

1.6K 61 1
                                    

Herkese merhaba, uzun bir zaman oldu biliyorum ama artık başlıyor hikaye. :) Heyecanlıyım çünkü ilk bölüm geldi. Beğenecek misiniz, ne düşüneceksiniz çok merak ediyorum. Bu bölüm geçmişe gideceğiz. Geçmişteki aşka şahit olacağız.

İlk bölümler belki beklentinizi karşılamaz ama unutmayın ilk bölümler karakterleri olayları anlatmayla başlar ve ilerledikçe hikaye oturur. En azından benim tarzım böyle umarım okurken keyif alırsınız.

Düzenli her hafta bölüm paylaşmaya özen göstereceğim ama gün vermiyorum. Ben bu olaya girmek istemiyorum çünkü birincisi söz verip olmayınca hem siz beklemiş oluyorsunuz hem de yetişsin diye ben aceleyle yazmak istemiyorum. Yazmak zorlanarak yazıldığında bana göre tadı tuzu olmuyor. İçimden geldiği gibi ilham geldikçe yazmayı seviyorum ve o zaman duygular çok daha güzel anlatılıyor. Bu benim fikrim katılan olmayabilir :) ama dediğim gibi gün veremiyorum. Tıpkı Aşkın Bedeli'n de olduğu gibi devam edeceğiz. Bölüm o hafta içinde hangi gün biterse o gün hemen paylaşacağım.

Lafı çok uzattım bölümle baş başa bırakıyorum sizi. İlk bölümde desteklerinizi umarım esirgemezsiniz. Çok uzun bir bölüm geldi ancak bu ilk bölüm diye böyle oldu her zaman böyle uzun bölüm gelmeyecek arada tabi olabilir bilginiz olsun. :)

Keyifli okumalar dilerim...

***

Beş yıl öncesi

İnsanın belli yaş dönemleri vardır hayatında hiç unutmak istemediği, güzel günlerin olduğu dolu dolu geçen yıllar. Altuğ ve Azra içinde on yedi ve on sekizci yaşları öyleydi. Oldukça keyifliydi çünkü birbirine olan aşklarını itiraf edip bir yıla yakındır birlikte oldukları o güzel yaştaydılar.

Uzun süre ikisi de aşklarını içinde yaşamışlardı ama sanki itiraf etmişlercesine çocukluklarından beri ellerini hiç bırakmamışlardı. Çocukken başlayan sevdaları onları hiç ayırmamıştı. Birlikte aynı okula gidip yine yakın olan evlerinden ve anne babalarının dostluklarından dolayı hep yan yana olmuşlardı. Göz göze el ele büyümek tamda Azra'yla Altuğ için söylenmiş bir sözdü.

Çocukken Azra'ya baktıkça gülümseyen Altuğ büyüdükçe adını bile duyduğunda gülümseme nedeni yapacak kadar aşıktı Azra'ya. Azat'ın kıskançlıklarıyla dolu dolu bir çocukluk geçirmiş Azra'yı bir dakika fazla görmek için ne oyunlar çevirmişti bir kendi bir Allah biliyordu.

Altuğ ne kadar aşıksa Azra'dan da o kadar karşılık bulmuştu ve bu güzel duyguyu birlikte tatmışlardı. Azra'nın gözlerinden taşan aşkı, ''Altuğ'' derken ki çıkan o naif sevgi dolu ses tonu Altuğ'u deli divane ediyordu.

Aralarındaki ilişki hep çok özel, özenilisi olmuştu. Altuğ da Azra gibi sakin duygusal bir kişiliğe sahip olsa da babasından aldığı muzip yönüyle de ünlüydü. Hele sevdiğinin babasıyla uğraşmaları yok muydu işte o anlarda tam da küçük Cemal olup herkesi kahkahalara boğuyordu. Babası gençliğinde Azat'la nasıl uğraşıyorsa yerini Altuğ'a bırakmıştı. Altuğ son bir yıldır ne olur ne olmaz diye Azat abisiyle pek uğraşmıyordu.

Çok güzel romantik bir birliktelikleri vardı Azra'yla. İkisi de çok mutluydu. Henüz yaşları çok küçük olsa da geleceğe dair birlikte dolu dolu hayalleri vardı. Altuğ bir yıl önce kendi doğum gününde itiraf etmişti aşkını Azra'ya. Pastasının üstündeki mumları üflerken yine o kocaman ailesi etrafına toplanmıştı. Işıkların kapalı olduğu ortamda sadece mumlar azıcık aydınlık veriyorken hemen yanında durup kendisine gülerek bakan sevdiğinin elini sım sıkı tutup daha on yedi yaşında kulağına fısıldamıştı aşkını. Yürekten gelen bir ses tonuyla aşkını yansıtmıştı.

AŞKIN ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin