49.Bölüm "Yetmezse bulaşık yıkarım"

1.7K 38 11
                                    




                                                   

Merhaba ben geldim sonunda bölümle geldiiiim. :)

Biliyorum çok beklediniz hepinize sabrınız için çok teşekkür ederim ama benimde elimde olan bir şey değildi. Bir anda yazma isteğim gitti yazamadıkça kendimi kötü hisettim ve bir türlü olmadı başladım bıraktım hep ama nihayet ilham perilerim geldilerde bölümü hızla bana yazırdılar. :)

Bölümü hiç düzenleme yapmadan kontrol etmeden paylaşıyorum vallahi bende sizin kadar sabırsızlandım bir ara bakıp düzenleyeceğim yazımda hata olursa kusura bakamayın.

Bu bölümden sonra daha hızlı ilerleyeceğiz olaylar hızlanacak. Özellikle çok sevilen ve istek aldığım Buğra ve Neslihan için ilerleyen bölümlerde yazacaklarım için sabırsızım.

Bu bölümde de onlar var ve bence Buğra'nın tatlı yanını göreceğiz ve beyimizde aşk acısı sancıları başladı benden demesi. ;) (Onu daha çok yakacağız.)

Keyifli okumalar dilerim oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın lütfen sevgiler.

***
ALTUĞ & AZRA

Altuğ sere serpe yattığı yatağında uykusunun en güzel yerindeyken odasının kapısı usulca açıldı ve tekrar kapandı.

Ayak parmakları ucunda sessizce yürüyüp yanına gelen kişiden bir haber yan dönüp uykusuna devam etti.

Dünden yorgundu. Türkiye'ye dönme kararını erken verdiğinden işlerini hızla toparlıyordu akşamda eve biraz geç gelmiş Beren Azra'yla onu beklediği için biraz da kızıyla oynamış nişanlısıyla ilgilenmiş ve annesinin de Beren'den sonra uyumasıyla Azra'yla geç saat olsa bile azıcık baş başa kalabilmişler sonrasında odalarına çekilerek uyumuşlardı.

Azra yanındaydı sevdiği kadın evinin içindeydi ve hergün onu görmenin mutluluğu öyle güzel bir hisstiki Altuğ evlilik kararını çok daha önce vermediğine pişmandı. Korkuları yoktu artık. Daha sağlamdı adımları emindi kendinden Azra'dan bu yüzden içi rahat dönecekti ülkesine içi rahat evleneceklerdi.

Funda da geçen sürede çocuklara hiç karışmıyor neredeyse evdeki varlığını belli etmiyordu ve geldikleri günden beri Dünya sanki Altuğ, Azra, Beren üçlüsü etrafında dönüyordu.

Altuğ gün içinde işten çıkıp eve gitmeyi adeta sabırsızlık içinde geçiriyordu. Eve geldiğinde bilhassa anahtarla içeriye girmiyor zile bastığında kapıyı bazen Azra tek başına bazen Beren kucağında açıyordu ya İşte bu anlarda Altuğ huzurdan ciğerlerinin patlayacağını zannediyordu ve çok mutlu oluyordu.

Şimdi yatağının üstüne önce oturup bir kaç saniye yanağını okşayan sonra usulca yanına uzanan Azra'dan bir haber uykusuna devam ediyordu.

Azra ve Beren birlikte bir odada kalıyorlardı. Altuğ evde annesi olmasa kesinlikle sevdiği kadına sarılarak uyurdu ama idare edecekti evlenmelerine az bir süre kalmıştı o zaman doya doya sevdiği kadınla aynı yatakta uyuyacaktı.

Azra gözlerini kapatıp sevdiği adamın kokusunu derin derin çekti içine ve bedenini usulca oynatıp daha da sokuldu Altuğ'a başını onun göğsüne gömüp bir eliyle belini sararken diğer elini ikisinin arasından çıkarıp Altuğun yanağını onu uyandırmamaya gayret ederek okşadı kirli sakallarının sertliği yumuşacık elleri arasında tatlı bir his bırakınca gülümsedi ve başını kaldırıp aşk dolu gözlerle uyuyan adamına, sevdasından ateşlerde yandığı daha da yanmaya hazır olduğuna bakıp gülümsedi.

"Aşkımsın sen benim... Nefes aldıkça şükür sebeplerimdensin ve en özelisin."

Sessizce mırıldandı dudaklarını uzatıp Altuğun çenesine bastırdı uzun sakin bir öpücük kondurdu huylanan Altuğ kıpırdayınca başını yeniden onun göğsüne yasladı ve kalp atışını dinledi.

AŞKIN ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin