AŞKIN ATEŞİ

28.Bölüm "senin olmak istiyorum."

      

Merhaba, yeni bölüm geldi. Bu bölümde iki çiftimize yer verdim. Olaylar uzun ve çok şeyler oldu. Okuduğunuzda ne düşüneckesiniz beğenecekmişsiniz çok merak ediyorum. Bölüm benim içime çok sindi. :)

Yavaş yavaş toparlanma sürecine giriyoruz çünkü finale biraz daha olsada artık bir kaç çiftin akıbeti belli olsun istiyorum ki ağırlık Azra ve Altuğ'a doğru olsun.

Bölüm çok uzun olduğu için Altuğ ve Azra'yı sonraki bölüme bıraktım arada kalsın istemiyorum çünkü  Azra Amerika'da olacak onu orada, Altuğ'un yanında okuyacağız.

Keyifli okumlar dilerim. Bölümde çiftlerin sonlarını azıcık merakta bırakmış olabilirim kızmak yok. ;)

***

EMRE & EBRU

Tatlı bir telaş sardı Ebru ve Emre'nin kalbine giden yolda. Aşk durağında inmek üzere olan iki heyecanlı yolcuydu onlar.

Her şey planladıklarından çok daha hızlı ilerliyordu ve bundan şikayet etmek şöyle dursun aksine memnunlardı.

Ebru babasının toparlama sürecinde ona bir bebek gibi bakıp etrafında pervane olmuştu ve adamcağız kızının gözlerinin içine baktıkça hayata tutunma isteğiyle dolup taşarak kısa sürede toparlanmıştı.

Toparlanmasının hemen ardından Emre'nin ailesiyle bir yemek yiyip hastanedeki tanışmayı saymadan bir araya gelmişlerdi.

Emre'nin dedesi, babaannesi, halası ve eniştesi de yemekte yanlarında olmuştu. Aile büyükleri bir araya gelip tanışıp konuşmuşlardı.

Begüm, hala olarak duygu dolu anlar yaşamış Emre'ye sıkıca sarılıp yeğeninin heyecanına ortak olmuştu. Emre öyle efendi öyle tatlıydı ki o gecenin sonunda  herkes onun halini konuşmuştu çünkü normalde çok rahat olan Emre gece boyunca Ebru gibi heyecandan yiyip içememişti.

Aileler resmî olarak artık tanışmıştı. Yaren o hafta içi birde  aynı ekibi evinde ağırlamıştı bugünde dışarıda yine Mehmet beyin daveti üzerine bir araya geleceklerdi.

Bu yemekte söz nişan konuşulabilirdi dedesi sinyal vermişti Emre'ye ama Emre daha Ebru'ya istediği gibi evlilik teklifi yapamamıştı sürprizi bu geceyeydi. Ailesinin sevdiklerinin önünde teklif edecekti.

Azra ve Buğra'yla bu konuda planları yapmışlardı çünkü aile yemeğinde iki kuzeni de yanında olacaklardı. Ebru'nun şaşıracağını ve aile önünde aldığı teklifle yanaklarının pembeleşip utanacağına emindi.

"Emre yavaş yürür müsün aşkım yetişemiyorum. Bir de elimi çok sıkıyorsun."

Emre ne zaman heyecanlasa hep bunu yaptığı için Ebru alışmıştı artık. Yemek yiyecekleri restorana birlikte gelmişlerdi bu gece için yine özenle hazırlanmışlardı.

"Tamam aşkım pardon."

Emre kravat takmadığı takım elbisesi içinde ne kadar şık ve yakışıklıysa Ebru da pudra renk zarif vücudunu saran elbisesinin içinde o kadar güzeldi.

Gittikçe evlilik yoluna girdiklerinin farkındaydı ama henüz Emre'den bir teklif almamıştı hoş  beklemiyordu da. O hayatının aşkını, bunca sene içine kapanan yanını onunla açığa kavuşturup yanında kendi olduğu adamı bulmuştu ve sadece yuva kurmak istiyordu. Teklif yüzük düğün olmasa da olurdu Emre'yle sade bir nikahla evlenmek bile yeterdi.

"Gel bebeğim."

Emre rezervasyon yaptırdığı mekanda kendileri için ayrılan yuvarlak masaya geldiklerinde Ebru'nun sandalyesini çekip onu oturttu sonra yanındaki yerini aldı. Birazdan aile üyeleri gelmiş olurdu.