4.Bölüm Unutmuş mu beni?

664 51 1
                                    



Merhaba, bu bölüm yorumlarınızı merakla bekliyorum çünkü birazcık olaylı bir bölüm, keyifli okumlar diliyorum.😊

Uzun uzun düşündü ve sonunda Eymen'i aramaya karar verdi. Sonuçta Azra'nın neler çektiğini en iyi bir kendi bir de Eymen en iyi bilenlerdendi. Hem Eymen aklı başında en olgun olanlarıydı o daha iyi bulurdu Azra'ya söylemenin yolunu. En son birlikte eve geldikleri ve oldukça yakınlaştıkları günden sonra ilk kez buluşacağından da heyecanlandı.

Çantasından telefonunu çıkarıp hızlı aramalarda kayıtlı olan Eymen'i aramaya koyulup telefonun açılmasını bekledi ama uzun uzun çalan telefona cevap verilmeyince Eymen'in yine bir toplantıda olduğunu düşünüp telefonu kapatıyordu ki karşı taraftan sevdiği adamın o tok içini kıpır kıpır yapan erkesi sesini işitti.

''Efendim güzel gözlüm.''

Eymen yine gözlüm demişti o sondaki aitliği belirtmişti. O geceden sonra artık çekinmeden güzel gözlü değilde güzel gözlüm diyordu. Miray heyecanlansa da belli etmedi. Eymen'in babasının annesine hitap edişi de güzel gözlümdü. Baba oğul güzel gözlü kadınlara aşık olmuşlardı.

''Eymen günaydın, müsait miydin böyle aradım ama?''

Eymen az önce çıktığı toplantının yapıldığı odanın kapısına bakıp gülümsedi. Hiç bir şey Miray'dan daha önemli olamazdı. Yarım bıraktığı sabahın ilk saatindeki toplantısı Miray'dan önemli değildi.

''Müsaitim, bir şey mi oldu? İyi misin?''

Hemen korumacı Eymen kimliği ortaya çıkarken Miray kocaman gülümsedi. Karşılık bulur da birgün birlikte olurlar mıydı bilmiyordu ama Eymen'i sevmek çok başka bir duyguydu. Elini hızlı hızlı atan kalbinin üstüne koyup soluklandı. Nasılda güzeldi bu adamın ses tonu. Huzur doluydu.

''Ben müsaitim de senin ses tonunu hiç beğenmedim. Geliyorum yanına okuldasın değil mi?''

Eymen hemen hareketlendi. Miray'ın ders programını ezbere biliyordu ve şuan okulda olduğunu tahmin ettiği sevdiğinin canını sıkan her neyse hemen yanına gidecekti.

"Eymen dur lütfen telaşlanma hemen iyiyim ben. Sadece şey...''

''Ney Miray Allah aşkına dokuz doğurtma bana.''

Miray sıkıntıyla nefesini bıraktı. Böyle şeyler telefonda da konuşulmazdı ki.

''Ben bir şey gördüm ve seninle konuşup sana danışmak istedim. Uygunsan buluşalım mı?''

Eymen telaş ve merakının arasında Miray'ın kendisini arayıp da danışmak istediğini duyunca mutlu oldu. Belli ki Miray buluşunca konuşmak istiyordu. Onu telefonda zorlamanın anlamı yoktu.

''Tamam güzelim ben şimdi çıkıyorum seni alayım gideriz bir yere konuşuruz.''

''Yok sen beni almaya gelme ben zaten arabaylayım. Sahildeki her zaman gittiğimiz kafede buluşalım.''

''Tamam olur canım.''

Telefonları kapatır kapatmaz hareketlendiler. Eymen asistanına acil işi olduğunu ve çıkması gerektiğini toplantıdakilere uygun bir dille söylemesini ve amcasının devam etmesini söyleyip çıktı şirketten. İçi içini yiyordu. Miray böyle aniden gün içinde aradığında genelde ''çok özledim hiç görüşemiyoruz plan yapalım toplayalım bizimkileri'' derdi. Böyle merakta bırakacak şekilde konuşmazdı. Ne görmüştü de kendisini çağırmıştı merak ediyordu.

***

Miray'dan önce buluşacakları yere gelen Eymen oturduğu cam köşesinden boğazın güzel manzarasına bakıp düşüncelere daldı. Açık pencereden esen rüzgarın getirdiği deniz kokusunu içine çekti. Çok az kalmıştı Miray'ın mezuniyetine ve duygularını artık içinde tutmayıp tamamen tüm gerçekliğiyle açıklayacaktı. Büyümüştü artık meleği ve aşkını itiraf etmek için hazırdı her şey.

AŞKIN ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin