Sabah aynı şeyleri tekrarlarken otobüse binmedim.Çocukla karşılaşırsam ne yapardım.
Rezillik kotam çocuğa karşı dolup taşmıştı bile.Yürümeye karar vererek yola koyuldum.
Eminem, Tupac... dinlerken okula gelmiştim.Herkes dışarda sıra olmuştu.Bende sınıfımın sırasına geçtim.
Sinem, Çiğdem, Sena yanıma geldi.
" Ne olmuşda bizi burda bekletiyorlar?"
" Bilmiyoruz ama okulun duvarları kazılmış.Üstlerindede yazılar falan var."
"Binanın depreme dayanıklılığını ölçmüşler." dedim.
" Kusura bakma canım ama biz çalışmadığımız halde sınavdan yüz alamıyoruz." dedi Sena.
Buna diyecek lafım olmadığı için oflamakla yetindim.
Bizim horoz tarihçi herkesi susturduktan sonra mikrofonu müdüre verdi.
Zaten bir müdürün ses kontrol diye sayıklaması eksikti.
" Günaydın çocuklar. Okulumuza dün deprem testi yapıldı. Sonuç ise okulumuz depreme dayanıksız."
" Okul zaten gereksiz bir yer."deyince kahkaha atmaya başladık.
Garip garip bakışlar atılmaya başlayınca sustuk.
Herkes sevinmişti.Çünkü bu okula gelmemek demekti.Ama müdürün konuşması hayallerimizin içine kezzap attı.
" Yarın yine buraya geliceksiniz ve sizi beraber eğitim göreceğiniz okula götüreceğiz.Hazırlıklı olun.Çanta getirmemezlik falan yapmayın." dedi.
Ses çıkmıyordu. Herkes sırayla sınıflara dağıldı.Müdürde hindi gibi kabarmıştı.Sınıflarına giden öğrencileri izliyordu.
Görende zafer kazanmış sanardı sadece bizi okula hapsetmişti o kadar. Ama biz 12-C bunun acısını her türlü çıkartırdık.
Sınıfa girince yuvarlak oluşturduk.Bizde SÇSÇ'ysek bir yolunu bulur müdüre eziyet çektirirdik.
Okul bitiminde bulduğumuz oyun ise eğitim kadrosundaki herkesi korkutmaktı.Eğer herşey yolunda giderse 300 kişini ailesini tek tek aramak zorunda kalacaklardı.
Hava karardığında planı yürütmeye başladık.Makyajımız herşdyimiz tamamdı.
Acayip derecede inandırıcıydı.İnsanın sınıfında Mine gibi makyaj delisi bir arkadaşı olmak zorunda.
Ögretmenler heryere dağılmış bir şeyler topluyorken dağıldık.Ben birinci kattakileri korkutacaktım.
Bu katta müdür, müdür yardımcısı , resim öğretmeni ve rehber öğretmen vardı.
İşe kapıyı yavaşça açıp kapamayla başladım.Herbirinin odasına aynı şeyi uyguladım.
İkinci iş ise Emir ve Ramazanın hazırladığı ses kaydedicideki repliği çalıştırmak oldu.Resim ci ve rehberlikçi tamamdı.
Müdür ve müdür yardımcısının aynı odada olması tam bir avantajdı.Onlarada ses kaydını dinlettikten sonra buluşacağımız yere gittim.
Herkes tamamdı.Ses kaydedicideki son repliği haporlere bağladık ve çalıştırdık.Çalıştırdığımız gibide okuldan çıktık.
Replik üç tekrardan sonra susacaktı.Okulun dışında biraz bekledik.Tam olmadı derken ögretmenler dışarı fırladı.
Hepside tırsmıştı.Kahkahalarımızı dizginleyerek evlere dağıldık.
Eve gittiğim gibi odama çıktım. Yarım saat sonra annem çağırdı. Aşağı indiğimde babam biriyle konuşuyordu.
Konuşmaları dinledim.Arayan kesinlikle müdürdü.Yediğim yemek hiç bu kadar tatlı olmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Otobüs Aşkı
Teen Fictionİnsan tanımadığı birine aşık olabilir mi? Hemde delicesine.Peki ailevi sorunlarıyla başa çıkabilir mi? Sorunlu bir abi ve baskıcı bir anne baba. Çağla aşkına kavuşabilecek mi yoksa uzaktan mı izlemek zorunda kalıcak?Şartlar onları birbirine yaklaştı...