Bu çocuk bir yerden tanıdık geliyor ama...

11.5K 504 50
                                    

Sabah bağrışma olmadan uyanmak beni oldukça şaşırtmıştı.İlk defa kahvaltı etme isteği duyarak aşağı indim.

Ne kadar bağrışma olmasada annem ve babam patlamaya hazır bombaymış gibi duruyordu.

Kahvaltı etme isteğimin içine kuş sıçmıştı.İndiğim merdivenleri tekrar çıkarak odama girdim ve hazırlandım.

Alışkanlıklar vazgeçilmezdir ilkesi koyarak evden çıktım. Bakkala gittim poğaça aldım ve otobüs bekledim.

Otobüs beklerken kendimi bir anda otobüste onunda olması için dua ederken buldum.

Kendimi ciddi anlamda tokatlayarak müzik dinlemeye başladım. Tupac beni kendime getir dostum.

Şarkının yarısındayken otobüs geldi.Parayı uzatıp arka beşliye oturdum.Rutin işlemler berbat bir hayata sahiptim.

Çocuk karşısında Tupac bile etki etmiyordu.Gözüm yine ondaydı.Birinin beni dürtümesiyle gözlerimi çekebildim.

" Seviyosum demi gıız." dedi yaşlı teyze.

" Ben mi?"dedim şaşkınlıkla.

" Yok ninem."Cık cık günümüz çocukları bu kadar salak olmak zorundamı diyede mırıldandı.

" Bir ben kimseyi sevmiyorum, sevemem.İkincisi beni torununuzla karıştırmayın. Üçüncüsü nineniz ölmedi mi sıra sizde gibi de" dedim ve ayağa fırladım.

Dayak yemek istemiyordum. Ama inerken kıçıma elindeki gazeteyi geçirmişti bile.Terbiyesiz diye bağırmayı da ihmal etmedi.

E yalanmı canım.Hem ne demişler yaş yetmiş iş bitmiş.Saçma salak düşüncelere dalmışken okula gelmiş birde birine çarpmıştım.

" Önüne baksana be gerizekalı." diye cırlamasından kim olduğu anlaşılıyordu.

'Yavşak Şevval'Bunu bir ben demiyorum. Kızın lakabı o.Herkes onu böyle bilir.

" İşine bak." dedim.

" Bak kızım ayağımın altına almıyim seni."

" Ayak altını bilmemde seni çok altlarına almışlar be kızım.Böyle alçak alçak konuşma."

Ağzının payını vererek sınıfa çıktım.Sınıfa girer girmez 'ooooo'nidaları ortamı doldurdu.Ben şaşkınlıkla bakarken Sinem yanıma geldi.

" Koçum be. Şevvali halletmişsin." dedi.

Ağzımı açmıştım ki yeni tezahüratlar bağırarak söylenmeye başladı.

Tezahürat ise çok komikti.'Irıspi Şevval g*t oldu'nedir ya.Tezahüratlardan sonra sınıfcak deli gibi güldük.

Ama tarihcinin horoz gibi sesi neşemizi alt üst etmişti.Apar topar sıralarımıza oturduk ve dersi dinlemeye başladık.Yalana bak çarpılcam şimdi.

Ders bitesiye kadar ağzım yırtalacak derecede esneyip durdum.Sonuç ise 'ellerini tuzluk yap bunu sen istedin'.

Horoz işte.Kurtarıcım olan zile kadar içimden horoza küfürler yağdırdım.Teneffüste sınıfcak karar vererek Şevvalin lakabını değiştirdik.

Yenisi ise Irıspi Şevvaldi.Ne kadarda uyumluydular ama.Kızlarla kantinde oturduğumuzda herkes Şevvalin dedikodusunu yapıyordu.

Bu kız bu kadar sevilmeyecek ne yaptı çok merak ediyordum aslında.

Bir sonraki dersinde tarih olmasının nefretini teneffüsün bittiğini bildiren zile küfrederek geçiştirdim

Derste daha fazla göze batmamak için dersi dinliyormuş gibi kafamı sallayıp durdum.Tıpkı tırların önlerinde kafasını sallayıp duran süs köpekleri gibiydim.

Benzetmeme tükürerek eski pozisyonuma geri döndüm. Zil çaldığında hoca "çivinin çiviyi söktüğü gibi dayakta öğrenciyi söker"dedi ve sınıftan çıktı.

Gider ayak yine kondurmuştu lafı.Küfretmeye başladım.

" Dışından küfrettiğinin farkında mısın? " dedi Çiğdem.

Nayır nolamaz benim içimden küfretmem gerekiyordu.Duymamış olmasını dileyerek dersler boyunca dua ettim.

Sonuç ise yuppi duymamıştı.Yoksa yemiştim iki tuzluk bir disiplin kağıdını.Sevinçle durağa koştum.

Otobüse yine ucu ucuna yetişmiştim.Yine klâsik şeyler oldu.Para ver ,arka beşliye otur ,müzik dinle.Ve çocuk iki durak sonra otobüse binsin.

Bu klasik değildi aman neyse.Yine karşılıklı olan koltuklara oturdu ve yine onu tamamiyle görebiliyordum.

Otobüsün ani freni sayesinde o çantasını düşürdü bende tükrüğümü boğazıma kaçırdım.Deli gibi öksürmeye başladım.

Öksürüğüm durduğunda son kez çocuğa baktım.Bana baktı ve o bakışı...

Bu çocuk bir yerden tanıdık geliyor ama...

YOKSA...

Otobüs AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin