Neden ağlıyorsun?

5.4K 329 11
                                    

"Parfümünün markası ne? " diye sordum.

Belki bende kullanabilirdim.Erkek parfümlerinin ve t-shirtlerinin kadınlarınkinden daha iyi olduğu gerçeği de var.

Sorduğum soruyu duymadı.Alet durasıya kadar  yapışık halde durduk.Aletten iner inmez  Kıvanç'ın kötü bakışlarına maruz kaldım.

O an süt dökmüş kedi gibi olduğum doğrudur.

" Serseriler kızın içine girseydin bari ananı s..."

Mert tam küfredecekken ağzını kapattım.Gerçi bu sayede Kıvanç durumu öğrendi.

" Nerde lan o şerefsizler?"

" Tamam uzatmaya gerek yok hadi başka bir yere gidelim." dedim.

Lunaparktan çıkarken Didemle konuşuyorduk.İyi bir kızdı. Mertle Kıvanç konuşarak arkamızdan geliyordu.

"Hakkını ödeyemem kardeşim.Kuzenimi koruduğun için çok saol.Bunun sevgilisi falan olursa da bana söyle hemen ben haftaya gidiyorum. " dedi Kıvanç.

" Tamamda valla bu bugün biriyle konuştu sizi akşam otogardan alırım , seni çok özledim aşkısı falan birşeyler dedi." dedi Mert.

"Korayla konuştu."

" Koray kim?"

" Kardeşim, üçüncü sınıfa gidiyor."

" Ha iyi o zaman."

" Ben burdayım soracağın birşey varsa bana sor Mertten öğrenme." dedim Kıvanca.

Beni takmadılar.Arabalar hakkında konuşmaya başladılar.

Bende arabayı bulasıya kadar Didemin anlattıklarını dinledim. Gerçi sadece dinliyormuş gibi yapıyordum.

Birden bana bir soru sordu.

"Mertten hoşlanıyorsun değil mi?"

Ne diyeceğimi bilemedim.

" Beni kandıramazsın.Onu sevdiğin gözlerinde belli oluyor."

Ne kadar kendime inkar etsemde onu seviyordum.Artık kendimi kısmamalıydım ve Eren konusunu aşmalıydım.

" Evet ondan hoşlanıyorum." dedim

" Kimden hoşlanıyorsun?"dedi Kıvanç.

"Kıyafetler hakkında konuşuyorduk.Çağla transparanlardan hoşlanıyormuşta." diye kıvırdı Didem.

Kırk yıl düşünsem böyle bir yalan aklıma gelmezdi.Hem transparan ne ben bilmiyom.

Arabaya bindiğimiz gibi çay bahçesine gittik. Saatlerce yiyip içip güldükten sonra Mert ilk önce Didemi sonra Kıvançla beni eve bıraktı.

****

Sabah Kıvanç beni okula bıraktı.Kendiside arkadaşlarıyla buluşmaya gitti.

Dersler tarih hariç sorunsuz geçiyordu . Teneffüste Mertgille oturuyorduk.

Çağatay Sinemle birlikte iğrenç espriler yapıyordu.Tek gülenler ise kendileri oluyordu.Biz onları izlemekle yetiniyorduk.

Mertin telefonu çaldı.Konuşmaya başladı.Yüzü gittikçe kasıldı.Telefondakine bir dakika dedi ve sandalyesini hızlıca ittirerek yanımızdan ayrıldı.

Herkes şaşkındı.Dayanamadım ve arkasından gittim.Kısa bir aramadan sonra nerde olduğunu buldum.

Yanına gidecekken olduğum yerde kaldım.Mert ağlıyormuydu yoksa bana mı öyle geliyordu.Yavaş adımlarla yanına gittim.

Gerçektende ağlıyordu.Onu öyle görünce gözlerim doldu.

" Neden ağlıyorsun?"dedim sesimin boğuk çıkmasını engelleyerek.

Otobüs AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin