Bu parfüm!

5.2K 311 13
                                    

"Atalay"

" Çağla "

" Siz nerden tanışıyorsunuz? "

" Amerikaya gitmeden ve annem ölmeden önce bir sene aynı sınıfta okumuştuk. "

" Burda ne arıyorsun"dedim.

" Artık burada okuyacam amcam dönmemi istedi."

Eski anılarımızdan bahsetmeye başlamıştık ve deli gibi gülüyorduk.

" Bir keresinde kızın biri peşimden ayrılmıyordu.İki üç gün sabrettik.Çağlayla eve giderken kız Çağlayı delirtti.Bizim delide kızın saçında tuttuğu gibi yere fırlattı.Kız o günden sonra yanımdan bile geçmedi. "

" Nerde yaşıyordun ki?"diye sordu Mert.

" Çağlagilin evin yanında. "

Sıra Atalaydaydı Merte yeterince rezilliklerimi anlatmıştı.

"Bu bir kızı seviyordu ve kıza açılacaktı.Tam kızla konuşacakken yanlarına bir erkek geldi.Meğer kızın sevgiliymiş.Atalay dayak yemeden önce sevgilim diyerek o kurtardım."

Atalayla gülerken Mert kollarını bağlamıştı.Eğlenmiyordu oysa çok komikti.

" Ben yatıyorum konuşmayı kesin." dedi.

Mecbur bizde yatmak zorunda kaldık.

***

Sabah uyandığımda çadırda kimse yoktu.Fermuarı biraz açtım ve dışarıya baktım.Herkes varken dışarı çıkarsam yanlış anlaşılabilirdim.

Battaniyeleri kucakladığım gibi dışarı çıktım.Kızların çadırına giderken ayağım taşa takıldı ve yere serildim.

Önüme biri geldi.Kafamı kaldırdığımda Atalayı gördüm.

" İyi misin? "

" Evet." dedim ve burkulan bileğime inat ayağa kalktım.

İkinci adımım atacakken dengem gitti.Düşecekken Atalay tuttu.Ama bu sefer ikimiz yere düştük.Hemde çocuğun üstüne düştüm.

" Çok ağırım değilmi? " derken üstünde çekildim.

" Yemek ye azcık kızım." dedi.

Annemden sonra bir Atalay eksikti.Zorla ayağa kalktım ve tek ayağımın üstünde sekerek kızların çadırına ulaştım.

Hepsi uyuyordu.Üstlerine atladım.Bağırarak uyandılar.Kalktıklarında direk neler olduğunu sordular.

Bende olanları anlatınca yüzleri düştü.Ne bekliyorlardıki Mertle sarılarak uyumamı mı daha neler.

O sırada Atalay geldi.Bileğim için krem getirmişti.Sürdüm.Bir kaç saate acıya dair birşey kalmamıştı.

Hep beraber ormanı gezmeye başladık.Kızları Atalayla tanıştırdım.Dağın tepesine ulaşana kadar gülmüştük ve çok yorulmuştuk.

Herkes kendini bir yerlere attı.Ne kadar yorulsakta komik bir konu bulup deli gibi gülüyorduk.

Kutay, Çağatay, Burak ve Mertin bize kötü bakışlar yolladığını farkedince gülmeyi kestim.Galiba rahatsız oluyorlardı.

Dinlendikten sonra geri döndük.Kamp yerine varınca hemen ateşler yakıldı.Mangallar hazırlandı.

Kızların ve Atalayın ekmek arası köftelerini alıp yanlarına gittim.Atalay Amerika maceralarını anlatıyordu.

Yemekler yendikten herkes ateşin etrafında toplandı.Gitar çalınıp şarkı söylendi.Ama bu kamp farklıydı.Aşk şarkıları söyleneceğine Ajdardan çikita muz söyleniyordu.

Çağatay Ajdarın taklitini yapıyordu.Bu çocuk heryerde yapacak bir şey buluyordu.Yorgunluktan geberesiye kadar dans ettik.

Bu sefer yargılamadan kendimi Atalaygilin çadıra attım.Zaten çadır genişti.Dünkü gibi yattık.Kapıda Mert yanında Atalay ve en köşedede ben.

***

Sabah birinin kolu üzerimdeydi.Sinem deli gibi yattığı için alışıktım.Bende Sineme sarıldım.

Parfümü burun deliklerimi delip geçiyordu ve bu bir erkek parfümüydü.

Bu parfüm!

Otobüs AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin