Neredeyse akacak olan gözyaşımı sildim ve tekrar sordum.
" Neden ağlıyorsun Mert?"
" Yasemin ölmüş Çağla.Onu gömmüşler." dedi.
Nasıl yani o hayat dolu çocukluğunu bile yaşayamamış kız ölmüştü.Gözyaşlarımı daha fazla tutamadım.
Yasemin Mert için çok değerli biriydi.Bunu o gün Yasemin kucağına atladığında Yasemine bakışında anlamıştım.
Bir adım yaklaşarak Merte sarıldım.Daha önce hiçbir erkeği ağlarken görmemiştim.
Kendini toplayabildiğinde kollarımı çektim.Omzum baya ıslanmıştı. Gözleri ise kızarmıştı.
Telefonunu cebine soktuğu gibi yanımdan uzaklaştı.Arkasından gittim.Arabaya bindi.
Yetişmek için deli gibi koştum ve ara sokaklara girerek arabasının önüne çıktım.Neredeyse bana çarpıcaktı ama iki santim kala durmayı başardı.
Hemen yolcu koltuğuna oturdum ve kemerimi bağladım.Gözlerini bana diktiğini hissedebikiyordum.
" Bende Yaseminin mezarına gitmek istiyorum."dedim.
Gülümser gibi oldu. Gazı sonuna kadar kökledi ve beş dakika içinde mezarlığa geldik.
Yaseminin mezarını aramaya koyulduk. Etraftaki insanlar bana tip tip bakıyordu.Etekli olduğumu farkedince neden tip tip baktıklarını anladım.
Kafamı yere eğerek yüzümü saklamaya çalıştım.Mertin durduğunu farketmeyince sırtına kafamı çarptım.
Beni görmemeleri için kafam hâlâ eğikti.Mert birşeyler yapıyordu.
Belimin yan tarafında el hissedince kafamı kaldırdım.Mert ceketini belime bağlamıştı.
Kim tam bir öküzken birden nasıl kibar biri diye sorulacak olunursa hiç düşünmeden Merti gösterebilirdim.
Tam teşekkür edecekken önüne döndü ve mezarı aramaya koyuldu.En sonunda bulduk.
Mertin gözleri tekrar doldu ama bu sefer gözyaşlarının akmasını engelledi.
Yaseminin mezarına su koyduktan sonra sahil kenarına gittik.Bankların birine oturduk.
"Yaseminle ne zaman tanıştın?"
" Liseye başladığımda.Onun benim için kardeşten farkı yoktu."
" İnsanlara karşi duvar örücek ne yaşadın?"
" İlgisiz büyüdüm.Beş yaşımdan beri babamı günde sadece iki saat görebiliyorum.Fatma teyzegilde oturmuştuk ya işte o zaman bu iki saatlik dilimin içindeydik.Annemde zaten kafasını tuvallerden zor kaldırıyor."
Hımmm demekle yetindim.
" Sıra sende sen neden sert kız imajına bürünüyorsun."
" Abim sürekli sorun yaratıp duruyor.Annem ve babam iyi bir meslek sahibi olmam için baskı yapıp duruyorlar.Bir nevi abimin acısını benden çıkarıyorlar."
" Peki Eren? Onunla ne yaşadın?"
" Sekizinci sınıfta ona aşıktım.O ise kızlar arasında çok popüler birisiydi.Bir gün ona açıldım ama o çok çirkinsin deyip beni okula rezil etti.İşte böyle."
" O gerizekalıyı döveyim mi?"
" Hayır ben ona cezasını verdim.Onu affettim."
Telefonum çaldı.Tanımadığım biri arıyordu.
" Alo."
" Çağla benim Elif teyzen."
" Merhaba Elif teyze."
"Merhaba kızım direk konuya giriyim.Benim atölyemde çalışacak birine ihtiyacım var.Annende de senin resimle uğraştığını duydum.Yanımda çalışırmısın hem sana yeni şeyler ögretirim."
" Neden olmasın."
" Tamam o zaman kızım okuldan sonra iki saat burda bana yardım edersin."
" Tabiki çok teşekkür ederim. "
" Rica ederim."
Ve telefon kapanır.
" Ne oldu"diye sordu.
"Bir ressamla yani annenle birlikte çalışacağım." dedim.
Mutluluktan ölebilirdim.Resim çizmek en büyük hobimdi.
Yorumda yb nin saat ikide geleceğini söylemiştim ama dayanamayıp yb yazdım.Bu geçiş bölümü gibi oldu.
Neyse gelen yorumlar beni nasıl mutlu ediyor bilemezsiniz.Bu hikayemde yanımda olan herkese teşekkürler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Otobüs Aşkı
Teen Fictionİnsan tanımadığı birine aşık olabilir mi? Hemde delicesine.Peki ailevi sorunlarıyla başa çıkabilir mi? Sorunlu bir abi ve baskıcı bir anne baba. Çağla aşkına kavuşabilecek mi yoksa uzaktan mı izlemek zorunda kalıcak?Şartlar onları birbirine yaklaştı...