Hayat'ın kutup yıldızları (Tamamlandı)

*Bolüm 2* tanıtım

Tanıtım2 (tanıtım niteliğinde 1. Bölümün devamıdır.)

Keyifli okumalar.🔹🔷

2.bölüm:
Hayat  büyümüş, genç kız olmuş. Öyle güzelmiş ki yoldan geçen erkekler, delikanlılar dönüp bir daha bakarmış.  EE! Doğal olarak o da aşık olmuş. Mahallenin taşkın,zıpkın bir delikanlısına.

Her zaman onun iş çıkışını bilir,onu bir kere görsün diye camda beklermiş. O da annemi seviyormuş belli ki.

Kimse yanlış anlamasın diye gizli gizli buluşurlarmış. Onların gizli buluşma yeri pastahanenin önüymüş. Tesadüfmüş gibi karşılaşır,bazense yanlışlıkla çarpmış gibi kitapları düşerir toplarlarmış.

Bu deli sevdayı anlayan ,bilen biri varmış. Murat, Murat onların aşkını görüyor,numaralarını anlıyormuş. Çünkü o da Hayat'ı seviyormuş.  Onların aşkını bozmak, Hayat'la evlenmek istiyormuş. O da deli gibi aşıkmış, ama karşılıksız. Onları gizli gizli takip eder,sinirden kudururmuş.

Murat;
Saçları uzun ve sürekli alttan toplu, kara gözlü ve orta boylardaymış. Hafif topal, 28 yaşlarındaymış.  Pek kimse sevmezmiş onu. Hep oynadığı kumar oyunlarıyla duyulurmuş.

Ama Hayat ve Tahir'in aşkı dağları delermiş. EE tabii benim annem bu, aşkı öyle küçük olur mu?

Annem çok küçük, daha 18 yaşındaymış. Ela rengi gözleri,orta derece  boyu, zayıf ,çok zayıf 49 kiloymuş.  Dediğim gibi mahallenin delikanlıları bir daha bir daha bakarmış.

Annesi herkesi bir kerede reddetmesinden kuşku duymuş. Bir akşam Hayat'la konuşmak için odasına gitmiş. Hayat yatakta kıvrılmış ağlıyormuş. Yorganı üstüne örtmemiş bile. Ayıcıklı pijaması varmış üstünde. Saçları dağılmış.

Kocaman bir odası varmış. Küçükken ablalarıyla birlikte kullandığı için iki yatak varmış oda da. İki yatağın arasında avangart bir komodin.

Annesi yatağın ucuna oturmuş. Ona "Neden ağlıyorsun?" demiş.

-"Hiç gözüme toz kaçtı."
Demiş.

"kızım seninle bişey konuşmak istiyorum, ama bana doğruları söyle yoksa..."
-"evet anne tahminin doğru. "

Annesi konuşturmamış Hayat'ı.

"Melehat hanımın oğlu Edip senin için çok uygun." Demiş ve çıkmış.

Hayat yorganını açıp,pencerenin önüne geçmiş. Ilık bir hava varmış.

Dolunayı izlerken gözünden yaşlar süzülüyormuş ki  gözü sokağa kaymış.

Sokak lambasının altında, Murat Hayat'ın penceresine bakıyormuş. Bir anlam verememiş. Pencereyi kapayıp yatmış.

Konu Edip'e gelince!

Edip, iyi bir ailenin çocuğu işi yerinde, düzgün bir delikanlıymış. Hayat'la evlenecek diye  çok heyecanlıymış.

Fakat Edip'le Tahir can dostuymuş. Tahir bir şey yapmalıymış. Edip ile buluşmuş Tahir tüm samimiyetiyle.

- Bak Edip buna şaşıracaksın ama ben Hayat'ı çok seviyorum. Hayat 'ta beni! ama bundan kimsenin haberi yok. Senden Hayat'la aramıza girmeni istemiyorum.

- Özür dilerim. Bunu bilseydim,annemi engellerdim.

Edip annesine Hayat'la evlenmek istemediğini söylemiş.

Ve Edip aradan çekilmiş.

Zannetmişler ki her şey halloldu, hiçbir sorun kalmadı. Bu olay Tahir ile Hayat'ı daha çok birbirine bağlamış.  Daha sık buluşuyorlarmış.

Bu durum Murat'ı çıldırtıyor,hain planlar kurdurtuyormuş.

Güzel bir bahar günü pazar sabahı Hayat evden kitap almaya diye çıkmış. Murat Tahir ile Hayat'ı takip etmeye başlamış. Gittikleri pastaneye kadar takip etmiş,oradan da tüm mahalleye haber vermiş. Bunu tabii ki Hayat'ın babası da öğrenmiş. Ne acıdır ki  Hayat eve kadar dayak yiyerek gitmiş.

Olaylar böyle olunca Tahir 'in ailesi Tahir'i yabancı ülkeye götürüp orada evlendirilmiş. Bunu duyan Hayat hayata küsmüş. Hiçbir şeyden zevk almıyor,sadece ağlıyormuş.

Aylar geçmiş, mevsimler ilerleyip geçmiş yine kış ayı gelmiş.

Abisinin eşi Hayat 'ı hiç sevmiyormuş. Kötü biriyle evlenmesi için elinden geleni yapıyormuş. Ve bulmuş.

Ailesi Serdar'ı beğenmiş ve bu evliliğe onay vermiş.
Hayat yüreğinin acısına kabuk bağlatıp ,Serdar'a "Evet" demiş.

Serdar iyiymiş ama ailesi çok kötüymüş. Bunu Hayat evlenene kadar kimse anlamamış. İşte Hayat'ın asıl hayatı da burada başlamış...