Hayat'ın kutup yıldızları (Tamamlandı)

*Bölüm 21*

Evet arkadaşlar. Ben geldim uzun bir aradan sonra yazmaya vakit bulabildim. Meslek okuyanlar bilir meslek derslerinin zorluğunu bir de kimya okuyunca, yazmak Zor oluyor. Bundan sonra her cumartesi yeni bölümler sizlerle...

Keyifli okumalar.🐞

21. Bölüm:

Aslı:

- Mira? beste? Ne istiyorsunuz benden?

-S**tir olup gitmeni. Bu okuldan! :)

Tabii bu sırada beni tuvaletin duvarına yapıştırmışlardı.

-Şşşş! Küfür falan ayıp oluyor. Ama illa senin dilinden konuşacaksam. Ben si**ririm sen git. Canım:)

- Bak bak laf soktu. Aa! Yerim. Bak Aslı seni son kez böyle nazik uyarıyorum. Sen yenisin bilmessin bizi, Burak'tan ve arkadaşlarından hatta bizden uzak dur.

-Ne oldu bir korkun mu var?

- Benim yok ama bu gidişle senin bir korkun olacak. Haydi tatlım iyi dersler? Senden iyi bir "avukatcık" olacak. eminim.

Bak bak yine kendince insan taklidi yapıyor ağzını kırıp gözünü oyduğumun kendini birşey sanan tornavida kılıklı kepçük ağızlı silikon beyinli tırvıtısı.

-Bırakırsan çıkacağım.

-Al canım.

Elini ağzına doğru götürmüş tırnaklarına üflüyordu.
******

Allah kahretsin aaaaa!!!!

-İyimisin Aslı? Kendinde misin? Üniversite bozmuş baya seni.

- Ali!! Bak zaten cinlerim tepemde derside kaçırdım.

-AA! Bende dersi kaçırdım. Ne tesadüf:). Şu ilerde bildiğim süper bir starboks var, diyemem ama süper bir dürümcü var. Ne dersin?

- Zaten daha Starbucks 'un adını bile bilmiyorsun. Ama ben bir oturuşta 3 dürüm gömebiliyorum.

-Ee o zaman daha ne duruyoruz?

-Beleş mi? Yani sen mi ısmarlıycan?

-Beleş beleş bir daha ki senindir ama.

-Ayıp ediyorsun! Tabii ki benim.

Merdivenleri yavaş yavaş inerken az önce olanların intikamını nasıl alırım diye düşünüyordum. Artık Burak'la olan diyaloğumu çoktan bitirmek istiyordum. Ama intikam da şarttı.

Aşağı indiğimizde Burak ve Enes bahçede ki o her zaman ki bankalarında oturuyorlardı. Ben indiğim an Burak'ın yüzü bu tarafa döndü. İyice süzdükten sonra sinirli bakışları irislerinden okunuyordu. O hep sinirliydi. Ama yeterince değil.

Hemen Ali'nin koluna girdim. Ve sebepsizce kahkaha atmaya başladım. Kafası dönebildiği yere kadar döndükten sonra baykuş olmadığını anlayınca kafasını Enes'e çevirdi.

-Bak akıl sağlığından şüpheciyim.

- İnan bende Ali.

****

- Ya dördüncüyü de yersen Miden patlayacak.

-Bana birşey olmaz.

* ya ben anlatamadum, ya sen anlamiyisun. Ellere yağ...

-Alo abla! İyiyim, çok iyiyim. Sen bitenem. Ne oldu? Hemen geliyorum. Tamam, tamam bekle beni orada.

-Haydi Ali sen hesabı kapat ben acil gidiyorum. Ablam kötüymüş.