Hayat'ın kutup yıldızları (Tamamlandı)

*Bölüm 18*

Evet arkadaşlar. Uzun bir ara vermek zorunda kalmıştım ama şimdi geldim. Bir haftalık bir tatile çıkmıştım. Süper bir bölümle yine karşınızdayım.  Keyifli okumalar.vote ve yorum yapmayı unutmayalım.

Keyifli okumalar.🍪☕

18.Bölüm:

Aslı

Duyduğum şeye karşısında kısa süreli bir şok geçirmiştim. Burak gerçekten Yıldız için kan mı vermişti? Bu doğru olamazdı.

- Burak gerçekten Yıldız için kan mı verdi? Ama bize bunu söylememişti.

- Efendim ben gerçekten bilmiyordum.

Altın rengi Avangart Koltuktan kalkarak bana doğru geldi. Üstünde siyah parıltılı bir kıyafet vardı. Altında siyah dar bir pantolon, ayakkabısı topuklu bir Stilettoydu. Saçı siyah ve Düz fön çekilmiş. Güzel de bir makyajı vardı.

- biliyorsun ya da bilmiyorsun Beni ilgilendirmez. Burak uyanmadan buradan çabuk git.

- Bana böyle davranamassızın! Bilmiyordum,oğlunuzda kan örneği verdiğini söyleseymiş.

Sanırım çok sinirlenmişti.

Kapıya hizmetçi yerine o yüzüme hızlıca kapatmıştı. Yine o karanlık korkunç koridorda tek başıma kalmıştım. kimse mi çıkmaz dışarıya? O kadar korkunçtu ki  merdivenler  yerine asansörü kullanmayı tercih ettim. Aşağı indiğimde dışarıda derin bir nefes aldım. Gerçekten Burak'a büyük bir haksızlık etmiştim. Ben şimdi Burak'ın gönlünü nasıl alacaktım?

Okul bitiş saati daha dolmamıştı. Erkenden hastaneye gidersem  Annem şüphe duyacaktı. Ben de bizim evin oraya doğru ilerledim ve bizim evin arka kısmındaki parka oturdum.

Dizlerimi parkın sert zeminde vuruyordum,sallanıp duruyordum.
Dışarıdan gerçekten çok düşünceli olduğum belli oluyordu.  Dişlerimi birbirine sürtüyordum.

Ne oluyordu bana, garip bir  çete başını neden bu kadar önemsiyordum? Yanlış anladıysam da anladım, o da söyleseydi. Ben neden buraya kadar onu merak edip geldim?
Ama neden kan verdiğini söylememişti ki?

Bu sırada ayağa kalkmış elimde çantamın kulpu, aşağı bakarak yürüyordum.  Kafamı kaldırdığımda  karşımda Enes duruyordu.
Boyunun uzunluğundan yukarı bakıyordum.

-Senin burada ne işin var?

- Ben seni merak ettim. Neden geldiğini falan işte.

- Ben şey için geldim, şey ben Ada da kalbini kırmış olabilirim,hatta kırdığım için özür dilemeye gelmiştim. Ama daha büyük bir şey öğrendim.

- Özür mü? Ne öğrendin?

- Burak Yıldız için kan örneği vermiş. Niye söylemediniz?

-Ne? Bundan haberim yoktu bile. Burak! Bizim Burak kan örneği. Bir insan evladı için. Valla şaşırtıcı.

Ya o, bunu kendi en yakın arkadaşlarından, hatta çetesinden bile neden sakladı ki. Bu adam bu kadar sert ve kötü bir insanken şimdi  ne oluyordu ona?

Peri

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

İçeri girdiğimde ders matematikti. Çoktan Ders yapmaya başlamışlardı bile. Hoca:

- kızım sana hiç  kapı çalmayı öğretmediler mi?

-  hocam Özür dilerim bir anda acele edince kapı çalmayı unuttum.