Yᴏᴜ Aʀᴇ Mʏ Hᴏᴘᴇ • JHS ✔

♛23♛

   Beni takip edip yorum yapmayı unutmayın.Beni sevindirmiş olursunuz ki bu yazma isteğimi çoğaltır.😆

⚜

     Kucağımda uyuyan minik bedenin sahibine baktığımda hala uyuduğunun farkına vardım. Yol boyunca aynı şekilde uyumuştu kollarımın arasında. Yaşadığı olayın ağırlığı ruhen ve bedenen olarak böyle bir etkisini göstermişti.

  Adımlarımı odama doğru ilerleyip bedenine göre büyük gelen yatağa uzandırdım. Gözlerim yanlışlıkla açılan gömleğinin arasındaki açık bedenine takıldığında yutkunup kendime yumruk atma isteğimi ortaya sürdüm.

   Yersiz yere düşünüyorsun Hoseok...

  Çarşafı omzuna kadar örtüp güzelce üzerini kapattığımdan emin olduktan sonra geri çekilip yatağın kenarına oturdum.
  
    Uzun siyah saçları bugün her zamankinden daha güzel dalgalıydı. Doğal dalgaları ona güzellik katarken kiraz kadar kırmızı olan dudakları ve bembeyaz teni onu daha da eşsiz derecede güzel ve kusursuz kılmıştı. Tek bir kusuru vardı.... gözleri siyahtı ama... parlak değildi. Aksine cansız tek rekti. Benim canımı yakan tek şey buydu. Gözleri.

   Gözlerinin parlayıp canlanmasını ve gözleri ile etrafa gülmesini istiyordum. Ama bana en son dediği şey hiçbir zaman aklımdan çıkmamıştı.

   "Ölme riskim yüksek"

  Al ciğerimi sök daha iyiydi.

  Görmesini istememi geçersek ben onu kabul ettim. Herşeyi ile, yeter ki yanımda olsun. Hergün o beni görmek yerine hissetsin ben onun yerine ikimizi göreyim. Hergün ne kadar güzel olduğunu anlatayım ona. Saatin kaç olduğunu sorduğunda söyleyim ona. Televizyon izlerken neler olduğunu bir yandan anlatayım ona.

  Göremediği herşeyi görmesini sağlayım ona. Herşeyi... çünkü ben kabul ettim. Herşeyi ile...

~

   Yanımdaki kıpırdama beni derin uykumdan çekilmemi sağlamıştı. Yerine gelen bilincim ne olduğunu algılamaya başlamıştı bile.

    Yüzümde hissettiğim sıcak ve minik elleriyle hafif dokunuşlar beni tamamiyle kendime kendime getirmişti. Yanağımdan çeneme doğru yol alan minik el çok yavaş ve hafif dokunuşlarla yaptığı için tüylerimin ayaklanmasına sebep olmuştu.

   Minik parmağı dudağıma geldiğinde ilk önce üst dudağımı incelemişti. Dudağımın bir köşesinden diğer köşesine kadar...sanki unutmak istemeyeceği kadar kazıyordu aklına her santimini.

    Daha sonra alt dudağıma geçmiş aynı işlemi ona da uygulamıştı.

   Biraz da onda oyalandıktan sonra elleri saçlarıma çıktı.Saçlarımın arasında gezen minik parmakları yeni uyanmış olmama rağmen yine uykumu getirmişti.

   Anlamıyorum...bana bu huzuru tek bir hareketinle nasıl bahşedebiliyorsun?

   Gözlerimi açıp ilk önce tavanla buluşturdum. Daha sonra onun elleri saçlarımda daha rahat dolaşsın diye bedenimi ona döndüp ani bir şekilde belinden tutarak kendimle aramdaki mesafeyi kapattım.

  "Sen...sen uyumuyor muydun?" Demesiyle gülümsedim.

  "Yeni uyandım" yüzündeki şaşkınlık silinip suratı düşünce bu sefer şaşkın bir şekilde ben kaşlarını çatmıştım.

  "Ne oldu?"

  "Özür dilerim?" Demesiyle çatılan kaşlarımı havalandı.

  "Ne için ?" Derin bir nefes alıp başını biraz eğerken saçlarımdaki parmakları yok oldu.