♛27♛

374 44 11
                                    


"Benim içim hala rahat değil"dedim elimdeki kahveyi masaya bırakırken.

"Hyung , hepimizden çok pozitif düşünen sensin. Neden şimdi kötü bir şey olacak diye düşünüp kendini ve bizi sıkıntıya sokuyorsun?" Jungkook'un dediğine göz devirip arkama yaslandım.

"Cidden... huzursuz hissediyorum." Omzuma dokunan ellerin sahibi başımı ona çevirmemi sağlamıştı.

"Hyung,merak etme. Kore'deki en iyi doktoru bulduk. Daha önce de bu tedaviyi yapmış ve başarılı sonuç almış bir doktor."

"İyi ama her zaman her şey yolunda gidecek diye bir şey yok Jimin. "

"Ah yeter!" Denmesiyle hepimiz Yoongi'ye baktık. O ise gözleri kısık ve yüzü buruşuk bir şekilde bana bakıyordu.

"Nesin sen? *Jhopeless falan mı?"(*hopeless:umutsuz) ellerimi göğsünde birleştirip dikleşti.

"Olumsuz düşünmeye devam edersen korktuğun şey başına gelir diyen hep sen değil misin? Ne değişti?"

Gözlerimi önümdeki kahveye çevirip bardağın desenine gördüm kendimi.

"Bir şey değişmedi Hoseok! Burada umudunu yitirmesi gereken en son kişi sensin ."

Haklıydı.

"Noona?"

Jungkook'un dediğini duyduğumda gözlerimi onun baktığını yere çevirdiğimde merdivenlerin başına geldiğini gördüm.

Hızla yanına yetişip koluna girdiğimde ilk irkilse de ben olduğumu anladı.

"Üzerini giydiğinde bana seslenmeni istemiştim. Tek başı-"

" Yolu biliyordum Hoseok,gelebilirdim. " Cevabına karşı yanıt vermeyip onun merdivenlerden düzgünce inmesini sağladım. Çocuklara baktığımda hepsi birden ceketini giymiş kapıda bekliyorlardı.

Sorumu yüz ifademden anladıklarında Jin hyung yanıtsız bırakmamıştı beni.

"Biz de geliyoruz" dolan gözlerim beni tamamiyle güçsüz bırakırken gülümsemeyi unutmadım.

Onların yanına geldiğimizde kapıyı açıp kenara çekilmişlerdi. Onlara bakıp gözümden yaş düşerken gülümsedim.

"Gidelim...kardeşlerim"

Önümdeki imzaladığım belgeye son bir bakış atıp kalemi bırakarak doktora uzattım. İnceledikten sonra hafif tebessümü ile bana baktı.

" Ameliyatı kabul ettiğinize pişman etmeyeceğim. Elimden gelen ne varsa hepsini yapacağımdan emin olabilirsiniz" dediğine karşılık sadece tebessüm ettim ve benimle birlikte odaya giren Yoongi'ye dönüp anlamlı baktım. Başını onaylar gibi salladığında odadan çıkmıştık.

Y/N'nin yatırıldığı odaya girdiğimde hepimizin burada olduğunu gördüm. Y/n uzanmış ve elleri ile oynuyordu. Gerginliğini görebiliyordum.

Hem onu hem de kendimi biraz olsun sakinleştirmek için onun yanında yerimi aldım. İç içe geçirdiği ellerini ayırıp avucumun içine satarken öpücük kondurmayı unutmadım.

"Hoseok.."dedi sıkıntısını belli eder şekilde.

"Efendim prenses?"

"Ben... korkuyorum" dudağını büzmesi içimin burkulmasına sebep olurken yine gülümsemeyi denedim.

"Korkma, ben bu ameliyattan sağlıklı bir şekilde çıkacağına inanıyorum. Sen de inan. İnanmak, imkansızı bile çözer. Zaman alsa bile her şey çözülür. Bu yüzden hiçbir şey imkansız değildir. Ben inanıyorum, göreceksin. "

Elindeki bir elimi çekerek şakağını okşarken dudaklarımı alnına bastırdım. Geri çekilirken kapının açılmasıyla bütün dikkatimiz oraya çevrilmişti.

İçeri giren doktor ve hemşireyi gördüğümde ayaklandım.

"Hastayı ameliyat için hazırlayacağız" duyduğum kelime bütün kanlarımı toplarken gözlerim zorlukla yatakta korkuyla uzanan bedene kaydı.

"Hazır mısın bebeğim?" Başını bir müddet sonra salladığında ona sıkıca sarıldım.

"Seni bekleyeceğim, çabuk gel" elleri sırtımda sıkılaşırken gülümsemeyi denedim.

"Geleceğim, sen de ben gelmeden bir yere gitme" çenemi dayandığım kafasınıdan çekerek dudaklarımı dudakları ile buluşturup geri çekildim.

"Gitmeyeceğim" eline son kez öpücük bırakıp geri çekildim.

"Hepimiz buradayız y/n. İnan ve oradan sağlıklı bir şekilde çık. Hepimiz karşında dikileceğiz. Seni bekleyeceğiz" Namjoon'un dediğine karşılık gözleri dolarken gülümsemişti.

"Teşekkür ederim,hepinize. Sizler hayatımda olan tek varlıklarsınız. Ve ben bırakmak istemiyorum. İnanacağım ve geleceğim. Teşekkür ederim. "

Çocuklara döndüğümde hepsinin benden farkının olmadığını gördüm. Gözü doluyken, gülümsemek...

Odadan çıktığımızda hepimiz karşı duvara dayanarak onların hazırlanmasını bekledik.Bir süre sonra odadan çıktıklarımda hepimiz ayaklandık ve sedyede uzanan minik bedenin ellerini tuttum.

"Çabuk gel" gülümsedi ve yanıtını verdi.

"Geleceğim" gülümsedim ve onun ameliyat odasına girmesini gördüğümde önümdeki kapıların kapanmasını izledim...

"Hyung" Jimin'in titrek sesi beni ona çevirmişti.

"Sence o hepimizi birden görebilecek mi?"

Dediği şeyi algıladığımda sadece gülümsedim. Ne demek istediğini açık bir şekilde anlamıştım.

"2 gün Jimin. 2 günde gözlerini açarsa, evet... görebilir"

Hikayeyi kaç kişi okuyor yorumda belirtir misiniz kendinizi?

Merak ettim de 💕

Yᴏᴜ Aʀᴇ Mʏ Hᴏᴘᴇ • JHS ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin