♛30♛

343 39 4
                                    

Önceki bölümde hata vardı sadece bir paragraf paylaşılmış .Düzeltildi ,okumayanlvar varsa haberiniz olsun 😊
Medya ile birlikte okumanız tavsiye edilir.

"Teşekkür ederim" araçtan indirip elime verdiği bavulumubalarak eğilip teşekkür ettim.

Arkamı dönüp otogara baktım. Aktarmalı yaptığım için en son araç olarak otobüsü tercih etmiştim. Eve çabuk dönmek istememiştim çünkü içimdeki heyecan hızlı olmamı sağlayacak iken beni engelliyordu.

Eve döndüğümde nasıl bir tepki ile karşılaşacağımın büyük bir kısmını biliyordum. Kesinlikle sevgiye boğacaklardı. Özellikle Jimin'in sırtımdan bir süre inmeyeceğinden adım gibi emindim. Aslında buna karşı da değilim, onları fazlasıyla özlemiştim. 2 yıl kardeşlerinden ayrı kalmak...ah gerçekten üzücü ama içlerinden en çok canımı yakan ise o'ydu...

Onu en son hastanede gördüm. Uyuyordu...uyanabildi mi, uyandığında da görebildi mi gerçekten merak ediyordum. İlk gördüğü kişi ben olamadığım için gerçekten üzülmüştüm.

O benden ilk olmamı istedi ve ben bunu yapamadım.

Ama şimdi hep göreceği kişi olmak istiyorum. Ve şuan yavaş olmamı gerektirecek hiçbir sebep yoktu.

Otogarın çıkışına doğru ilerledim ve bana doğru gelen taksiye işaret verip binmek için bekledim. Taksiyle hızlı gidersek en fazla 20 dakika sürerdi ki buna kalbim hızlı atmaktan dayanacak mı gerçekten bilmiyordum.

Aklıma gelen şeyle elim hemen cebime gitmişti. Elime gelen soğuk demir irkilmeme sebep olsa da anında rahatlamaya ulaşmıştım. Buradaydı...

Gülümseyip elimi çektim ve içimdeki heyecanla gözlerimin dışarıya verdim.

Yaklaşık 15 dakika olsa da bana bir omurtgini gelen yolu sonunda tamamlamış ve yurduma ulaşmıştım. Taksiden inip parasını ödedim ve bavulu alarak 2 yıl önce çıktığım bu yurdun yolundan şimdi girmek için yürüdüm.

Kapının önüne geldiğimde anahtarımın olmaması beni üzmüştü açıkçası. Onlara sürprizi yapmak yataklarında yakalamak isterdim. Ama elimi kaldırıp Zile basabilmiştim sadece.

Kapı bir süre sonra açılınca karşımda saçları neredeyse omzuna kadar uzanan Tae'yi gördüğümde gözlerim dolmuştu. Fazla duygusalım...

"Hyuunnngg!" Üzerime atlamasıyla geriye düşmemek için bacaklarımı iki yana açıp Tae'ye tutundum.

"Sonunda geldin!!" O gülerken ben ağlamaya başlamıştım bile. Kucağımdan indiğinde beni kolumdan çekiştirerek içeri soktu.

"Umudumuz gelmiş!!" Diye haykırdığında herkesin başımın üstüne atlamasıyla yere düşmek bir oldu. Bir kol boynumu, bir kol omzumu belimi ve bacağımı sarmış üzerimdeki beden ağırlıklarından dolayı nefes almam zorlaşmıştı.

"Kemiğim kırıldı" kollar daha da sıkılaştı.

"Seni çok özlediiiiik" ah Jiminie çok ağırsın, kilo falan mı aldı acaba? İyi iyi alsın.

"İnsan bir arar sorardı ve.2 yıl boyunca hiç mi boş zamanın olmadı?"

" Ben aradım ama si-"

" Hyungnimmmmin kokusu değişmemiş" boynuma sokulan Jungkook'un burnu gıdıklanmama sebep oldu.

"Evet ama artık üstü-"

"Sus!!! Bana cevap ver" susacaksam nasıl cevap vereceğim hyung?

" Nasıl aramazsın bizi , ne kadar çok merak ettim sen biliyor musun?" Derin bir nefes almaya çalıştım ama başarısız oldum. Bu sırada ellerim harekete geçti.

Yᴏᴜ Aʀᴇ Mʏ Hᴏᴘᴇ • JHS ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin