♛5♛

418 58 9
                                    

"Hyung neredeydin?"

Üzerimdeki ceketi çıkartıp vestiyere astım. Ayağıma terlik geçirerek içeriye ilerledim ve Jimin'in üzerine atladım.

"Bilmene gerek yok Jiminieee"diyip saçlarını karıştırdım. O da bana gülüp eşlik ederken Suga hyung koltuğa oturdu.

"Ben nerede olduğunu biliyorum"deyince gülümsemeyi bıraktım ve şaşkınca baktım.

"Neredeymişim?" Dediğimde tek kaşını yukarıya kaldırıp bir elini çenesinin altına yerleştirince 'düşünüyor' görüntüsü elde etti.

"Geçenki tanıştığımız kızın evine gitmedin mi?" Gözlerimi ve ağzımı eş zamanlı olarak açıp, büyükttüm.

"Yah! Hyung bu bilgileri nerden topluyorsun sen?"güldü ve eliyle beni işaret etti.

"Yani doğru öyle değil mi?" Derken gülüyordu. Bu sırada diğer üyelerinde bütün dikkatleri üzerimdeydi.

Ben birşey demeyince cümlesine eklenti yaptı. " Demek doğru, ben bir dahiyim" deyip her zamanki gibi havalı bir şekilde arkasına yaslanıp gözlerini kapattı.

"Y/n'e neden bu kadar ilgilisin hyung?" Diyen Namjoon'un ardından Jin hyung ağzındaki hamburgeri ile aramıza girdi.

"Neee?! Y/n'den hoşlanıyor musun?!!!" Konuştukça ağzından kırıntılar ortalığa sıçrayınca yüzümü buruşturdum.

"Hyung ağzından yemek fışkırıyor!"gözlerini son derece açıp yere baktı. Masaya fışkıran et parçasını görünce alıp hemen ağzına attı. Evet , et parçasına hiç acımaz.

"Konuyu değiştiriyorsun. Hyung söylesene aranızda birşey mi var?"

Elindeki cipsi ağzına atıp hızlı çiğnemelerle yuttu.

" Ne alaka şimdi bu yani?"güldüm ve Jin hyunga döndüm.

"Ondan bir tane daha var mı acıktım?" Çiğnemesini bir anda durdurup korkuyla elindekine bakıp bana döndü. Konuşmak için ağzını aralayacakken çok dolu olduğunu fark etti biraz yutup konuştu.

" Şey... aslında elimdeki senin hakkın. Sen akşama kadar gelmeyince bende yiyim dedim napayım çok acıktım yahu!"utangaç sesi sonuna doğru bağırarak çıktığında başımı iki yana salladım.

"Ya hyung! Noona'dan hoşlanıyor musun? " Diye bağıran Tae'ye karşı yüzümü buruşturdum.

"Ne?!"deyip ona döndüğümde güldü. Neden güldüğünü merak ederken diğerlerininde güldüğünü fark ettim. Hepsine sırayla bakarken en son, konuşan Suga hyunga döndüm.

" Gülüyorsun J-Hope"ne dediğini anlamaya çalışırken çenemde hissettiğim ağrı ile uzun zamandır gülümsediğimi fark ettim.

"Yalan söyleyemiyorsun biliyorsun değil mi?Eve geldiğinden beri gülümsüyorsun"diye eklediğinde yanaklarımı saran sıcaklıkla başımı yere eğdim. O sırada herkes gülmeye başlarken ben onu düşündüm.

Hoşlanıyor muydum? Eve geldiğimden beri gülümsediğimin farkında değildim. Peki niye gülümsüyordum ki? Konu y/n olduğu için mi? Cidden onların dediği gibi ona karşı duygularım var mıydı? Olmasaydı neden farkında olmadan gülümserdim ki?

Sanırım yakalandım, hem kendime hem onlara. Kendimin bile farkına varamadığım bu duyguları onlar açığa çıkarmıştı.

"E hyung yengemiz nasılmış?" Duyduğum şeyle başımı yerden kaldırıp hızla Tae'ye baktım.

"Ne yengesi?!"kaşlarını çatıp şaşkın kale geldi.

"Ne yani daha yengem değil mi? " Dediği anda Jin hyungtan algılayamadığım bir ses çıktı.

"Yoksa kız Hoseok'umuzu mu beğenmedi?!" Demesinin ardından Jungkook'tan birkaç yumruk yedi.

"Sen!!! ne hakla hyunguna vurabilirsin velet?!!hoooh?!"Jin hyung kolunu tutarken Jungkook gözlerini devirdi.

"Noona bizi göremiyor bile nasıl beğenmesin?"dediği şeyin gerçekliği beni üzmüştü. Sorun beğenip beğenmemesi değildi. Göremediği için beğenip beğenememesiydi.

"Hyung, sorun değil. Gerçekten hoşlanıyorsan karşılığını bulursun elbet"omzumda hissettiğim Jimin'in eli beni bu durumdan söküp almıştı. Gülmeye başladığımda bana garip olduğumu düşünür gibi baktı.

"Size ondan hoşlandığımı kim söyledi de konu bu kadar ilerledi?" Dediğimde o ponçik elleri ile Tae'yi gösterdi.

"O başlattı hyung" bunu söyleyince ikisi birbirini tartaklamaya başladı. Gözlerimi devirip ayağa kalktım ve merdivenlere yöneldim.

"Hadi ama hobii, hoşlandığın çok belli" diyen Suga hyunga bakmadan cevap verdim.

"Ama öyle bir şey söylemedim" deyip merdivenden çıkacakken bir ses daha duydum. "hyung..."sinirlenmiş gibi dönüp bana seslenen Jimin'e bağırdım.

" Yaah tamam hoşlanıyorum ne var bunda?! Çok mu sıradışı birşey? Niye bu kadar uzattınız canım? Ben insan değil miyim? Birinden hoşlanamaz mıyım canım?!"

Birden ortamdaki hareket kesilip sessizleşti. Bütün gözler üzerimde olunca ne dediğimin farkına varınca ağzımı kapattım.

"Hyung aç olduğunu söylemiştin, ben sadece dolapta yemek olduğunu söylecektim."diye sakince söylediğinde elimi ağzımdan çektim.

"Aç değilim" gülerek yan yan yavaşça merdivenleri çıkmaya başladım.Son basamağa geldiğimde hemen odama koşup kapıyı kapatıp kilitledim ve kendimi oracıkta bir yere bıraktım.

"Ah bu da neydi böyle?" Diye kendime soru yönelttim.

Az önce aşağıda düşüncelerimin farkına varıp dile getirmiştim. Ama bu söylediğim duyguların ne zaman oluştuğunu bilmiyordum. Daha iki gün önce tanışmıştık ve ben ne ara ondan hoşlanmaya başladığımı bilmiyordum.

İnkar etmiyorum, hoşlanıyorum. Çünkü onda, beni kendine çeken birşeyler var.

Onu aramak ve sesini duymak istiyorum bazen. İnan aradığımda cevap verilmeyince endişeleniyorum. Korkuyorum. Tek başına yaşıyor ve göremiyor. Her an birşey olacak diye korkuyorum.

Bana bu duyguları nasıl başlattı bilemiyorum ama inkar edip engellemek istemiyorum...

⚜Düzenlendi
Gözden kaçırdığım yazım yanlışı var ise lütfen bildirin 💕

Yᴏᴜ Aʀᴇ Mʏ Hᴏᴘᴇ • JHS ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin