Acı

3.9K 253 9
                                    

Merhaba sevgili okur..
Uzun, upuzun bir aradan sonra tekrar beraberiz.. Biliyorum çok bekledin, ama beklemene değecek bir bölümle geldim bende.. Hatta bir değil ÜÇ bölümle beraber.. İnstagram üzerinden takip ediyorsan, bölümün neden gelmediğini biliyorsun demektir. Takip etmiyorsan eğer, ufak bir açıklama geçiyorum.. Sevgili bilgisayarım, bölümü yazıp yayınlayacağım esnada beni yarıyolda bırakmış olup her şeyi altüst etmiştir. Akıllı ben, her bölümü yazıp yedeklediğim halde son bölümü yedeklemeyi unutup, baştan yazmak mecburiyetinde kalmış bulunmaktayım.. Servise giden ve geldikten sonra da beni yarı yolda bırakan sevgili bilgisayarım 3. servis turunu tamamlayıp, iyi kötü çalışır vaziyette hizmetime sunulunca soluğu burada aldım..

Umarım, bu teknik gecikmeden dolayı gönül koymazsın bana..

Daha fazla bekletmeden seni bölüme doğru alayım.. Umarım, diğer bölümler kadar beğenirsin bu bölümü de..

Bir sonra ki bölümü sakın es geçme (:

*****

Su ve Devrim için organize edilen kutlama sorunsuz ve kusursuz geçmişti. Uzun zamandır sorunlarla boğuşmak gereğinden fazla meşgul ve huzursuz ederken, kısa süreli bir mola herkese çok iyi gelmişti.

Fakat yorucu geçen gecenin sabahı, herkes bıraktığı yerden devralmıştı sorunları. Çözümlenemeyen sorunların biran evvel çözülmesi lazımdı, zira Oniki'lerin koltuk devrine iki hafta kadar bir zamanları vardı ve her bir varis, devralacağı koltuğa sorunsuz oturma taraftarıydı.

Gel gelelim, Yavuz Demir'den gelen telefonla sorunlardan biri ortadan kalkmış lakin yeni bir sorun da yaratmıştı.

Ateş Karahanlı, duyduklarından sonra ne yapacaktı?

Günün ilk saatleri, Ateş Karahanlı'yı arayıp kimseye haber vermeden evine çağırmıştı Yavuz Demir. Genç adam, aldığı telefon karşısında her ne kadar şaşırsa da, Yavuz Demir'e duyduğu saygı ve güven nedeniyle kendisinden isteneni sorgusuz sualsiz yerine getirmiş ve soluğu Yavuz Demir'in evinde almıştı.

Kendince her şeye hazırlıklıydı. Muhtemel konunun dün gece gerçekleşen evlilik teklifi olduğu düşüncesiyle girdiği kapıdan, karşılaştığı görüntüyle bir anlık dumura uğradı.

Aylardır peşinde oldukları adam, canlı kanlı karşısındaydı. Hem de hiç olmayacak bir yerde ve zamanda..

Beklenmedik bu karşılaşma Ateş Karahanlı'yı ne kadar şaşırtsa da, aynı hızla öfkelenmesine de yol açmıştı. Sonuçta, böyle bir karşılaşmayı hayal etmemişti. Alper Özdemir'i elbet bir şekilde zaten bulacaktı. Fakat, kendi imkanları doğrultusunda bulduğu adamı gene kendi tercih ettiği bir yerde ağırlayıp, hesabını da kendi soracaktı.

İşlerin kontrolü dışında gerçekleşiyor olması öfkesini harlayıp algısını zorlarken, elleri iki yanında yumruk oldu. Bir yanı tüm şarjörü Alper Özdemir'in üzerine boşaltmak için yanıp tutuşurken bir yanı zaman ve mekanın yanlışlığını bağırıyordu.. Derin bir nefes alıp gözlerini kapattı ve sakinleşmek umuduyla içinden 10'a kadar saydı. Gözlerini açtığında, Alper Özdemir'i bıraktığı yerde bulurken, öfkesi de olduğu yerde duruyordu.

-Ne işin var senin burada!

Ateş Karahanlı'nın öfkeyle yönelttiği sorusu, soru cümlesinden çok her şeyi barındırırken, Alper Özdemir, hala aynı boş bakışlarla genç adama bakıyordu. Fakat Ateş Karahanlı öyle öfkeliydi ki, ne Alper Özdemir 'in bakan boş bakışlarını ne de kendilerini izleyen Yavuz Demir'i fark etti..

ONİKİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin