•"Okunma sayısıyla oy sayısı asla örtüşmüyor...Bir de bu bölümü kesinlikle medyadaki şarkıyla beraber okuyuun."
******
Bu gece ona, burada kalması için resmen yalvarmıştım. Evde tektim, geçen gün başıma gelenler beni korkutuyordu ve ne yazık ki Agusto yeni kız arkadaşının peşindeyken benimle çok ilgilenemiyordu.
Ancak kız arkadaşı yüzünden benimle ilgilenemeyen başka birileri daha vardı.Bill.
Bill Skarsgard.
Sam'in onun gerçek sevgilisi olmadığını öğrendiğim an nedensizce sevinmiştim. Fakat gece ona burada kalması için yalvarırken, istemsizce -belki de isteyerek- gözlerim onun telefonuna gelen ani mesaja ilişmişti ve Helen adındaki bir kızdan geldiğini görmüştüm.
Bu gece geç kalma sevgilim, yazıyordu.
O an nereye geç kalmayacağını kestirmek zor olsada, şu an yatağımda bir sağa bir sola dönerken kızın ne demek istediği hakkında oluşan düşüncelerim beynimi kemirmek üzereydi.Düşüncelerden biraz olsun arınmak adına yatağımdan kalktım, ayak seslerim duyulmasın diye yatarken açtığım müziğe biraz daha ses verdim ve koridorun hemen sonunda kalan - Bill'in kaldığı- teyzemin odasına doğru korkak adımlarla ilerledim.
Ben yürürken, adeta oraya varmamam için zemin ayaklarımın altından çekiliyordu.Gözlerine baktığım zaman
Sanki gece gökyüzünü izliyor gibiyim
Veya güzel bir güneş doğuşunu
Barındırdıkları çok şey var
Tıpkı eski yıldızlar gibi
Senin çok ileri gittiğini görüyorum
Olduğun yerden
Ruhun ne kadar yaşlı?İşte, tam oradaydı.
Tek bacağı yataktan aşağı sarkmış, kafasını beyaz yastığa gömmüş ve saçlarının öylece dağılmasına izin vermişti. Küçükken yolun kenarında duran, adını hiçbir zaman bilmediğim ama sürekli olarak okuldan eve dönerken kokladığım o çiçeğe benziyordu. Bembeyazdı. Narindi. Ve bazen de onu hiçbir zaman ulaşamadığım üst raftaki süte benzetiyordum.
Onun nasıl böyle güzel görünebildiğini hiçbir zaman çözemeyecektim ama onu izlemenin ne kadar büyük bir keyif verdiğini biliyordum.Ne kadar acı çektirdiğinide.
Bir hıçkırık ben istemeden dudaklarımın arasından kaçtı. Bedenim artık taşıyabileceğim ağırlığında ötesindeydi.
Belki yükümü azaltırım diye kapının kirişine omzumu yaslayıp, tahta zemine oturdum. Bu ev kadar benimde düşüncelerim eskiydi, toz kaplıydı ve ne kadar üflersem üfleyeyim sadece tozunu alıyordun işte. Asla eskiliğini değil.
Beynim odama gidip uyumam, onun bir sevgilisi olduğunu hatırlamam gerektiğini söylüyordu. Ancak kalbimin tek yapmak istediği burada oturup asla benim olamayacak Bill'i izlemekti.Bizden vaz geçmeyeceğim
Gökyüzü dalgalansa bile
Tüm aşkımı sana veriyorum
Hala yukarıya bakıyorumKavisli burnu, iri canlı dudakları, hatta bileğinin üzerinde geçmişe ait duran izler bile çok güzeldi.
O uyanır ve beni burada görür diye elbette fazlasıyla tedirgindim.
Ancak hayat böyleydi.
Bir şeylerden her zaman kaçamazdın veya bir şeyleri her zaman erteleyerek yaşayamazdın. Kaçmak istediğin şeyler seni bir gün elbet çıkmaz sokakta yakalar ve boğazına yapışırdı.
Ya kaçmaktan vazgeçmeliydin ya da savaşmayı öğrenmeliydin. Güçsüzken kaybederdin ancak aslında cesursanda kaybedebilirdin. Bilerek, cesurca hareketler yaparak 'başardığın' hataların yenilmen için listene bir sebep daha eklerdi. Ancak... İşte yenilmenin güzel tarafları da vardı.Mesela, yıllardır güçlü duran bedenim Bill'e yeniliyordu ve bu acı çektirse dahi çok güzeldi.
Ve biraz alana ihtiyacın olduğunda
Dolaşmak için
Burada sabırla bekliyor olacağım
Ne bulduğunu görmek içinŞarkı rüzgar misali bedenimi sarıp beni gevşetirken, gözlerimi kapadım. Kafam kirişte biraz daha aşağı düştü ve ellerim aynı yatakta yaptığım gibi bacaklarımın arasındaki yerini aldı.
Ancak o ses, gözlerimi açmama neden olmuştu.
"Orada mı uyuyacaksın ? Hadi yanıma gel."
Bazıları dünyaya düşse bile
Öğrenecek çok şeyimiz var
Tanrı biliyor bunu hak ediyoruz
Hayır vaz geçmeyeceğim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
thin.|Bill Skarsgard.
Mystery / Thriller"Çünkü sen olmadığın zaman gerçekten aklımı kaybediyorum."