AŞKIN OYUNU《JEON JUNGKOOK》

~26.BÖLÜM~

- Yu jin 'le evleneceksin.

Bunu duymamla gözlerim fal taşı gibi açıldı. Bunu yapamazdım.

- Bu olamaz , dedim.

- Bak berk sen Yu jin'nin arkadaşısın.   Görüyorsun ki yu jin , jungkookla mutlu değil. Ama senle olunca mutlu olacak. Güven bana. Ben onun babasıyım. Ve babalar evlatları için her seyi göze alırlar.

- Bu doğru. Peki ne zaman evleneceğim?

- Kabul ediyor musun?

- Tabii ki. Hem para var işin ucunda.

- Sen bavuldaki parayı al. Işi kabul ettiğin için paran bu. Her aşamada paran fazlaşacak.

- Teşekkür ederim, deyip bavulu aldım.

Tam gidecekken " Ben seni ararım berk " dedi yu jin ' nin babası. Kafamı aşağı yukarı salladım.

Odadan çıktım. OH BE PARRAAA♡.

Yu jin ' nin ağzından~

Kısa bir uykudan sonra susadım. Bu ev amma da büyük. Mutfağı arıyordum ama bir türlü bulamıyordum. Omzunda bir el hissettim. Arkamı döndüğümde bu jungkooktu.

- Senin burada ne işin var? dedik aynı anda.

- Bak jungkook oteli , işimi aldın. Bende babamın yanına geldim. Çok mu görüyorsun?

- Evet çok görüyorum. Bırak peşimi kızım.

- Sen beni bırak oğlum. Boşa beni.

Birden tıkırtılar duydum. Jungkook endişelendi. Ellimi sıkıca tutup , yandaki odaya soktu. Kapıyı kapattı. Tam birşey söyleyecekken , elini dudağımın üzerine koydu. Kulağıma yaklaştı.

- Kapa çeneni yu jin, dedi.

Ölmek üzereydim. Nefesini boynumda hissediyordum. Ve bana çok yakındı. Elide dudağımda. Allah'ım sen bana yardım et.

Tıkırtılar kesilince , benden uzaklaştı.

- Noldu sana? dedim.

- Babam geçti. Ikimizi bir arada görünce sinirlenebilir.

- Neden ki?

- Boş konuşuyorsun , deyip odadan çıktı. Defol git be.

Şirkete gidiyor olabilir.

Yanıma bir hizmetli geldi.

- Yu jin Hanım , babanız sizi çağırıyor , dedi.

- Tamam , götür beni oraya.

Sonuçta evi bilmiyorum.

Babamın odasına girdim.

Karşısındaki koltuklardan birisine oturdum.

- Beni çağırmışsın, dedim.

- Evet . Artık jungkook ve sen diye birşey yok. Sen ve berk var. Bir hafta içerisinde evleneceksiniz. Düğün hazırlıklarını yap, dedi aniden.

- Ne? Hayır. Delirdin mi sen? Hayatta olmaz.

- Olucak yu jin. Jungkook seni sevmiyor. O tuğçeyi seviyor. Eğer seni sevseydi şirketten kovmazdı. Eğer seni sevseydi otelden kovmazdı. Ama berk seni sever.

- HAYIR , dedim bağırarak.

- Peki yu jin. Yakında baba olacak bir adamı mı istiyorsun?

- Ne? , dedim   şaşkınlıkla.

- Tuğçe gir içeri, dedi babam.

Tuğçe odaya girdi. Eli karnındaydı. Gözleri dolmuştu.

- Yu jin . B-ben hamile kaldım jungkooktan. Özür dilerim ama oldu işte , dedi.

Göz yaşlarım, gözlerime hücum ediyordu.

- Berkle evleneceğim , diyip odadan çıktım.

Bunu bana nasıl yapar? Beni sevmedi. Ama ben onu sevmiştim. Beni kandırdı. Oyuna getirdi. Kalbim paramparça. Ama artık yeter. Sürekli yere düşen benim. Artık o olmalı. Güçlü olmalıyım. Şirkete gidip , ona haddini bildireceğim.

Taksiyle , şirkete gittim. Jungkook odasında  yoktu ama.

- Jungkook toplantı salonunda , dedi Merve denilen kadın.

Umrumda değildi. Hızlı adımlarla toplantı salonuna gittim. Merve Hanım arkadan beni engellemeye çalışıyordu. Ama durmayacağım.

Toplantı salonunun kapısını açtım. Ortada büyük bir masa vardı. Ve içeride kadın , erkek karışık insanlar vardı. Ve sanki uzaylımışım gibi bakıyorlardı. Jungkook ayağa kalktı. Oldukça sinirliydi. Yanıma doğru gelmeye başladı. Bende onun önünde dikildim.

- Çık dışarı , dedi jungkook kükreyerek.

Gözümden düşen damlaya aldırmadan , yüzüne tokat attım. Herkes şaşkınca bizi izliyordu. Ama bir tokat yetmezdi. Bir kez daha tokat attım.

- Artık karşında eski yu jin yok , deyip hızlıca toplantı salonundan çıktım.

Yağmur şiddetlice yağıyordu. Lanet olsun ki taksi gitmişti. Yağmurlu havada yürüyerek eve gidebilirdim. Ben güçlü bir kızım çünkü. Islanıyordum. Yağmur damlacıkları bana huzur veriyordu. Hem göz yaşlarıma karışıyordu.

Birden gök gürledi. Ve karşımda jungkooku görmemle bir oldu. Sert bir şekilde bana tokat attı.

Sendelenmiştim.

- Sen kimsin ki şirketime gelip , bana tokat atıyorsun? Bıktım artık senden. Öl de kurtulayım.

- ASIL BEN SENDEN BIKTIM. BENI ISTEMIYORSAN BOŞA , TUĞCEYLE EVLEN. BEN ARTIK BERKLE EVLENECEĞIM !!!

- Ne saçmalıyorsun sen? Sen benim karımsın .

- Artık değilim Jeon jungkook, deyip arkama döndüm. Bir adım ileri attım. Nedense suç işliyormuş gibi  bir duygu hissediyordum.

Birden jungkook arkadan bana sımsıkı sarıldı.

Şoktaydım. Göz yaşlarım yağmurla karışıyordu.

Ellirini belimden çözüp , jungkooka bir tokat daha attım.

- Dokunma bana jungkook , dedim hıçkırarak.

Yere çömeşti . Lanet olsunki o da ağlıyordu.

Kalbime birşey saplanmış gibi oldu.

- Seni burada bırakıyorum jungkook. Affet beni , dedim.

Arkamı döndüm. İsteksizce ilerledim. Arkama bakmaktan korkuyordum.

Birden şiddetlice bir ses duydum. Hızlıca arkama döndüm. Jungkook yerde kanlar içinde yatıyordu.

- JUNGKOOOOOOOKKKKKKK .