Saat sabahın 6' sıydı.
Tavana kaç saat baktığımı hatırlamıyorum. Düğün bitmişti. Berk koltukta uyuyordu. Onunla herhangi bir yakınlaşma yaşamadım ve yaşamıycağım.
Berk iyidi . Evliliğimizin ilk günü hiç sorun yaşamadık. Ama jungkookla çok sorun yaşadık.
Yataktan kalktım. Babamın evinde kalıyorduk. Sonuçta saray gibi. Odadan çıktım. Herkes uyuyor olmalıydı.
Mutfağa gittim. Boğazım kurumuştu. Ellime bardağı aldım ama birisi elimdeki bardağı yere attı. Paramparça olmuştu.
- Sen...
Bu jungkooktu.
- Burada ne işin var, dedi.
- Su içmeye geldim .
- Bak kızım benle dalga geçme. Bu evde ne işin var . Yüzünü görmek istemiyorum. Bana acı veriyorsun.
- Burası senin evin değil . Babamın.
- Onca olaylardan sonra o adama baba diyebiliyor musun? Aptalsın sen kızım.
Ellime 1 kuruş tutuşturdu.
- Ne yapıyorsun jungkook?
- Git kendine beyin al , deyip gitti.
Ağzıma sinek girmeden önce kapatmalıydım. Offf egoist ergen.
Yerde kırılan bardağı toparladım.
Aklıma bir fikir gelmişti. Bugün kahvaltıyı ben hazırlayayım.
1 saat sonra müko bir masa hazırladım. Herkes uyunmıştı. Mutfağa gelince bana tebrik ediyorlardı.
Ama jungkook gelmemişti. Ben sandalyeye oturacakken biri sandalyemi çekti. Popo üstü yere düştüm. Bu jungkooktu.
Piç bir gülümsemeyle :
- Burası benim yerim , dedi.
Kalkmam için elini bana verdi ama ben sertçe eline vurdum.
- İstemez, dedim.
Ayağa kendim kalktım. Berkin yanında boş bir koltuk vardı. Oturmadan önce aklıma müthiş bir fikir geldi.
- Jungkook meyve suyu içmek ister misin??
- Tabii ki köle , dedi.
Dolaptan meyve suyunu çıkarttım. Bir bardağa koydum. O farketmeden içine tuz , limon suyu, pul biber koydum. Ellime bunlar geçmişti. Karıştırıp ona verdim.
- Bence bu soruyu berke sormalıydın yu jin , dedi babam.
Anlamsız gözlerle ona baktım.
- Senin kocan berk. Onun hizmetinde olmalısın, dedi babam.
- Aynen ama bana aşık işte , deyip meyve suyundan bir yudum aldı. Gözleri açıldı. Ve meyve suyunu tükürdü. Babamın suratına gelmişti. Gülmemek için kendimi zor tuttuyordum.
Bir taşla iki kuş. Babam sinirle masadan kalktı.
Jungkook bana öldürücü bakışlar atıyordu.
- Tadını beğendin mi ? Dedim sırıtarak.
Sonra berkin yanına oturdum.
Babam üstünü değiştirmiş bir vaziyete masaya geri döndü.
- Yu jin bence bir balayına gitmelisiniz.
Bu sefer yemek benim boğazımda kaldı. Berk sırtıma vuruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN OYUNU《JEON JUNGKOOK》
RandomKibirli , züppe bir kötü çocuk = jeon jungkook Ailesini kaybetmiş , masum , saf kapli= Yu jin Birbirinden nefret eden bu ikilinin zorlayıcı, nefret dolu aşklarını okumaya ne dersiniz??