Yaprakla bir büfede oturuyorduk. Beni soru yağmuruna tutuyordu. Ona her şeyi anlattım.Ihtiyar sayesinde o yerden kurtulmuştuk. Jungkook şirkete gideceğini söylemişti. Önemli işleri varmış.
Kahvemdeki son yudumu alırken boğazımda kaldı. Neden mi ?
Arkamdan "BÖÖ" sesini duymamdan oldu. Ben höksürürken , berk gülmekten yerdeydi.
Sonunda kendime geldim.
- Allah seni alsın berk , dedim.
- Amin canım. Cümleten , dedi berk.
Birden telefonum çaldı. Jungkooktu.
- Alo , dedim.
- Yu jin , şirkete gel.
- Neden?
- GEL DEDİM...
Telefonu yüzüme kapattı.
Nolmuştu ki şimdi buna?
- Benim gitmem gerek , deyip gittim.
Bir taksiyle şirkete geldim. Merve Hanım :
- Jungkook seni odasında bekliyor , dedi. Hızlı bir şekilde Jungkookun odasına gittim.
Koltuğunda oturuyordu. Beni görünce , masasındaki bardağı yere fırlattı. Ufak bir çığlık attım.
Ağır adımlarla yanıma geldi. Kızgın gözüküyordu. Geriye doğru gitmeye başladım. Ama sırtım duvara denk gelince vazgeçtim.
- Sana bir iş vermiştim, dedi sinirle.
- Evet o dosyaları hazırladım ben. Hatta masana koydum. Ne oldu ki bu kadar çok tepki gösteriyorsun?
- Dosyalar yanmış bir şekilde masamdaydı. Bu oyun değil yu jin!! Senin yüzünden bu işi kaçırdım. Senin sakarlığın yüzünden , şirket düşüşte . UYAN ARTIK!!
- Ama ben-
- ÇIK GİT ODAMDAN!!
Hızlı bir şekilde odadan çıktım. Yine eski jungkook geri dönmüştü. Onla uğraşmak istemedim. Lavaboya gittim. Sinirden ağlamak üzereydim.
- Merhaba yu jin.
Bu Tugçeydi.
Muhattap olmak istemiyordum. Gidecekken , eliyle engel oldu.
- Çekil önümden , dedim.
- Dosyaları ben yaktım.
Duyduğum şeyle , ellimi yumruk yaptım.
Tam birşey daha söyleyecekken , ağzının üstüne yumruğumu indirdim. Çığlık atmaya başladı. Umursamadan ona tekme atmaya başladım. Sonra üstüne çıkıp , saçlarından tuttum. Sağa sola saçını yollarken , birisi beni kolumdan tuttu. Bu korumaydı. Adam beni sırtına aldı.
- Hey bırak beniii, diye çırpınmam işe yaramıyordu . Tuğçe arkamdan bağırıyordu.
Sesli bir şekilde küfrettim.
- Yu jin sana git demiştim. Bu ne rezillik ?
Jungkook şaşkınca bana bakıyordu.
- Gidiyorum işte , dedim.
Adam sırtında beni taşıyordu. Ne kadar cömert ??
Beni şirketten dışarı attı.
~~
Yapraklara gittim. Berkte vardı. Başımdan geçen olayları anlattım. Berk gülerken , yaprak ciddiydi.
- Yu jin bence işten ayrılmalısın, dedi yaprak.
- Saçmalama , dedim.
- Bence bu kız benlik , dedi berk. Her zaman ki gibi.
- O zaman savaş kılıcını çekmelisin , dedi yaprak.
- Nasıl ? dedim
- Bugün bir parti var. Tuğçe kesinlikle jungkooku etkilemeye çalışacak. Oraya sende gitmen lazım. Jungkooku sen kapmalısın , dedi yaprak.
- Jungkooktan banane, dedim.
- O senin KOCANN!!
~~
Yaprak haklıydı. Parti için hazırlamıştım. Yaprağın elbisesini giymiştim.
Sadece bu vardı. Idare eder dimi Ama?
Makyajımı yaptım.
Saçımı hafif maşaladıktan sonra , berk bizi parti yerine bıraktı.
Yaprak pantalon ve bir tişörtle geldi. Benim için.
Parti kalabalıktı. Içeri girince pek çok kişi bana baktı. Biraz utanmıştım.
- İşte jungkook orada , git yanına , dedi yaprak.
- Gitmesem mi? Geri dönelim bence.
- Kılıcını çek yu jinn.
Oflayarak Jungkookun yanına gittim. Içki içiyordu.
- Selam , dedim.
Bana baktı.
- Elbisen nerede?
- Unutmuşum , dedim.
- Olsun böylede seksisin.
Sarhoş olduğu kesindi. Yerinde durmakta zorlanıyordu.
- Tuğçe geldi mi? dedim.
- Geldiiiiiii . Lavaboya gittiiiii.
Hımmmm napmalıydım?
- Başka bir yere gidelim mi? , dedi.
Şaşkınca ona baktım. Elimi tuttu. Beni çekiştirdi.
Gizli , sesiz bir koridora geldik. Jungkook sendeleyerek , beni bir odaya götürdü. Loş bir ışık vardı.
- Yu jinnn...
- Efendim?
- Sen başımın tatlı belalısısın.
Gülümsedim.
- Kardeşimsin. Karımsın. Sen nesin ?
- Saçma sorular soruyorsun , dedim.
Bana yaklaştı. Içki kokuyordu. Ama fazla yakındık. Nefesini tenimde hissediyordum.
Boynuma yaklaştı. Sonra üfledi. Beni tahrik ediyordu. Sonra usulca boynumu öptü. Onu durdurmalıydım. Ama yapamıyordum. Felç geçirmiş gibiydim.
Zar zor :
- Yapma jungkook , diyebilmiştim.
Ama durmadı. Elleri kiyafetimin arkadaki fermuarina denk geldi. Usulca kıyafetimi fermuarını çekiyordu. Durdurmalıydım. Dudağıma yaklaştı. Tam öpücekken , kapı tıklatıldı.
Daha Jungkookun altından çıkamadan , kapıyı açıldı.
Orta yaşlı bir adamdı. Tanımıyordum. Jungkooku üzerimden iktirdim.
- Siz kimsiniz? dedim.
- Oooooo yu jin ' e bak sen. Üvey abisini içirmiş , onu kullanıyor.
- Ne?
- Şaşırma. Baban herşeyi biliyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN OYUNU《JEON JUNGKOOK》
DiversosKibirli , züppe bir kötü çocuk = jeon jungkook Ailesini kaybetmiş , masum , saf kapli= Yu jin Birbirinden nefret eden bu ikilinin zorlayıcı, nefret dolu aşklarını okumaya ne dersiniz??