~32.BÖLÜM~

2.8K 145 21
                                    


Yeni bir gün...

Yatağımdan çıkmak istemiyordum. Burası en güvenli hissettiğim yer. Kuş cıvıltıları bana huzur veriyordu.

Yataktan kalktım. Banyoya girdim. Aynada kendimi görünce korktum. Iğrenç gözüküyordum. Duş alıp, kahvaltı için mutfağa gittim.

Herkes zaten masadaydı. Ama jungkook yoktu.

- Niye endişelisin? dedi babam.

- Jungkook nerede? dedim.

- Odasındadır. Sen yemeğini ye.

- Aç değilim , deyip oradan gittim.

Jungkookun odasına yöneldim. Bu sefer kapıyı tıklattım. Ama ses çıkmadı. Kapıyı açtım. Kimse yoktu.

- Jungkook, diye bağırdım. Ama yoktu.

Gitmiş...

■■■

Telefonlarıma cevap vermiyordu. Mesajlarıma bakmıyordu. Delirmek üzereydim.

Neredeydi??

Saat gece 12 olmuştu. Gözlerimi kapattım ama uykum yoktu. Ondan cevap bekliyordum. 2 saat yatakta dolandım.

Yavaş yavaş uykuya dalıyordum ki

Birden telefonum çaldı.

Bu jungkooktu. Hemen telefonu açtım.

- Yu jin , dedi sesi ağlamaklı geliyordu. Ardından

Çok kötüyüm , dedi.

Yanaklarımdan usulca yaşlar dökülüyordu.

- Jungkook noldu? Neredesin? , diyebildim.

- Yanımda gel. Sana ihtiyacım var , dedi hıçkırarak.

- Jungkook neredesin? Adres ver.

...

Cevap vermedi. Telefon kapanmıştı.

Neredeydi??

Nasıl bulacaktım onu?

Aklıma bir fikir geldi. Telefon numarasından nerede olduğunu tespit ettim.

Hemen kimseye görülmeden evden çıktım. Herkes uyuyordu zaten.

Arabaya binip o yeri buldum. Otogar gibi bir yerdi.

Etraf çok karanlıktı.

Ve yağmur yağıyordu. Birden şimşek çaktı. Bundan korkmuştum. Arabadan inmek istemedim. Ama yapmalıydım.

Jungkook için...

Arabadan indim.

- JUNGKOOK , diye bağırıyordum. Sadece bir lamba yanıyordu. Yanmakta denilemezdi arada bir sönüyordu.

Birden karşımda jungkooku gördüm.

Bitkin bir haldeydi. Bana doğru koşmaya başladı.

1 gün onu görmemiştim ama bana 10 yıl gibi gelmişti.  Koşarken yere düştü. Hemen ona doğru koştum. Ayağa kalkıp bana sımsıkı sarıldı ve ben de ona. Yağmur da yağıyordu. Filmlerdeki gibi bir sahneydi resmen.

Islakken çok çirkin gözüküyordum ama.

- Neredeydin sen ? deyip omzuna hafif bir yumruk attim. 

Gülümsedi. Hayat 5 saniye güzel olmuştu...

- S-seni i-incitmek iste-istemiyorum
s-sadece.

Nefes almakta zorlanıyor gibiydi. Ayakta da duramıyordu.

- Hastaneye gitmeliyiz , dedim.

- Hayır H-hayır yu yu jin.

- Hayır jungkook. Bunu yapmalıyım.

Birden bayıldı. Hemen ambulansı aradım.

●●●

Hastanedeydik. Sabah olmuştu ve o yoğun bakımdaydı. Hâlâ kıyafetlerim ıslaktı. Berki aramalıydım. Bana kızacaktı ama kıyafet getirmesi lazımdı.

Onu aradım.

- Berk...

- Neredesin sen?

Arkada garip sesler geliyordu. İnlemeler gibi .

Bir kız ¿¿

- O sesler ne?

- Seni ilgilendirmez, deyip yüzüme kapattı.

- Bunlar sizin için Hanımefendi.

Bu bir hemşireydi. Bana kıyafet getirmişti.  Elinden aldım.

Gülümseyerek

- Teşekkür ederim, dedim.

***

Kıyafetleri giymiştim. Jungkooku görmeme izin vermişlerdi.

Odasının önündeydim. Ama kapıyı açacak cesaretim yoktu. Kendimi toparlayıp, kapıyı açtım. Bilinçsiz bir şekilde yatıyordu.

Onu böyle görünce dayanamıyordum. Yanına yaklaştım.

Ahh o eski günler aklıma geliyordu. Onu ilk kez okulda görmüştüm. Havalı bir tipti. Sonra anladım ki aynı babadanız. Ama annesi ölmüştü. İntikam için benim annemi de öldürmüştü. O gün cehennem gibiydi. Bana karşı çok sertti. Beni kandırdı. Evlendik. Sonra gerçek yüzünü gösterdi. Bana çok kotü davrandı. Tuğçe ile mutluydu. Sonra ben berk ile evlenmek zorunda kaldım. O gün jungkook düğüne gelmişti. Ağlamıştı. Evlenmemi istememişti. Ama zorundaydım. Onla boşandık. O Tuğçe ile sevgili ben ise berk ile evliydim. Ama birbirimizi seviyorduk. Nolursa olsun. Sonra hastalandı. Belki benim yüzümden. Sadece tek ben vardım yanında.

Tuğçe neredeydi??

Cehennemin dibinde olmalıydı.

Ahh ve şimdi buradayız. Elini sıkıca tuttum.

Hafifçe gülümsedim.

- Jungkook, uyan ben geldim, dedim.

Gözlerini araladı.

- Ö-özür dilerim, dedi.

- Neden özür diliyorsun aptal. Ben çok mutluyum. Yanımda sen varsın.

- Eğer ölürsem-

- ŞŞŞ , deyip yanına uzandım.

- Sen iyileşeceksin. Hem sen dememiş miydin?

- Ne dedim ki? İyileşeceğimi söylemedim.

- Kötülere birşey olmaz , dedin.

Gülümseyerek:

- Seni seviyorum yu jin...

AŞKIN OYUNU《JEON JUNGKOOK》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin