Sabah berbat bir güne uyandım. Hastanede öğrendikerim aklıma gelince kötü oluyordum.Neden normal bir hayatım yok ki??
Niye diğer insanlar gibi mutlu olamıyordum?Hayır Yu jin jungkook hasta olsa dahi sen ona bak, eğlendir. Bu görevi ben üstlenmeliydim. Odamdan çıktım.
Jungkookun odasına girdim.
Yatakta uzanmış, tavanı izliyordu.
- Jungkook , dedim gülümseyerek.
- Kapıyı niye tıklatmıyorsun?
- Nasılsın ? Iyisin dimi?
- İyiyim de sen iyi misin?
Ağlamamak için dudağımı ısırıyordum. Belli etmemem lazımdı.
- Yemek yiyelim mi? dedim.
- Aç değilim.
- Gezelim?
Yüzüme şaşkınca bakıyordu. Çok mu belli ediyordum?Ellinden tuttum.
- Hadi yagg
■■■■
Sonunda onu ikna etmiştim. Arabaya bindik. Onu yemek yiyeceğimiz küçük şirin bir dükkana götürdüm.
- Aç değilim.
- Şşş yalan söylemeyi kes,dedim.
Gözlerini devirdi. Onun gözlerine bakamıyordum. Çok yakışıklı.Neyse...
Yemeğimizi yedikten sonra arabaya geçtik.
Aklımda mükemmel bir yer vardı.
Jungkook ise sessizdi.
Tabii ki de ikimizi rahatlatacak bir yer ??
BEACH!!
Bir de güneş batıyordu. Harika bir manzara değil mi ama?
Jungkook şaşkınca etrafına bakıyordu.
- Hadi kaldır kıçını, deyip arabadan inip , sahile doğru koştum.
Ayakkabılarımı çıkarttım. Sahil kenarında yürümeye başladım. Dizimin altına gelen küçük dalgalar çok hoştu.
Dizlerimin üstüne gelen şirin bir tulum giymem iyi olmuştu.
Jungkook ta yanıma geldi. İkımiz yürümeye başladık.
- Niye bunları yapıyorsun? dedi.
- Sadece vakit geçirelim istedim.
- Hasta olduğumu biliyorsun değil mi?
Birden durdum. Kafamı öne eğdim. Ayaklarıma gelen dalgalara bakıyordum. Birden önümde jungkookun ayaklarını gördüm.
Çenemden tutup ona bakmamı sağladı.
- Soruma cevap alamadım , dedi.
- E-evet , diyebildim. Gözümdeki yaşa engel olamadım. Yanağımdam süzülüp gitti.
- Hey niye ağlıyorsun? Şu an yanındayım. Kötülere birşey olmaz dimi? Hadi gel , deyip ellimden tuttu.
Denize girmiştik. Su boynuma kadar geliyordu. Tulumum ıslanmıştı. Makyajım da akmış olmalıydı. Maymun gibi gözüküyor olmalıydım.
Jungkook ise t-shirt çıkarmıştı.
O
M
G
!!!Bu cidden sağlıma zararlıydı.
Tekrar ellimden tuttu.
- Bir , iki, üç ,deyip denizin altına girdik.
Küçük küçük balıklar vardı. Su altı harikaydı. Jungkooktaa...
Hâlâ elimi tutuyordu. Ayy galiba nefes alamıyordum.
Su altından çıkmalıydım. Tam gitcektim ki jungkook beni kendisine doğru çekti. Ve dudaklarimi onun dudağında buldum.
Tutuğu nefesi bana verdi. Hayatımın en güzel 5 saniyesi bu olsa gerek. Gözlerimi açıp ona baktım. Suyun altında bile mükemmeldi.
Ellerini bellime dolayıp, gün yüzüne çıktık.
Derin bir nefes aldı. Gülümseyerek bana baktı. Galiba felç geçiriyordum.
Jungkookun yüzünü ellerimin arasına aldım. Ve burnumu burnuna değdirdim. Bunu neden yaptığımı bende bilmiyorum. Sanırım gaza geldim. Sonra karaya doğru yüzmeye başladım. Arkamdan geliyordu.
Sonunda karaya vardım. Aslında çokta derine inmemiştik.
- Jungkook nerede kaldın ? deyip arkama döndüm. Ama yoktu. Nasıl?? Nasıl yok? What the fuck¿¿
Hemen denize girdim. Suyun altına girdim. Etrafa bakıyordum. Oradaydı. Baygın bir şekilde...
Olamaz ona doğru hızla yüzdüm.
Yanına vardım. Ellerimi beline doladım.
Sudan zorlu bir şekilde çıkardım. Napmam gerek?? Suni teneffüs ?? Burnunu tutup nefesimi ağzına verecekken uyandı. Elleriyle beni inti.
- Napıyorsun sen?
- S-sen iyi misin?
- Sadece ufak bir baygınlıktı , deyip gülümsedi.
Zoraki gülümsedim. Ha ha çok komik-_-
Galiba hastalığı yüzünden bayılmıştı.
- Eve gidelim , deyip arabaya doğru ilerledim.
Arkamdan geldi.
- Trip mi atiyorsun?
- Hayır. Evdekiler merak eder.
Arabaya binip, eve gittik. Berk endişe içinde koltukta oturuyordu.
Beni görünce yanıma geldi.
- Neredeydin sen?
- Benleydi. Üstüne gelme , dedi jungkook.
Berkin gözünden ateş fışkırıyordu resmen.
- Sen kimsin lan ? deyip Jungkooka ilerledi. Berkin elinden tutum.
- Boş ver, lütfen gel gidelim, dedim.
Kavga çıkmasını istemiyordum. Bileğimden sıkıca tuttu. Sonra da odamıza gittik.
- Delirdin mi sen? Onla nereye gittin?
- Sadece eğlenmek istedim.
- Senin kocan benim. Eğlenmek istiyorsan benle eğlen.
- Peki.
- Onun hasta olduğunu biliyorsun dimi? Ona daha çok bağlanmak yerine uzak durmalısın.
Kafamı aşağı yukarı salladım. Konuyu kapatmak istiyordum. Sinirli bir şekilde odadan çıktı.
Dizlerimin üzerine oturdum. Göz yaşlarımı serbest bırakmam lazımdı.
Hıçkırıklar içinde ağlamaya başladım.
Napmam gerekiyordu? Kafam çok karışıktı.
Birden belimde bir el hissettim. Beni kendisine çekti. Başımı omzunda buldum. Bu jungkooktu.
- Omzumu sana ödünç verebilirim , dedi.
Ellerimle gözyaşlarımı sildim .
Ona iyice sokuldum. Gözlerimi usulca kapattım. Kendimi güvende hissediyordum.
İyileşmen için herşeyi yapabilirim jungkook...
Uzun bir aradan sonra yine buradayım. 1 Ocak günü yb attım. Değerimi bilin len hdhdhhdhd.
Neyse sizleri seviyorum. Yeni yılınız kutlu olsun. Sağlıcakla kalın❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN OYUNU《JEON JUNGKOOK》
DiversosKibirli , züppe bir kötü çocuk = jeon jungkook Ailesini kaybetmiş , masum , saf kapli= Yu jin Birbirinden nefret eden bu ikilinin zorlayıcı, nefret dolu aşklarını okumaya ne dersiniz??