~18.BÖLÜM~

5.3K 297 56
                                    

O gece çok iğrençti. Sabaha karşı uyuyabilmiştim.

Kalktığımda ise neye uğradığıma  şaşırdım. Çünkü bir kova soğuk suyu üstüme boşaltmıştı jungkook.

- SEN NAPTIGINI SANIYORSUN?

- Uyanman için yaptım. Şey dün gece nolduğunu hatırlamıyorum. Yatağımdaki  lekeler ne?  Biliyor musun?

Kusmamak için kendimi zor tuttuyordum. Kızlar jungkook uyanmadan önce kaçmış olmalılardı.

- O olmayan beynine sok ki dün gece orosbularla yattın.

- Hmmm iyimiş  o zaman , diyip sırıttı.

Pislik. Betondan kalkıp , banyoya geçtim. Beton kirli olduğundan ben de kirlendim. Küçük bir duş alıp , giyindim. Rutin işlerimi yaptım.

Kahvaltı yapmamıstım.  Bu ev beni doyuruyordu. Jungkook etrafta gözükmüyordu. Ama telefonu masanın üzerindeydi.

Sinsi bir şekilde telefona yaklaştım. Ani hareketle telefonu elime aldım. Ve masanın altına girdim. Ekran kilidi yoktu. Salak işte.

Kişilere girdim. Pek çok kız ismi vardı. Hepsiyle yatmış olmalıydı.

Birden young mini gördüm. Numarası onda vardı. Hiç düşünmeden tıkladım. Ona ihtiyacım vardı.

Kısa süre içinde telefonu açtı.

- Niye aradın piç?

- Young min?

- Yu jin?

- Young min seni çok özledim. Beni buradan kurtar. Seni dinlemeliydim . B- ben özür dilerim.

- Hahaha çok komiksin biliyor musun? Benim senle işim yok. Bir an bile tereddüt etmeden ona güvendin sen. Ben senin öz abin gibiydim.

Sesi ağlamaklı çıkıyordu.

Ve ben de ağlıyordum. Yanağında süzülen göz yaşını hızla sildim.

- Abi hapishaneden çıktın mi?

- Çıkmasam telefona cevap vermezdim.

- Affedildim mi ?

- Hayır.

- Ama abi...

Birden telefon elimden uçtu. Uçmadı jungkook aldı. Telefonu kulağına götürüp :

- Kapa şunu piç, dedi sinirle. Ve onun kapatmasını beklemeden jungkook kapattı.

Masanın altında gizlenmeye çalışırken bilegimi sert bir şekilde tuttu.

- Sen çok oldun yu jin!!

- Yeter artık . İntikamını aldın. Bırak beni gideyim.

- Haha anneni öldürmüş olabilirim. Ama bu intikamını aldığım anlamına gelmez.

- Bak düşünmesi bile iğrenç ama ben senin üvey kardeşinim-

Sözümü kesip araya girdi:

- İşte bende bunu istemiyorum. Seni öldürmek istiyorum ama yapamıyorum.

- Ben kendimi öldürürüm , deyip hızlı bir şekilde mutfağa girdim. Ve kapıyı üzerime kilitledim.

Jungkook kapıyı yumrukluyordu.

- Sen ciddi misin?

Ona umursamadan , çekmeceden  büyük bir bıçak çıkardım.

Kapımın önüne çömeşip oturdum. Jungkook hala bağrışıp , kapıyı yumrukluyordu. Ölmemi istemiyor muydu bu?

Sesimi yükseltip:

- Elimde bıçak var. Bileğimi kesecegim.   Sen de mutlu olursun. Kimsem yok artık. Bıktım tamam mı? Her gece bana eziyet çektirmenden bıktım. Kızları getirip beraber yatmandan bıktım. En önemlisi senden bıktım. Dayanamıyorum artık.

dedim ağlayarak.

Jungkookun da yere çömeşip oturduğunu hisettim. Hissetmedim sesini duydum doğrusu.

- Peki bırak beni.  Evet kabul ediyorum sana çok kötü davrandım. Ama senin anne dediğin kadın benim annemi öldürdü. O benim en değerligimdi. Tek ona güvendim ben onu sevdim. Ama o da beni bıraktı. Yalnızım bu dünyada. Seni sevmeye denedim ama korktum.

Bunu duymamla ağlamam daha çok şiddetlendi. Jungkookta ağlıyordu. 2. Kez onu ağlarken gördüm. Ama 2. Sini sesinden duydum. Hıçkırıklar içinde ağlıyordu çünkü. Bıçağı yere bıraktım.

Ayagı kalkıp , kapıyı açtım. Jungkook yere çömeşmisti. Ve cidden ağlıyordu. 

Onun yanına oturdum. Ve elimi omzuna attım. Gözleri benim gözlerimle buluştu.

- Asıl ben seni sevmekten korkuyorum aptal , dedim.

Zoraki sırıttı.

Ellimi omzundan cekip , sözüme devam ettim.

- Sana güvenemiyorum. Sevemiyorum. Çünkü sen beni oynattın. Evlendigimiz ilk gece ki sürprizini hatırlıyor musun? O benim kalbimi derinden etkiledi.

- Özür dilerim , dedi ağlayarak. Elliyle gözyaşlarını sildi. Sonra bana dönüp , benim  göz yaşlarımı sildi.

- Seni sevemem. Beni bırakıp , gidersin. Beceremem ben. Ama ben de yoruldum. Serbestsin yu jin. Git hadi , dedi .

- Teşekkür ederim , diyip yerimden kalktım.

Onu ben de sevemezdim. Gitmeliydim. Son kez arkama dönüp , ona baktım . Gitme dercesine bakıyordu sanki. Gözleri farklı söylüyor , ağzı farklı söylüyordu.

Önüme döndüm. Ve dış kapıya doğru yürümeye başladım.

Bilmiyordum . Kararsızdım. Ona şans vermelimiydim? Yeniden sevmeye becerebilir miydim? Onu bırakmalı mıydım?








AŞKIN OYUNU《JEON JUNGKOOK》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin