Yu jin'nin ağzından ~Güzel bir uykunun ardından uyanmıştım. Jungkook yere çömeşip bir şekilde uyuyordu. Yanına doğru yaklaştım.
- Hey jungkook iyi misin?
Gözlerini aralamaya başladı. Beni görünce hızla ayağa kalktı.
- Artık buradan gidelim, dedi.
- Nasıl gitmeyi düşünüyorsun ?
Beni umursamayıp odadan çıktı. Ne garip bir çocuk. Berk ve Tuğçe' de kalkmıştı. Bizde aşağıya indik.
Jungkook bir arabanın önünde bize el sallıyordu.
- Sanırım bir araba buldu , dedi berk.
Tuğçe ise çoktan jungkookun yanına gitmişti. Arabaya bindik. Iğrenç kokuyordu.
Zar zor evimize gelebilmiştik. Cidden özlemiştim. Günlük işlerimi yapıyordum. Berkin nerede olduğundan haberim yoktu. Tuğçe evine gitmiş olmalıydı. Jungkook ise işte olmalıydı. Ben ise yatağımda tavanı izliyordum. Allah' ım çok sıkıcıydı. Aksiyonlu birşey olsa ne güzel olurdu. Birden kapı çaldı. Babam gelmişti.
- Senle önemli birşey konuşmak istiyorum , dedi. Bende başımı aşağı yukarı salladım. Yatağın ucuna oturdu.
- Berkle aran nasıl?
- İdare eder.
- Jungkooka karşı birşeyler hissediyor musun?
- Ne? Yani ben şey ahhh dürüst olucagım. Eskiden onla evliydim ve onu çok seviyordum sonra beni aldattı. Ama galiba beni -...
- Bunları biliyorum yu jin. Jungkooktan uzak dur. Berkle aranı nasıl olduğunu görebiliyorum. Çok soğuksunuz. Ama jungkookla samimisiniz. Davranışlarını düzelt deyip gitti.
Bu adama inat birşeyler yapmalıydım. Hemen üstüme güzel birşeyler alıp, şirkete doğru yola çıktım.
Şirkette varmıştım. Jungkookun odasının kapısını tıklattım. Ama ses gelmedi bende normal olarak içeriye daldım. Kimse yoktu. Masasına doğru yaklaştım. Ikimizin fotoğrafı vardı. Duygulanmıştım doğrusu masanın üzerindeki belgeler dikkatimi çekti. Sağlık bakanlığı bilmem ne birşeylerdi.
Tam o belgeleri ellime alacaktım ki jungkook onları ellimden aldı.
- Ne işin var burada?
- Onlar neydi?
- Soruma soruyla cevap verme.
- Yoksa sen hasta mısın?
- Hayır değilim. Bir tanıdığımın belgeleri işte.
- Peki, dedim. Pek inanmamıştım doğrusu.
- Öğle yemeği yiyelim mi? dedim.
- Olur , dedi. Ikimiz sirketin yakınınlarinda olan bir restoranta gittik. Yemekler masamızı donalttı. Ama jungkook sadece sebze istemişti. Normalde abur cubur yerdi.
Bunu görmezden geldim.
- Ben bir lavaboya gideceğim , dedi höksürerek.
- Peki, dedim. Bunda birşeyler vardı. O belgeler onun olmalıydı. Hasta mıydı? Bunu çözmeliydim. Bir not bırakıp masadan kalktım.
Jungkookun ağzından ~
Lavabodan çıktım. Ama yu jin yoktu. Masada küçük bir not vardı.
" Küçük bir işim çıktı. Özür dilerim." Yazıyordu.Umuramayip işimin başına gittim.
Yu jin'jin ağzından ~
Akşam yemeği için herkes masaya oturmuştu ama jungkook yoktu.
Yemeğin ortasında gelmişti. Oldukça sessizdi.
Birden " İşten ayrıldım." dedi. Babam oldukça sinirlenmişti.
- Hiçbirşey deme baba. Bu benim hayatım. Ve çalışmak istemiyorum , deyip gitti.
Babamda sinir içinde sofradan kalktı.
Nesi vardı bunun?
Aklıma o belgedeki hastanenin ismi geldi . Bugün geç olmuştu ama yarın o hastaneye gitmeliydim.
~~~~
Sonunda sabah olmuştu. Kahvaltı bile etmeden o hastaneye gittim.
Ohaggg
Jungkook buradaydı. Ondan gizlenmeliydim. Bir doktorla konuşup gitti. Ardından hemen o doktoru durdurdum.
- Aah 1 dk merhaba ben yu jin , deyip ellimi sıkması için kaldırdım. O da sıktı.
- Şey jungkook benim kocam.
- Ne?
- Yani kocamın bir sorunu var mi?
- Ahh evet ama o evli değildi diye biliyordum.
- Offf akrabasıyım.
- Kanıt var mi?
- Aynı babadanız.
- Odama geçelim isterseniz.
- Ahh peki.
Odasına geçmiştik. Kimligimi filan istedi.
- Eeee jungkook iyi dimi? Kötü birşey yok dimi? Ahh bu soru mu diyeceksiniz? O taş gibi sağlam diyeceksiniz dimi hahaha . Dimi??
- Keşke bunları diyebilseydim. Ama ölümcül bir kalp hastalığı var.
Uzun bir aradan sonra karşınızdayım. Kitabın finali az kaldı. Cidden bu kitabı yazarken bu kadar okunacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Sizleri seviyorum❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN OYUNU《JEON JUNGKOOK》
RandomKibirli , züppe bir kötü çocuk = jeon jungkook Ailesini kaybetmiş , masum , saf kapli= Yu jin Birbirinden nefret eden bu ikilinin zorlayıcı, nefret dolu aşklarını okumaya ne dersiniz??