~ ÇİÇEKLER SUNDUM SANA SEN ELLERİNLE GERİ İTTİN ! ~

120 27 17
                                    

---Mert'in ağzından---

-"Hadi kuzen hadii"

-"nasıl inanır kuzen nasıl !!"

-"bunları yarın konuşuruz,bak eve de geldik uyu iyice dinlen"

Kolundan tuttuğum hâlde sarhoşluğundan yürümekte zorluk çekiyordu.
Sağa sola devrilip duruyordu.

Arabadan onu indirmek bir dert eve sokmak ayrı bir dertti benim için.

Kapıya defalarca vurmamın sonunda hizmetçilerden biri kapıyı açtı.

Bartu'nun sarhoş olduğunu anladıktan sonra
-"Bartu Bey nolmuş size böyle"
Deyip Bartu'nun diğer koluna da hizmetçi kadın girdi.

Salona getirdiğimizde kendisini direk koltuğa attı.
Ne dediği de belli olmuyordu bağırıp çağırıyordu, bağırtısını duyan halam ve eniştem merdivenlerden hızlı bir şekilde indikten sonra yanımıza yaklaştılar.

Halam ve eniştem gözlerini ilk olarak Bartu'ya çevirdikten sonra bana döndüler.

-"Niye içirdin bunu bu kadar ?"

Haydaa,kabak yine benim başıma patladı.
Kendimi savunmaya atıldım.

-"Hala engellemeye çalıştım ama dinletemedim"

-"Oğlum niye bu kadar içtin ?!"
Diye sordu eniştem haklı olarak Bartu'ya.

Gözlerini Enişteme çevirdikten sonra birkaç saniye sustu ve
-"Anlamıyorsunuz beni ?!"

Diyerek kafasını sağa sola sallamaya başladı.

Kekeleyerek söylediği şeyleri anlamak oldukça zordu.

-"Hadi odana git yat"

Halamın bunu demesinin ardından güçlülükle ayağa kalkabildi ve

-"Asena'yı bulmaya gidiyorum,kimse bana karışmasın"

Diyerek adeta rest çekti.

Hâlâ Asena diyordu,bırak artık Asena'nın peşini bırak !

Engel olmam gerekiyordu,
-"kuzen otur"
Dememe kalmadan eniştem sesini olduğundan fazla yükselterek,
-"Hiçbir yere gitmiyorsun Bartu,otur oturduğun yere !!"

Diyerek bağırması bir oldu.

Kafasını çevirip bize döndü ve 5-10 saniye o haliyle etrafı süzdü.

Bartu eniştemin sözünü hiçbir zaman ikiletmezdi, şimdide ikiletmedi zaten.
Susmakla yetindi ve olduğu yerde kaldı.

Halam ve hizmetçi kadın Bartu'yu odasına çıkarmak için ayaklandılar.
Bartu
-"Ben kendim çıkarım !"

Diyerek sözleriyle kimseye ihtiyacı olmadığını vurgulamaya çalıştı.

Tüm gözler onun üzerindeydi, yürürken hafifçe sarsılıyordu.

Onun odaya çıkmasını her an bir şey olucakmış gibi izledik.
Gerginliğimizi ve telaşımızı üstümüzden atmak öyle kolay olmamıştı.Gerçi ben bunların hiçbirisini yaşamamıştım.Ne telaş ne gerginlik.Ama o an dikkat çekmemek için Bartu'nun haline üzülmüş rolü oynadım.
Eeee rol oynamak benim için çocuk oyuncağı.

----Asena'nın ağzından----

Perdenin aralıklanmış kısmından içeri giren ve gözümü alan güneşin daha fazla beni rahatsız etmesini istemedim ve çarşafı başıma kadar çektim.

Sabahın olduğunu ve güneşin doğduğunu fark ettikten sonra çarşafı başımdan kaldırdım.
Önüme gelen saçlarımı üfleyerek arkaya attım.

GÖZYAŞI DENİZİ( SESSİZLİK YEMİNİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin