~ NELER OLUYOR ? ~

108 60 8
                                    

Yol boyu Bartu'nun sitem dolu ve kırıcı sözlerine mahrum kalmış olsam bile ağzımı açıp bir kelime bile söylemedim.
Hadi söylemiş olsam bile ne değişecekti ki Bartu beni yine dinlemiyecek ve umursamayacaktı.Benim söylediklerim onun için hiçbir anlam taşımayacak,bir kulağından girip bir kulağından çıkacaktı.Bunları bildiğim için kendimi fazla yormak istemedim boşu boşuna ağzımı yoramazdım çünkü ben konuşmaya başladığım an itibariyle hiç susmayacak beni dinlemek istemeyen Bartu'da,bağırarak konuşacak ve aramızda çözülmesi zor bir kavga ortaya çıkacaktı.Gerçekten bu ilişkiyi çözmüşüm o kadar laf söyledi ama hiçbirini gözümün içine baka baka söylemedi.
Bunların hepsi Bartu'nun beni sevdiğini ve bu sebeple de kıskandığına mı işaretti,yoksa?
Başka bir şey mi var benim bilmediğim sadece Bartu'nun bildiği.
Acaba Bartu beni eskisi kadar sevmiyor mu?Benim yeterince veremediğim sevgiyi bir başkasında mı bulmuştu acaba?
İçime bir kurt değil bir kutup ayısı düştü resmen.

Villaya geldiğimde Bartu kapımı açmak istemedi ben kapımı her ne kadar da ayağım sızlasa bile açtım ve arabadan indim.

Kolumu tutmak istedi ancak buna izin vermedim.Villaya girdiğim an hızla hizmetçinin önünden geçerek ayağımın sızlamış olmasını bile umursamadan merdivenleri çıkarak geçici odama girdim.

Odanın kapısını kitledim ve içeride parlayan ve göz kamaştıran güneşin daha fazla odayı aydınlatmasını istemedim ve perdeyi kapattım.İçerisi perdeninde kapatılmasından sonra karanlık oldu yatağın üzerine geçip yastığı elime aldım.

Ağlamaya başladım sesim duyulmasın diye ağzımı yastığa dayayıp ağlamamı kimsenin duymasını istemeden sürdürdüm.
Neden herkes bana kimsesiz muamelesi yapıyor hâlâ anlamış değilim.Ben kimsesiz değilim benim bir babam,benim bir abim var.Tamam annem ölmüş olabilir ama o hep benim yanımda ben biliyorum ama siz bunu ne bilebiliyor ne de görebiliyorsunuz.

Ben kimsesiz değilim beni kimsesiz sanmayın!
Ben Bartuyla mutluydum tâki artık ne oldu bilmiyorum artık Bartu bana başka davranıyor huyları tavırları değişti.

Anne,sen olsaydın bunların hiçbiri olmazdı değil mi?
Sen yoksun diye bunlar başıma geliyor değil mi?

Bir taraftan ellerimle gözyaşlarımı siliyor bir taraftan da sitem dolu sözlerimi annemin duyduğunu bilerek söylüyordum.

Anne ben seni çok özledim,dualar ediyorum rüyama gir diye,artık yokluğuna dayanamaz hâle geldim.
Artık hiçbir şeyden zevk almıyorum çünkü sen yoksun.
En çokta ne koyuyor biliyor musun ?
Tam da senin yanımda olman gereken zamandayım ama sen yoksun.
Sen benim herşeyimsin ama ben sensizim.
Özlediğim tenin kokusu dönüşü olmayan bir yola gitti,sen şimdi yoksun her yeri aradım ama bulamadım seni.
Gittiğin her yere baktım ama,ne sana ne senin izine rastlayabildim.
Komşularada gittim,sordum.Tersleyerek cevap verdiler "kafayı mı yedin?senin annen öldü"diyerek kabullenmek istemediğim şeyi üstüne basa basa vurguladılar.

Elime telefonumu aldım ve biriyle konuşup dertleşmem gerektiğine kanâat getirdim.
Sinem'i arayacaktım,ama son anda dertleşmeyi en çok özlediğim kişinin 'babam'olduğunu fark ettim.

Hızla babamın numarasını çevirdim.
2-3 defa çaldıktan sonra babam telefonu açtı.

-"efendim kızım"

-"Alo, baba müsait misin?"

-"Tabi kızım müsaitim buyur söyle,bu arada senin sesin niye öyle geliyor hasta falan mısın ?"

-"Şeyy,şey"deyip iki kelimeyi bir araya getiremeyip kekelemeye devam ettim.
Babam,

-"Evet kızım,seni dinliyorum"

GÖZYAŞI DENİZİ( SESSİZLİK YEMİNİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin