Bartu kolumdan çekiştiriyordu, kulağıma sessizce fısıldadı.
"Asena!pişman olacağın şeyler söyleme!"
"Sus artık !"diyerek ekledi ısrarla.
Bartu'nun dedikleri bir kulağımdan girip bir kulağımdan çıkıyordu.
Söylediklerim birilerinin zoruna gitmiş olmalıydı ki Arda beni susturmak için"Asena!yeter artık suss"diyerek şiddetli bir ses tonuyla bağırdı.
"Susmicam!,asıl ben şimdi konuşucam!"
Arkamdan biri ağzımı eliyle kapattı elimle ağzımı kapatan kişinin elini itmeye çalıştım.
Ama ne yazık ki bunu başaramadım.
Kendi isteğiyle ağzımı kapatmayı bıraktı,arkama döndüm, Bartuydu bu.
Ne zaman arkama geçip ne zaman ağzımı kapatmıştı farkına varamadım."Ne yaptığını zannediyorsun sen?"diyerek azarladım.
Hiçbir şey söylemedi kolumdan çekiştirdi ve beni oradan uzaklaştırdı.
Kolumdan çekiştirmeye devam ederek
-"biraz kafasını dinlesin,kendine gelsin" diyerek o adama ve o abim olacak kişiye seslendi.
Arabaya bindirip kapımı sertçe kapattı.
Evet hareketlerindende belli olduğu üzere bana sinirliydi.
Yol boyu konuşmadı, yüzüme bile bakmak istemiyordu.Evin önüne gelmiştik,Bartu'nun bir şey söylemesini bekliyordum Bartu susmaya meyilliydi.
"Bi şey söylemeyecek misin?"
Bartu suskunluğunu bozmadı.
Israrlarım üzerine bir iki kelimeyle soru sordu.
"Babanı hiç mi affetmeyeceksin?"
Bu konu hakkında konuşmak istemiyordum ancak Bartuyu kırmak istemediğim için cevap vermek zorunda kaldım.
"Bartu lütfen bak bu konuyu konuşmayalım"dedim üstüne basa basa.
"Niye niye?,niye bu adamı affetmek istemiyorsun?
bu adam size ne yaşattıda ondan bu kadar nefret ediyorsun?Asena konuş,her şeyi bilmek istiyorum"Çaresizce sustum,bu zamana kadar içimde sessiz çığlıklara yer vermiştim.Ve kimse sessiz çığlıklarıma yanıt vermemişti.
Genç bir kızın ısrarlı haykırışlarına kimse ses vermedi.
Herkes baharı yaşarken ben hep kışta kaldım o adam sayesinde.Derin bir nefes aldım ve Bartu'nun yüzüne baktım, benim dertlerimle neden ilgilenmek istiyordu?neden neden?
İç sesimi Bartuya duyurmadım."Tamam,herşeyi söyleyeceğim fakat bu sadece benim yarama tuz basamaktan başka bir şeye yaramayacak"
Gözlerimi gözlerinden kaçırdım.
Söze nerden başlayacağımı,ne söyleyeceğimi bilmiyordum.
Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım."Hayatım boyunca bir şeylerin yolunda gitmesi için çabaladım kimi zaman bunu başardım.Ama çoğu zaman hep battım, yaralarım vardı, hiç sarılmayacak sandığım,yaralarım sarılmadı da sadece zaman geçtikçe bana acılarımı unutturdu beni bir tık daha olgunlaştırdı.Sessiz çığlıklarım vardı kimsenin duyamadığı ve kimsenin ses veremediği,kendi başıma çabaladığım zamanlarla olgunlaştım,vakit geçtikçe "baba kelimesine bir basamak daha uzaklaştım, hiç bitmeyecek sandım baba hasretim. Kirpiklerim ıslak yatmaya alıştığım geceleri,babam gelir ümidiyle yanıp tutuştuğum günlerle büyüdüm ben.
Lanet bir gün vardı gelmesini hiç mi hiç istemediğim gün,o gün babalar günüydü.Beni aşırı derecede çaresiz bırakan günlerdendi.Gün boyu dışarı çıkmak istemez sadece günümü uyuyarak geçirmek isterdim.Çünkü arkadaşlarımı babalarının elllerini tutmuş olarak görmek istemiyordum.Bu yüzden o gün sokağa çıkmaz bedenimi saran yorgana babammış gibi sımsıkı sarılırdım.
O günler bana birçok şeyi öğretti. Bunlardan en önemlisi de babasızların ne kadar çaresiz kaldığını, o gün gelince hediye alacakları birilerinin olmadığıydı benim içimi parçalayan.Ama ben kendimi onlardan da şanssız görürdüm çünkü onların güllerle donatacağı babalarının kabirleri vardı ama benim babam yani babalığını yerine getirmemiş olan,bize sahip çıkmayan adam hayatta olmasına rağmen bana verebilecek ufacık bir sevgisi bile yoktu.Varlık içinde yokluk yaşamıştım,böyle düşünüyordum,bir babam var ama yokmuş gibi yaşıyordum. Ben ne istemiştim ki, sadece saçımı okşasın,beni sevsin ve bana "kızım"desin istedim.
Bana kızsın,benim arkamda dağ gibi olsun beni koruyup kollasın istedim ama şimdi karşıma çıkmış
"ben senin babanım beni affet diyemez"
her şey bu kadar kolay olamaz o adam beni hem baba sevgisinden mahrum etmiş hemde çocukluğumu yaşamama izin vermemişti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖZYAŞI DENİZİ( SESSİZLİK YEMİNİ)
Chick-Lit~Felaketlerin kraliçesiyim' •Meğersem bir yalana avutulmuşum bilseydim o yokuşu nefes nefese koşmazdım. #gençkalem -1 (17.08.2020) ~|Bu isim ile yayımlanan ilk hikayedir|