~ ANNELER GÜNÜ ~

308 157 62
                                    

Hayalimde böyle yoktu annem.
Ben yanaklarından öpecektim ama şimdi toprağından başka bir şeyi öpemiyorum.

Akşam eve gelmiyosun, sahi akşam niye eve gelmedin?Hiç böyle yapmazdın,herkes gider ama sen gitmezsin diye biliyordum,yanlış mı biliyordum annem ?

Cevaplarını bulamadığım sorularla doldu taştı aklım.

Annem,anneler günün kutlu olsun.

Bu sensiz geçen ilk anneler günüm.İnan ki zehir gibi geçiyor her bir saniyem.

Ağladım, ağladım, ağladım.
Ağlayışlarımı kimseninin duymasını istemedim çünkü ben çok güçlü bir annenin kızıydım.
Onun da isteği çok güçlü bir kızının olmasıydı.

Gözlerimin önünde annemin vuruluşunu hafızamdan silemiyordum.O an ki çaresizliğim,kanlar içinde yerde yatan annem için elimden hiçbir şeyin gelmemesi çaresizliğimi dahada artırıyordu.

Melekler ölmez anne,ölemezsin sen.

Ben kendimi ilk defa bu kadar çaresiz hissettim,afalladım, etrafıma bakındım durdum.

Bırakamazsın anne,bırakmazsın sen beni.Dünya kirli bir yer derdin bu kirli dünyada tek başıma bırakmazsın ki sen beni.Hadi gel anne,bir hasrette sen yaşatma bana.
Benim ellerim küçük yine sana ihtiyacı var bu ellerimin.

Şimdi gidiyorum anne ama tekrar geleceğim.Çok zor seni burda bırakmak..

Annemi orda yalnız başına bırakmak bana çok zor geldi.Sanki orda bir parçamı bırakıp gitmiştim.

Gözerimin altı kırmızılaşmış, durmaksızın ağlamaktan gözyaşlarım tükenmişti.

Ağır adımlarla annemsiz bir anlamı kalmamış olan eve doğru yürüyordum.

Mahalleli bu zamanlarımda bana çok destek olmuş olsa bile benim acımı zerre dindirmiyordu.
Çok değiştiğimi,kendimi toparlamam gerektiğini,hayatımın devam ettiğini söyleyip duruyorlardı.

Acım nasıl azalsın bu acı azalır mı?

Ağır adımlarla yarım saatte evime varabilmiştim.Kapıyı kaç defa kilitledim bilmiyorum.Eve girdiğimde gözümün önünde olan annemin hatıraları beni daha kötü etkiliyordu.

10 dakika sonra kapı çaldı.Gelenin kim olduğunu merak etmiyor sadece annemi düşünüyordum.Çalar çalar gider diye düşündüm.
Kapıyı açmayışımın ardından
-"Asena açarmısın kapıyı ben Arda" diye bir ses duydum.

Sessizce kapıya doğru adımlar attım kapıyı açmak için.

-"Başın sağolsun,mahalleliden duydum"

Kafamı öne doğru hafifçe salladım "sağol"anlamına getirerek.

"Hastaneye gidiyoruz,sen iyi değilsin
hastanede sakinleştirici verirler"

Ben ne kadar itiraz etsemde beni dinleyen yoktu.Siyah mersedesiyle hastanenin yolunu tuttuk.

Arda Bey "anneni vuranlar hakkında şikayette bulundun mu?"dedi. Kuru kuru ve istemsizce
"evet" dedim.

Arda Bey utanarak
"yaranı deşmek istemem ama nasıl oldu bu" dedi.

"7 yaşımdan sonra görmedigim babamın borçları için bizi hedef almışlar"

Arda Bey "Asena,senin baban sizi terk etmemiş miydi?dedi.
"Evet terk etti ama keşke giderken dertlerinide alıp gitseydi" dedim sitemlice.

O an telefonum çaldı.Arayan Bartu'ydu
annemi hastaneye götüren ve ayriyetten arabasına taş attığım adam.
Telefonumu alıp nolur nolmaz diye numarasını kaydetmişti.
"Bakmicak mısın?" dedi.Ben dalmış gitmiştim."Ney,efendim" dedim.Arda Bey"telefona diyorum bakmicakmısın?"dedi.

"He,evet"deyip kafamı salladım ve telefonu açtım.
"Efendim Bartu"
"Napıyosun bu gün daha iyimisin?"

"Annesini kaybetmiş bir kız nasılsa bende öyleyim işte"

"Yardıma ihtiyacın olursa çekinmeden beni arayabileceğini biliyorsun değil mi ? "

"Teşekkür ederim, sağ olun."

deyip telefonu kapattım.Arda Bey "Bartu kim?" dedi."Soyadını bilmiyorum ama babasının adı Ferit"dedim.Arda Bey şaşırdı ve o şaşkınlıkla direksiyonu bir öteye bir beri kıvırmaya başladı.Aniden frene bastı.Kafamı az daha cama vuracaktım.Araba durdu ve "Kızım sen o adamın kim olduğunu biliyor musun?"dedi.Bende ani bir çıkış yaparak "kimse kim, senin benim gibi biri"dedim.
Arda Bey,
"Bartu mafya, sana zarar verebilir.Ona güvenmee"
Ben ilkten korktum ama hiç korkmamışım gibi bir sinyal verdim karşı tarafa.

Sesimi1 olduğundan fazla yükselterek
" sanane,ister güvenirim ister güvenmem,hem sen kimsin?her ne kadar patronum olsanda bana karışamazsın!
Haa illa karışacaksan işten ayrılıyorum bana işmi yok hem ben kendimin bundan sonra çalışabileceğimi sanmıyorum hadi şimdi görüşürüz,dur yanlış oldu biz bir daha görüşmeyelim" dedim.

Sert bir hâlim vardı,bir taraftan kendimede kızıyordum,salaksın Asena salak!
Şimdi ne yapacaksın parasız pulsuz ? İştende ayrıldın,bravo sana bravo bir işinde doğru düzgün olsun kafamı kırıcam.

O an kırmızı ışık yanıyordu.Arabadan inerken
"hastaneye falanda gitmiyorum" diyerek bağırdım.Peşimden oda inecekti ama yeşil ışık yandı,arkadaki sürücüler hep birden kornaya basmaya başladılar mecburen ilerlemek zorunda kaldı bende eve gitmek için dolmuş durağına yürüyordum,hızlıydım.

Telefonum çaldı numara rehberde kayıtlı değildi.Yine de telefonu açtım.
"Merhaba kızım,emniyetten arıyorum ben komiser Mehmet
Sancak,annenin katillerini bulduk karakola kadar gelmen lazım" dedi karşıdaki ses.

"Peki komiser bey hemen geliyorum" dedim ve telefonu kapattım.
Dünyalar benim olmuştu o an, biliyordum annemin katilleri en ağır cezayla yargılanacak.Yaptıkları yanlarına kalmayacaktı.

Vote butonu size emanet ❤👍
Yorumlarda buluşalım.

GÖZYAŞI DENİZİ( SESSİZLİK YEMİNİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin