GÖZYAŞI DENİZİ( SESSİZLİK YEMİNİ)

~ MERT KİM ? ~

Multimedya:Mert

Ah İstanbul'un gözdesi Galata,ilk defa sana geldim.Bil bakalım yanımda kim var.Dur ben söyleyeyim.Buraya gönlüme taht kurmuş adamla geldim, Bartu Sarıhanla.

Ben denizin dalgalarına kendimi kaptırmış izlerken Mert o an da "Çokta güzelsin,bizim bu deli oğlan seni nasıl tavladı,e bir de zengin olunca"

Cevap vermeyecektim dediği şeye ancak son söylediği şeye sinirlendim ve aniden,
"Pardon da ne saçmalıyosun sen ?"

"Sakin ol güzelim,hem asiyim hem güzelim diyorsun he,bak bu huyun sana ayrı bir hava katıyor"dedi ve ani bir hareketle yanağımdan makas aldı.

Ben ise yaptığı bu salakça davranışı karşısında sinirlendim ve yanağına bir tokat yapıştırdım.Tokat attığım yeri eliyle tuttu ve "senin vurduğun yerde güller açar güzelim"diyerek utanacağı yerde pişkin pişkin sırıtmaya başladı.

Ben bişey demeye kalmadan Bartu geldi ve yanıma oturdu "geldim aşkım,eee siparişleri verdiniz mi?"

-"yok sevgilim seni bekledik"

Bartu garsona "buraya bi bak "işareti yaptı ve garson hızla yanımıza geldi.
"buyrun efendim"dedi gülümseyerek.

"Menüyü alabilir miyiz ?"dedi Bartu.

Siparişimizi verdikten sonra servisi bekledik.

Çok geçmeden servis yapıldı yemeğimize başladık, fark ettiğim kadarıyla Mert yine bana bakıyordu.Bakışları aşırı rahatsız ediciydi.
Bunu fark ettiğim hâlde hiçbir şey söylemeden yemeğime devam ettim.
Allah'tan bunu benden başka kimse fark etmemişti Bartu fark eder diye bir korkuya kapıldım.
Bir an önce bu adamdan kurtulmak istemeye başladım,yemekten sonra tatlılarımız geldi en sevdiğim tatlıydı bu kazandibi tatlısı.

Mert'in yüzünü ekşitip
"bu tatlıyı hiç sevmem"demesiyle önündeki tatlıyı eliyle yavaşça itmesi bir oldu.

Bartu,Mert'in söylediklerinden sonra,
- "öyle mi bilmiyordum?ben bu tatlıyı Asena çok seviyor diye istemiştim"

Bartu yine beni kendine her kelimesine kadar aşık etmeyi başarmıştı,hergün yeniden tekrar tekrar aşık olduğum adam.
Nasıl da biliyor sevdiceğinin sevdiği tatlıyı.

Bartu'nun bu söylediklerinden sonra mutlu oldum ve Bartu'nun yanağına ufacık bir öpücük kondurdum.Bartu elimi tuttup öpmekle yetindi.

Konuştuklarımızdan sıkılan biri var gibi gözüküyordu,bunun da Mert olduğu apaçık belliydi,baştan beri suratı asıktı zaten.

"Aşkım benim bugün kendi evime gitmem gerek birkaç kıyafetimi almam lazım"

-"tamam aşkım burdan sonra gideriz,babanın haberi var mı bizde kaldığından"

-"evet var siz galata kulesinden ayrıldığınızda ben orda 4-5 dakika kalmıştım ya,işte o ara aradım ve olanları anlattım.İlkten biraz olumsuz baktı ama daha sonra mecburen benimde evde tek kalmamı istemediği için izin verdi ancak kısa bir süreliğine"

Bartu tekrar soru yöneltti "Abinle barıştınız mı ?"

Bu soruya yanıt vermebilmek için biraz duraksadım sonra "Aslında biz onla küs değiliz sadece abim bana biraz dargın neden dargın olduğunu iyi biliyorsun sen"

Tam o sırada Bartu'nun telefonu çaldı Bartu "bu telefonu açmam gerek önemli olabilir"dedikten sonra yanımızdan biraz uzaklaştı.

Bartu geldi ve ben ayağa kalktım "gidiyor muyuz?"dedim.