Taehyung bir süre etrafına bakındığında yanağından akan yaşları kolunun tersi ile sildi.Jungkook nereye kaybolmuştu bilmiyordu fakat bu onu endişelendirmişti.Jungkook ne kadar canını yaksa da onu seviyordu.
''J-ung-kook''dedi çömeldiği yerden kalkarken cam parçalarına basmamaya özen göstererek odada dolaşmaya başladı.
''O ço-cukla b-uluşmayacağım''
Uzun bir süre sessizlik oluştu odada Taehyung çekmecelerde telefonunu aramaya başladı.Jungkook kimseyi aramaması için telefonunu saklıyor vermiyordu.
En son baktığı çekmecede telefonunu görmesiyle gülümsemiş Yoongi'yi aramaya başlamıştı.Birkaç çalıştan sonra telefon açıldığında derin nefes verdi.
''Yoo-ngi''
Yoongi Taehyung'un sesini duymasıyla yattığı yatağından bir hışım kalktığında telefonda bağırmaya başladı.
''Taehyung neredesin?''
''Sana günlerdir ulaşamıyorum!''
Taehyung daha kurumamış yaşlarına yenileri eklendiğinde konuşmaya zorladı kendini.
''Ko-rkuyorum Yoongi''
''Jungkook kayboldu''
Yoongi küfür savurduğunda Taehyung'a geleceğini söylemiş telefonu yüzüne kapatmıştı.Taehyung korkar adımlarla oturma odasına geçtiğinde uzun süredir odasından çıkmadığını fark etti.
Koltuğa oturmuş dizlerine kendine çekmiş arada kalan boşluğa kafasını koymuştu.Burada sadece Yoongi'nin gelmesini bekleyecekti.
Kapı tıklandığında Taehyung koşar adımlarla kapıyı açmaya gitmişti.Yoongi Taehyung'un bedenini görür görmez kollarının arasına almış sıkıca sarmıştı.Taehyung acıyla inlediğinde Yoongi endişelenmiş kollarından ayırmıştı.
''Hassiktir noldu sana böyle?''
Taehyung dudaklarını dişlediğinde ağlamaması için direndi.Bu aralar her gün ağlıyordu ve güçsüz olması onun sinirini bozuyordu.
''Jungkook'a bir şey olmamıştır değil mi?''
Yoongi sinirle kapıya vurduğunda bağırmaya başladı.
''Sana bunu o yaptı değil mi?''
Daha sonra Taehyung'un yanına yaklaşmış baş parmağı ile çenesinden tutup kendisine bakmasını sağlamıştı.
''Sana onu öldürmem gerektiğini söylemiştim Taehyung''
''Ve sen hala Jungkook'u düşünüyorsun!''
Taehyung Yoongi'nin sinirle bakan gözlerinden bir an bile gözlerini ayırmadı.
''Onu bu hale ben getirmedim mi Yoongi?''
''O saf ve çocuksu Jungkook'u ben öldürdüm.''
Yoongi Taehyung'un ağzını elleri ile kapadığında aralarında milimler bıraktı.
''Taehyung''
''Onu öldürmedin,onu yavaş yavaş öldüren karşılıksız sevgisi'
Taehyung'un gözleri kocaman açılırken yutkundu.Onun ölmesini istemiyordu.Kendisinin acı çekmesine razıydı.
''Sana neden zarar verdiğini biliyor musun Taehyung?''
Yoongi'nin gözleri gittikçe dolarken boğazındaki düğümden kurtulamaya çalışıyordu.Taehyung kafasını olumsuz anlamda salladığında yaşlar teker teker yanaklarında yol yapıyordu.
''Sana zarar vererek içindeki güçsüz olan Jungkook'u öldürmek istediğinden.''
''Sana ne kadar zarar verirse içindeki o Jungkook'ta her seferinde o kadar güçsüzleşiyor.''
Daha sonra ellerini Taehyung'un ağzından çektiğinde ikisi de derin nefes aldı.
''Bu kadar fazla şeyi nereden biliyorsun?''Taehyung'un demesiyle Yoongi arkasını dönmüş gözyaşlarını silip yüzüne sahte gülümsemelerden birini takındı.
''Zamanında önemsiz Jimin adlı bir oyuncak bebeğim daha olmuştu.''
''Aynı şeyleri bende yaşadım.''
Taehyung gittikçe şaşırırken düşündü Yoongi genelde kimse için ağlamazdı.
''Ondan hoşlanıyor muydun?''
Yoongi ortama kahkaha bıraktığında Taehyung'un yanına gidip ellerini omzuna koydu.
''Dediğim gibi önemsiz biriydi.''
Taehyung pek inanmasa da onu zorlamak istemedi.Ellerinde hissettiği Yoongi'nin elleriyle şaşırdı.
''Senide kaybetmeyeceğim.''
''Bende kalıyorsun artık Taehyung.''
ZUAHAHSAJKHDASKJHSAKJDHASDASLKDJFGSDDS
durun olaylar kızıştı LŞKJMDSLŞJDSLŞKSFDS