demişti,uğraştığım işi bırakıp ona baktım.Bir şeyler anlatacak gibiydi.
"Efendim Jungkook?"
dili yardımıyla kurumuş dudağını ıslattığında yanıma gelip kollarını bana sardı.
"Seni seviyorum" duyduğum cümlelerle biraz şaşırmıştım,gülümsedim ve ben de kollarımı onun beline sardım.
O kadar güzel kokuyordu ki,bunu tarif edemiyordum.Dünyadaki tüm güzel kokular tek onda birikmişti sanki.
"Ben de seni seviyorum." demiştim,ama anlatacağı şey bu değildi biliyordum "Ne söyleyeceksin bana?" ilk baş biraz duraklamıştı.
"Beni iyi tanıyorsun sevgilim."
Dediği cümle kalbimin hızlanmasına sebep olurken sakin kalmaya çalışıyordum.Parmaklarını yüzümde gezdirdiğinde sadece onun o güzel pırıltılı gözlerine odaklanmıştım.
"Biliyorsun insan oldum,ama gerçekten mutlu musun bilmiyorum.
Bu yüzden sevgilim bana ne düşündüklerini söyle.
Söylemezsen sorunun ne olacağını bilemem,sadece eskisinden daha fazla endişeli gözüküyorsun."
Belli etmemeye çalışıyordum fakat başaramamıştım.Kafamı kalbinin üstüne koyduğumda derin nefes aldım.
"Başkasına aşık olursun diye korkuyorum."
Kulaklarıma kıkırtısı dolduğunda kaşlarımı çatıp ona baktım.
"Taehyung kalbimin tamamı seninle doluyken nasıl başka birine aşık olabilirim ki?"
dudaklarımızı buluşturmadan önce gülümsedi.
"Hem senden başka hiçbir insan tanımayı istemiyorum,bana sen yetersin."
Konuşmama izin vermeden dudaklarımda hissettiğim baskıyla tüm vücudum titremeye başlamıştı.
Öpüşüne karşılık verdiğim de sırtımdan tutup kendine daha çok bastırdı.O kadar güzel bir an yaşıyordum ki mutluluktan ağlayabilirdim.
Onun dudaklarını,sevgisini,dokunuşlarını hissetmek en büyük güzelliklerdi.
"Dudaklarım bir ömür o dudakların da yaşayabilir."
Söylediğim cümlelere gülümsemişti,ona âşıktım hem de iliklerime kadar.
"Dudaklarım bunu seve seve kabul ediyor."
demesiyle kalçasını masaya yaslamış ellerimizi birbirine kenetlemişti.Gözümde şuan bir bebek olmaktan çıkıp havalı birine dönüşmüştü.
"Ne taraftan bakarsam bakayım çok güzelsin."
Bana ne yapıyordu böyle? Tanrım kalbim daha fazla kaldırmıyor!
"Jungkook kalbimi hızlandırıyorsun."
Kocaman gülümsemiş beni kucağına almıştı,sanırım bebek olan bendim,onun koca bebeği.
"O kalbini çok seviyorum ama"
Bilerek yaptığını biliyordum,sanırım bu işin sonu yatakta bitecekti.Gülümsedim.
"Öyle mi?"
Kafasını hızlıca sallamış beni odamıza doğru çıkarmaya başlayacaktı ki kapı çalmıştı.Hızlıca kucağından inip kapıya koşmuştum.
Jungkook ise sessizce küfürler savuruyordu.O kadar tatlı gözüküyordu ki gülümsemeden edememiştim.
"Taehyung~" Jimin hızlıca üstüme atladığında şoka uğramıştım,Jungkook ise kaşlarını sinirli bir şekilde çatmış bize bakıyordu.
"Seni çok özledim~" Jimin'in daha ilk konuşmasından sarhoş olduğunu anlayabiliyordum.Çünkü bildiğin içki kokuyordu!
Jimin bacaklarını belimde birleştirmiş kollarını boynuma dolamıştı,ben de ayağım yardımıyla kapıyı kapatıp Jungkook'un yanına gittim.
"Daha ne kadar onu kucağında taşımayı planlıyorsun?"
Onu kucağımdan indirip koltuğa bıraktı.
"Güzel zamanları bozmayı iyi biliyorsun" Jimin'e sessizce saydırdığını sanıyordu ama duyuyordum.
