thirty

3.2K 311 98
                                    

Hava diğer günlere karşın daha soğuk olmuştu.Yağmurlar durmak bilmiyor,kirli dünyayı adeta temizliyor gibiydi.

Yanımda televizyon izleyen Jungkook'a baktığımda gülümsedim ve dizlerine yattım. O gün onu o evde bulduğumda her şeyi anlatmıştım.

Birkaç gün benimle konuşmasada aramız şimdi ıyiydi. Elindeki kumandayı koltuğa bıraktığında gülümsedi ve parmak uçlarını yüzümde hafif bir şekilde gezdirmeye başladı.

"Televizyonda izleyecek pek güzel bir şey yoktu,geldiğin iyi oldu." dediği cümlelerle gülümsemem dahada arttığında elini ellerimin arasına alıp öpücükler kondurdum.

O mükemmeldi, onunla olduğum her an sevgi bekleyen küçük bir çocuğa dönüşüyordum. Zaten bunu kendiside bildiğinden bulduğu her fırsatta bana sarılır ve iltifat ederdi.

"Jungkook" dedim ciddi bir ses tonunda kaşlarını çatmış dikkatlice beni dinlemeye koyulmuştu. O sırada ellerimizi birbirine kenetlemiştik.

"Beni bir daha terk etme olur mu?" Yaşadığım acıları unutamıyordum,onsuz kaldığım her an ölüyormuş gibi hissediyordum.

Gülümsedi ve kafasını onaylarcasına salladı.   Aramızda kısa bir sessizlik olduğun da sessizliği Jungkook bozmuştu.

"Taehyung düşüncelerimi dinlemek ister misin?" heyecanlı bir şekilde ona bakıp anlatmasını istemiştim. Genelde düşüncelerini anlatmazdı,bu sık karşılaşabileceğim bir durum değildi.

Bu heyecanımdan dolayı ortama kısık seste bir kıkırdama bıraktığında derin nefes alarak konuşmaya başladı.

"Biliyorsun,çok güzelsin herkesin gözü sende" gülümsedim ve konuşmasının devamını bekledim.

"Ve birilerinin senin sahipli olduğunu bilmesini istiyorum.

Benim sen tarafından sahipli olduğum izimden belli oluyor değil mi?" kasığında duran izi işaret ettiğinde alnıma küçük bir öpücük kondurdu.

"Ve siz insanların sahipli olduğu belli olması için bir yüzüğe ihtiyacı olduğunu öğrendim.

O zaman bütün dünya benim olduğunu bilebilir,ve sana yaklaşamazlar.

Yoongi ile konuştum, ve bize bir yüzük aldım."

Dizlerinden kalktığımda pür dikkat onu izledim,heyecan tüm bedenimi ele geçirmişti.Hiçbir tepki veremiyordum.

Cebinden çıkardığı yüzüklerden bir tanesini parmağıma taktığında gözlerim mutluluk gözyaşları ile dolmaya başlamıştı.

Diğer yüzüğüde kendi parmağına taktığında ellerimizi birleştirip gülümseyip yüzüme baktı.

"Ve artık Taehyung seninde bir izin var." bedenini sıkıca sardığımda orada ağlamaya koyulmuştum. Elleri saçlarımda geziyor ağlamamamı söylüyordu.

Hayatımda her gece yatmadan önce "Bir gün mutluluktan ağlayabilir miyim?" diye düşünüyordum.Ve bu günün gelmesini bekliyordum her seferinde, o gün gelmişti Jungkook'un izini taşıdığım o gün.

Her şeyimin ilkleriydi o, sevilmenin,ağlamanın,üzüntünün,pişmanlığın,mutluluğun.

Bedenim ondan geri çektiğimde  gülümsemekten kısılmış gözlerine baktım. Dudağımı dudağı ile örttüğümde eli belimi bulmuş sıkıca kavramıştı.

Alınlarımızı birleştirdiğimizde gülümsedim.
"Seni seviyorum" dedim kısık bir sesle, "Ben de" dedi bakışları tekrar dudağıma kayarken " Ben de seni seviyorum Taehyung.".

Aşk öyle gariptiki ölecekmiş gibi hissederken diğer yandanda mutluktan havalara uçuyordun.

Bana aşkın tanımını yapmamı söyleselerdi eğer Jungkook'u gösterirdim. Bana her duyguları tattırıyordu. Aşkta bu değil miydi zaten? onunlayken her duyguya bölünmek.

"Iki kere sahiplenildin." alaycı bir ses tonunda konuştuğumda bir yandanda parmaklarımızda takılı olan yüzüklere bakıyordum.

"Evet,bu sen tarafından ikinci izim." elimin üstüne uzun bir  öpücük kondurduğunda gözlerini gözlerim ile buluşturdu.

"Ama Taehyung tarafından ikinci izimin olması harika hissettiriyor."

Içıme kokusunu çektiğimde ona ayak uydurmaya çalıştım.

"Ve Jungkook tarafındanda öyle."

Belki bu son olanlar birbirimize daha çok bağlanmamızı sağlamıştı. En azından şimdi böyle düşünüyordum.

"Ve bir sürprizim daha var." gülümseyerek onu izlediğimde yüzünü buruşturmuş bana bakmıştı.

"Gerçi senin için sürpriz olacak mı bilemiyorum." merakım daha çok arttırdığına hemen anlatmasını söylemiştim.

"Jimin okula kayıt işlemlerimi yapacak." duyduklarım karşısında gözlerim kocaman açıldığında işaret parmağını bana doğrulttu.

"Ve sana yazan şu çocuğu parçalara ayıracağım." alaylı bir seste konuştuğunda gülümsemiştim.

"Sen onu parçalara ayırırsan ben de sana bakan bütün kızları parçalara ayırırım."

Alkışlamaya başladığında kahkaha atmıştı.

"Beraber seri katil oluruz,bize yakışır ne dersin?" sorusunu cevapsız bırakmayıp karşılık vermiştim.

"Olur,seninle her şeye varım."

~

Ve bir bölümünde sonuna geldik!~

Kendinize iyi bakın, sizi seviyoruumm♡


Kendinize iyi bakın, sizi seviyoruumm♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
doll/taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin