1.6

225 17 17
                                    

brkilgc: Selam!

seatired: Selam?

brkilgc: Berk ben, konuşmuştuk.

seatired: Orasını anladım.

seatired: Neden yazdın?

brkilgc: Yazacağımı söylemiştim.

seatired: İlgilendiğimi söylememiştim.

brkilgc: Buluşursak ilgilenirsin ;)

seatired: Buluşmayacağız.

seatired: Tatildeyim.

brkilgc: Ha tatilde olmasan buluşabiliriz?

brkilgc: Beklerim.

seatired: Kendine başkasını bul.

seatired: Buluşmayacağız.

brkilgc: Neden böyle yapıyorsun güzelim?

brkilgc: Çok yakışırız.

seatired: Kalsın.

seatired: Daha fazla mesaj atma bana.

seatired: Görüşmemek üzere.

Telefonu plaj çantasına attım ve şemsiyenin gölgesine daha da sığındım. Plaja gelmiştik. Evde sürmeyi unuttuğum güneş kremi sebebiyle de şemsiyenin altına oturmuş, tenimin kremi emmesini bekliyordum.

"Hâlâ denize gelmiyor musun?" Üzerinden suları akıtarak karşımda dikilen Oğuz'a baktım. Benim aksime kremi önemsememiş ve denize girmişti. Omuzları şimdiden kıpkırmızıydı.

"Biraz daha bekleyeceğim. O sırada sana da krem sürsek?" Başını iki yana salladı ve yanıma oturdu. "Akşamleyin gezmek yerine evde televizyon izlerken omuzlarına yoğurt sürmekten zevk mi alacaksın?" Kaşlarını kaldırarak bana döndü.

"Benimle kalmayacak mısın?" Dilimi damağıma koyup geri çektim. "Bunun bedelini ödersin." Güldüm. Ciddi değildi. Ciddi olsa bile en fazla yapacağı şey beni sürdüğüm krem emilmeden denize atmak falan olurdu.

Sessizce oturmaya devam ettik. Telefonumun alarmı ötmeye başladığında çantadan çıkartıp kapattım. Aldığım yere geri koydum. Peşinden başımdaki güneş gözlüğünü de gönderdim. Artık denize girebilirdim.

"Geliyor musun?" Başını salladı ve ayağa kalktı. Şemsiyenin altından çıkıp güneşin ısıttığı kuma attığım ilk adımla kalktığım yere geri dönmem bir oldu. "Yere lav dökseydik daha serin olmaz mıydı?"

"Gel buraya, deniz iki adım ötemizde." Aklımda tarttıktan sonra koşarak denize gittim. Gerçekten koşarak gitmiştim. Ayaklarım serin suyla buluştuğunda duraksadım. Suyun da biraz ısınmış olması gerekmez miydi?

Bir süre kıyıda ayaklarımı alıştırdıktan sonra biraz ilerledim. Tekrar alışmak için bekleyecektim ki bir el sırtımdan denize itti. Son anda tuttuğum nefesimle suyun dibini boyladım. Anında yüzeye çıkıp ayağa kalktım ve arkamı döndüm. Oğuzla göz göze geldiğimde göz kırptı ve suya dalıp gözden kayboldu. Ben de peşinden suya daldım.

Yarım saatin sonunda denizden çıkmıştık. Oğuz kendine bir arkadaş bulmuş ve onunla takılmaya başlamıştı. Beni bu kadar çabuk sattığı için sinirlensem de bir şey dememiştim. Bunun acısını elbet başka zaman çıkartırdım. Yanıma gelirse tabi.

O sırada önüme düşen top ve ardından gelen bağırma sesleriyle başımı kaldırdım. Dört kız ve iki erkek bana doğru bakıyordu. Topu işaret ettiklerinde şemsiyenin altından çıktım ve topu alıp onlara geri gönderdim. Birkaç dakika geçmeden yeniden önüme düştü. Bu sefer seslenmek yerine aralarından bir kız yanıma geldi.

find meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin